Kusurları gizlemek'''
'Huzur-u kalb kitabımız huzur_ukalb ismi ile artık ınstagram da hepinizi bekliyoruz.'
Sual: İnsanların kusurlarını gizlemek gerekir mi?
CEVAP:
Evet gizlemelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kim, bir müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allahü teâlâ da onu kıyamet günü sıkıntılardan korur. Kim, müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da onun dünya ve ahirette aybını örter. Kişi, arkadaşına yardımcı olduğu müddetçe, Allahü teâlâ da onun yardımcısı olur.) [Müslim](Müslüman müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, zulmedilmesine de yardımcı olmaz. Kim arkadaşının ihtiyacını giderirse, Allahü teâlâ da onun ihtiyacını giderir. Kim, müslümanın sıkıntısını kaldırırsa, Allah da kıyamet günü onun sıkıntılarını kaldırır. Kim, müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da kıyamette onun aybını örter.) [Tirmizi]
(Bir mümin, arkadaşının aybını görmez, onu gizlerse, şüphesiz Allahü teâlâ bu hareketi sebebiyle onu Cennete koyar.) [Taberani]
(Kim bir ayıp örterse, diri diri kuma gömen suçsuz kız çocuğunu kurtarmış gibi sevap olur.) [Ebu Davud, Nesai, Hakim]
(Kötülük etmeyin, ayıp araştırmayın! Kim bir müslümanın aybını araştırırsa, Allahü teâlâ da onun aybını ortaya çıkarır ve böyle bir kimse, en gizli bir yerde sığınsa bile, onu rezil eder.) [Tirmizi]
(Müslümanların aybını araştıran, onlara kötülük etmiş ve onları kötülüğe itmiş olur.) [Ebu Davud]
(Kim arkadaşını, tevbe ettiği bir günahtan dolayı ayıplarsa, o kimse, aynı günaha müptela olmadan ölmez.) [Tirmizi]
......
Sual: Nahoş iş yapan samimi bir arkadaşım var. Ondan uzaklaşmam uygun mu?
CEVAPArkadaş, bir günah veya bir kusur işleyebilir. Bunlarda ısrar ediyorsa hâlini düzeltecek şekilde güzel nasihatlerde bulunmalıdır.
Hazret-i Ömer’in Şam’da bir arkadaşı vardı. Gelenlerden onu sordu. (Şeytana arkadaş oldu. Günah işliyor) dediler. Bunun üzerine Hazret-i Ömer öyle diyen kimseyi susturup (Giderken bana uğra!) dedi. Dönüşte o kimseye bir mektup verdi. Mektubunda Mümin suresinin ilk üç âyet-i kerimesini yazıp, lüzumlu nasihatlerde bulundu. 3. âyet-i kerimede, Allahü teâlânın her şeyi bildiği, günah işleyenlerin tevbesini kabul edeceği ve azabının şiddetli olduğu bildiriliyordu. Şam’daki arkadaşı mektubu okuyunca ağladı. (Elbette Allahü teâlânın söylediği doğrudur. Ömer de bana nasihat etti) diyerek tevbe edip günahlarından vazgeçti.
Salih bir kimsenin arkadaşı günahlara dalmıştı. (Artık onunla arkadaşlığı bırak! Çünkü o sapıttı) dediler. O ise (Arkadaşım asıl şimdi bana muhtaçtır. Böyle bir anda onu bırakmak arkadaşlığa yakışmaz. Arkadaşımın düzelmesi için çalışacağım ve ıslahı için dua edeceğim) dedi.
Arkadaşımızı, hoşlanmadığımız hareketlerinden dolayı terk etmemeliyiz. Yerinde ikazlarımızla tevbekâr olup eski haline dönmesine çalışmalıyız. Eğer ondan yüz çevirip münasebetlerimizi kesersek, günah ile felaket ile onu baş başa bırakmış oluruz. Arkadaşa karşı vefalı olmalıdır. Vefa demek, ihtiyaç halinde ona yardım etmektir. Arkadaşın dindeki ihtiyacı, maldaki ihtiyacından daha çoktur. Onunla beraberken, günah işlemeye utanabilir. Arkadaşlık, yakın akrabalık gibidir. Çocuğumuz, kardeşimiz, bir günah işlerse onu hemen terk etmeyiz. Arkadaşı da hatasından dolayı tamamen terk etmek uygun olmaz. Kusurunu düzeltemeyen arkadaşı bırakmamalı, çünkü dörtbaşı mamur arkadaş bulunmaz.

YOU ARE READING
Huzur-u Kalb
Spiritual#İlim öğrenmeye çalışanın rızkına, Allah kefildir. #En üstün sadaka, ilim öğrenip sonra da onu başkasına öğretmektir. #Öğrenilen ilim, günahlara kefaret olur. #Bir saat ilim öğrenmek, gece sabaha kadar ibadet etmekten, bir gün ilim öğrenmek, üç ay o...