MECRUH (KİTAP OLDU)

32.Bölüm

Ne kadar seviyorsun dersen 'Nar kadar' derim.
Dışımdan bir ben görünürüm,
İçimden binlerce sen dökülür...

Atilla İlhan

Derler ki; bir kadının hayal kırıklığı, milyonlarca cam parçasından daha keskindir... Dila'nın bakışları da bıçak gibi kesiyordu. Gözlerinde derin bir kırılma vardı. Derin, gizemli ve acı bir kırılma... Bir kadının gözleri en yoğun acıları bile gizleyebilirdi ama Dila gizlemedi. Bir asrın tüm acılarını sanki bakışlarında toplamıştı. Kalbinde hissettiği kırıklık her geçen saniye biraz daha büyüyor nefesini kesiyordu.

'Başarılı iş insanı Mirhan Arslanoğlu ve birçok projeye birlikte imza attıkları ortağı Yeşim Baykan yine devasa bir otel projesiyle masaya oturup protokol imzaladılar. Antalya'da yapılacak olan yedi yıldız patentli otelin temel atma töreni bugün yapılırken Sayın Arslanoğlu'nun katılmaması dikkatlerden kaçmadı. Edindiğimiz bilgilere göre, yaklaşık iki buçuk ay önce yapının temelini incelemeye gelen Mirhan Bey'in basın mensuplarına yakalanmadan geri döndüğü biliniyor. '

Elinde tuttuğu kumandayı sert bir şekilde koltuğun üzerine fırlattı. Karşısındaki adama kınayıcı bakışlar atarak odadan çıkmak için kapıya yöneldi.  Mirhan'ın yanından çıkıp gidecekken kolunu tuttu Mirhan.

"Dinle!" Dedi dıştan sakin görünüp içinde kasırgaları kopartan Arslanoğlu.

"Dinledim yeterince." Kolunu parmaklarının baskısından kurtardı Dila. "Hayırlı olsun." Dedi ve odadan çıktı.

Yiğit de abisinin sinirini görünce göndermemek için yengesinin savurduğu kolunu kendisi tuttu.

"Gel bir sigara içelim abi. Belli ki söylememişsin gittiğini."

Çattığı kaşlarıyla bir adım geriletti Yiğit'i, anında da kolunu bıraktı Yiğit.

"Odanıza çıkın Yiğit." Dedi sert bir tonlamayla uyararak. "Kendi odanıza!"

Hare'nin çocukların odasında yattığını biliyordı. Bundan dolayı da şu an bağrış çağrışlarının kimse tarafından duyulmasını istemediğinden sertçe uyarısını çekti.

Yiğit korkuyla kafasını sallarken kendisi önden çıktı.Normalde basamakları ikişer ikişer çıkarken şimdi her bir basamakta derin derin soluklanıp öyle çıkıyordu.

Yaptığının yanlış olduğunun bilincindeydi ama Dila'nın böyle tepki göstereceğini bildiği için söyleyememişti. Çünkü Dila önemli olsun olmasın söz konusu işi oldu mu her zaman muhalefet yaratırdı. Evet anlıyordu onu, hak da veriyordu ama o günden sonra Yeşim ile tek kelime konuşmamış telefonlarını sekreterine yönlendirmişti. Bu proje de zaten gündemlerinde olan bir şeyken tüm evrak kayıt işlerini de Mirza'ya yaptırtmıştı.

Yeşim de Mirhan'ın evliliğinden dolayı irtibatlarını koparmasını bilmiş  arayıp sormamıştı.

Ama gel de bunu Dila'ya anlat şimdi... Mümkünatı yok anlamaz başlatma şirketine de işine de der hatta o şirketi de ateşe verirdi.

Kendi katlarına geldiğinde yatak odalarının kapısı ardına kadar açıkken çocuk odasının kapısı kapalıydı. Orada olduğunu anladı. Ağır aksak adımlarla kapının kolunu aşağı indirmişti ki...Lanet gelsin kilitliydi.

İşte bu yüzdendi gizlemesi. Ki gizli de kalmamıştı zaten. Olan yine kendisine olmuş üstelik daha da haksız bir duruma düşmüştü.

"La havle." Mırıldandı kendi kendine.Sonra bir kere daha indirdi kapı kolunu geldiğini belli edercesine. Ama içeriden nefes sesi dahi gelmiyordu.