19-Umut

3.9K 329 1.1K
                                    

Canlarım merhaba, Sizlere harika bir bölüm daha getirdim! Özellikle bu bölümde olanlardan sonraki 2 bölüm de olaylar olaylar! 😎Birazcık merakta kalın ve bu bölümü yüzünüzde bir sırıtışla okumaya hazırlanın.. 

Oylarınızı da eksik etmeyin olur muuu? DİĞER YB HAFTAYA PAZAR! Keyifli okumalar. ❤

Bölüm sonundaki sorulardan sonra Önümüzdeki Yeni Bölümden KESİT VAR! :) 

🍷 🍷 🍷 🍷 🍷 🍷

                                                                             ***

                           "Sevmeyi özledim biliyor musun? Kayıtsız şartsız bir gülüşü. Bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyen hoşgörüyü.."

                                                                             ***

🍷 🍷 🍷 🍷 🍷 🍷

Bade, üzerine giydiği ceketini beğenmemişti. Aynanın karşısında gördüğü kadın daha alımlı olmalıydı. Gerçi bu kendisine haksızlık demekti. O her zaman alımlı bir kadın olduğuna inanırdı. Fakat bu ceketi sevememişti işte. Çıkardı ve başka bir ceket geçirdi üstüne. İşte bununla hazırdı. 

Nefesini verdi. Ne yapıyordu Allah aşkına. Kendini oyalamak ve aklını olanlardan uzak tutmak için anlamsız şeylerle uğraşıyordu. Aklını işine vermesi gereken yer de düşündüğü tek şey Akın'dı. 

Pazar günkü konuşmalarının üzerinden iki gün geçmiş, arkadaşım ol ricasına uyalı da iki gün olmuştu. Berbat bir fikir olduğunu daha eve gelir gelmez anlamıştı Bade. Ayrı odalarına çıktıklarında o tek yatacağı yatağı gözüne batmış ve kendini mutsuz hissetmişti. Çiftlikte geçirdikleri o dört gün de aynı yatağı paylaşmak, sürekli yan yana olmak ve bir aileyle vakit geçirmek anlamıştı ki kıymetli şeylerdi. Kendisi sevgiyi kolay yitirmiş olsa da birkaç günlüğüne hatırlaması çok hoştu. Fakat bir aptal gibi hepsini elinin tersiyle itiyordu. 

Belki bu olası ilişkinin bir sonu yoktu, belki aralarındaki anlamsız bir tutkuydu sadece. Belki de gerçekten bir kere birlikte olsalar geçecekti. Ne saçmalıyordu Allah aşkına... Bu basit bir tutku değildi. Kendisi içinde değildi Akın içinde değildi. Onun hislerinin kendisine kıyasla daha etkin olduğunu görebiliyordu. Adam onu arabada kucağına çekip öperken de, onunla tatlı tatlı konuşurken de son derece içten ve nazikti. Onun gibi bir erkeğin sevgisini hissetmek gerçekten güzel olurdu. Gerçi... onun da henüz sevgi gibi anlamlı bir şey hissettiğini sanmıyordu. O sadece aralarındaki bu çekimin büyüsüne kapılıyordu kendisi gibi. 

En azından bunu böyle kabullenmek her ikisi içinde daha doğru olandı.

Ama doğru hissettirmiyordu işte bir türlü. 

İki gündür huzursuzdu. O arkadaş olalım konuşmasından sonra daha rahat olacağını düşünmüşse de olamıyordu. Neyse, buna da alışırdı. Hem emindi ki Akın da bu konuyu kendi içinde hallederdi. 

Aşağı indi. Akın her zamanki gibi kahvaltı masasındaydı. Baştan aşağı jilet gibi simsiyah bir takım içerisinde, çayını yudumluyordu. Her zaman ki gibi de şık bir saat takmıştı koluna. Saçlarını geriye taramıştı sadece. Onun zahmetsiz bir şekilde bu kadar hoş görünebilmesi bir kadın olarak kendisini yaralıyordu. Hangi kadın bu kadar çabasızken hoş görünebilirdi? 

Masaya yerleşirken "Günaydın. " dedi. 

Akın onu henüz şimdi görmüştü. Aklında bir şeyler vardı. Başını kaldırıp ona baktı ve gözleri saniyelik büyüdü. Çabuk toparlayıp "Günaydın." diye karşılık verdi. Bu kadının ona hiç acıması yoktu gerçekten ve her nedense dekolte giymeyi niye bu kadar seviyordu merak ediyordu doğrusu. 

GİZLİ GÜNAH (Günah Serisi-1)Where stories live. Discover now