Gerçek Son

85 11 9
                                    

    Neden ben hep sevilmeyen tarafta olmak zorundayım ki? Neden hayat bir kerede bana gülmüyor, ne yaptım ben sanki tek suçum kız olmak mı gerçekten? Tek suçum o hastane odasında kız olarak doğmak mı yoksa? Ne suçum var benim? Ben ister miyim, ben ister miyim böyle olsun? Kendimi tanıdığım günden beri kendimden ve dünyadaki tüm kadınlardan nefret ediyorum. Nedeni basit, nedeni? Bu yutkunmama bile izin vermeyen bu gerçekler artık canımı çok fazla sıkıyor. Ben bir şeyler isterken hep başa sarıyor sanki. Ve ben artık bunlara dayanır mıyım bilmiyorum?

   Hayat bir yol ve ben bir önceki durakta unutuldum. Artık yola yayan devam etmem gerekiyor. Ve buna gücüm var mı bilmiyorum. Aslında hiç yok, o kadar yorgun ve bitkinim ki hayat artık sadece yürünecek bir yoldan ibaret benim için. Ve bu yol uzun, bulanık. Karanlık. Ve ben karanlığı seviyorum galiba. Çıkmak istemiyorum bu yoldan belki de.

   Sevgi seni kurtarır dedi kimisi. Sevgi yok ki , hayatta kendin için var olmalısın dedi kimisi. Peki ben ne yapacağım şimdi? Nee karar vericeğim? Aslında ne yapmak istediğimi de bilmiyorum ki ona göre davranayım. Sorsalar bu hayat senin mi diye cevabım açık ara farkla' hayır' olurdu. Çünkü hayat sadece sözde benim, ne bir icraat gösterdim bu uğurda ne de insanlar izin verdi.

    Bugün yine duygu ve düşüncelerim bundan ibaret. Ve uzun bir süre daha böyle devam edecek gibi duruyor. Ben bunlardan kurtulmak istiyorum bazen ama bir yarım da bunu istemiyorum ki bu yoldan çıkayım. Bazen olur ya kendinizi köşeye çekilmiş gibi hissedersiniz ne kadar kaçmak isteseniz de hep aynı yerde açarsınız gözlerinizi. İşte ben. İşte ben şuan bu durumdayım ve bunu asla beceremiyorum . Acaba düşüncelerim mi yapıyor bunu bana, yoksa insanlar mı bilmiyorum aslında? Umarım bir gün bu sorunun cevabını bulurum. Ve zaman geç olmaz...

   Mutluluk belki de bana bunu yaşatan. Mutlu olma isteği belki de. Bilmiyorum. Bilmiyorum. Bilmiyorum. Ne zaman mutlu oldum ki bunu arayacak hâle geldim? Ne zaman beni mutlu bir his sardı ki? Of of of. Bilmiyorum insan nasıl mutlu olur. Bilmiyorum insan ne zaman huzura erişir. Belki de huzur ölümdedir sadece? Belki ölüm kurtaracak beni sadece? Belki de ölüm benim tek kaçışım?

  Ölüm bir bitiş değil, başlangıçtır...

   Evet ölüm yeni bir başlangıç ama benim ölmeye bile hakkım yok bu dünyada. Ben ölmek bile isteyemiyorum. Bu belki de acı veren?

     Kurtlarla sarılmış etrafım ve ya beni parçalayacaklar ya da yaralayıp kaçacak? Belki de iğrenç bedenimi onlar bile istemeyecekler? Kim bilir belki düşüncelerim gibi bedenim de iğrenç bir durumdadır ve onlar bunu istemeyecek? Tıpkı ailem gibi onların da benim gibi birine bakarken içleri nefret dolacak?

     Ne istiyorum biliyor musunuz?
Sadece biraz daha sakin bir yer. Belki de bir hücre? Ama yanımda kitaplarım ve tek dostum olan kalem ve defterim olsun. Birine zarar vermem gerek ama? Peki ben bunu nasıl yapacağım? Ben insanları kırarım diye onlarla tartışmayı bile çoktan bıraktım. Bu artık çok zor. Keşke biri benden şikayetçi olsa. "Bu kız yok yere yer kaplıyor dese." Ama bu da imkansız galiba?

   Ölüm bir gün beni esir alacak. Ama ne zaman? Umarım çabuk gelir. Çünkü artık dayanamıyorum.
Dayanamıyorum. Dayanamıyorum.

   Ve galiba bu akşam o çok istediğim şeyi yapıcağım. Ve ben bu akşam iki katlı sözde evimizin çatısında........
    

SEVGİDonde viven las historias. Descúbrelo ahora