günlük |3

68 11 3
                                    


Sehun, bahçede gölgelik bir ağaca yaslamış hemen ilerisinde tahta bankın üzerinde kitap okuyan çocuğu izliyordu. Bu zamana kadar onu nasıl fark etmediğini bilmiyordu, gerçi Sehun incelemeyi sevmezdi. Hele ki insanları hiç.

Yine de ona eşlik eden 4-5 arkadaşı olurdu, gözleri gülmeye başlayan çocuğun gülüşünü tablo izliyormuş gibi bir ciddiyetle izlemeye başlamıştı. Gülüşü yüzünün bütününü oluşturuyor gibiydi, karşısındaki insana enerji veriyordu.

Gülünce kısılan gözleri parantez şeklini alıyor, hafif yanındaki kırışıklıklar oralara küçük öpücükler kondurma hissi veriyordu insana. En azından Sehun için.

Gerçekten de bir tavşana benziyordu, en az onlar kadar beyaz bir teni ve tavşan gülüşü vardı. Açık kahve saçları hafif uzamış bir şekilde gözlerine düşüyordu. Sevilesi biri gibi duruyordu, neden insanların ona yaklaşmak istemediğini anlayamıyordu.

Daldığı yerden kendisine dönen bakışlarla uyanmıştı, kendisine dönen kahve gözler ona bakarken göz kontağını kesmedi. Dün kendisiyle göz teması kurmamasının sebeplerinden bir diğeri de buydu, utandığı için.

Bakışlarını ilk kaçıran karşı taraf olduğunda hafif bir şekilde gülmüş ağacın altından çıkarak sınıfa ilerlemişti, bu sırada yanından geçen Chanyeol ona kısık gözlerle bakıyordu.

Eh, bu pek umuru değildi ya neyse. Ona da gülümsedi ve son hız sınıfa gitti. Arkasında iki tane şaşkın genç bırakmıştı, hem de hiç umursamadan.

•°¶

Sehun, eve geldiğinde günlüğü sakladığı yorgan yükünün altından çıkartmış, masanın üzerine koymuştu.  Özen göstererek kaldığı sayfayı açtı, daha neler yaşayabilir merak ediyordu.

"Hayatın değişik günlerinden birinden daha merhaba sırdaşım!

Kendimi her zamanki gibi yalnız hissediyorum okulda yanıma gelip varlığımı bana hatırlatan bir arkadaşım yok. Kendimi gerçekten de hayalet gibi hissediyorum keşke böyle hissetmeseydim.

Keşke beni bu duygudan kurtarabilecek bir arkadaşım olsaydı. Ne çok isterdim bir bilsen."

Kısa yazı bittiğinde dudaklarını birbirine bastırmıştı, onun için tüm kalbiyle üzülmüştü. İnsanları çoğu zaman bunun yüzünden sevmezdi, çoğul konuşmayalım tüm hepsi aynı değildi tabii ama illa ki yavşaklar da çıkıyordu. Anlaşılan Junmyeon denen çocuğun şansına da hep onlardan çıkmıştı.

Önündeki sayfalara göz gezdirirken birkaç sayfa sonra yılın değiştiğini ve içeride isminin geçtiğini fark etmişti. Ne kadar hızlı göz gezdirse de kendi ismini görmüştü. Günlüğü de bu yüzden almıştı zaten içinde kendisi geçtiği için.

"İçim içime sığmadığı bir günden merhaba günlük!

Bugün beni rahatsız eden çocuklar yüzünden okul değiştirdim. Abim ablama yoğun bir şekilde ısrar ettiği için ablam sonunda pes etmiş, abimin onu rahat bırakması için dediğini yapmıştı. Gerçi abım yürüyebilseydi eminim ona bırakmaz daha o gün okuldan kaydımı alırdı.

Ama olsun geç olsa bile okul değiştirdim bu yüzden mutluyum. Hatta benden 2 yaş küçük biriyle tanıştım çok tatlıydı, kocaman gözleri vardı. Okulda bana çok yardımcı oldu sayesinde gezip bazı yerleri öğrendim.

Hatta bana arkadaş olmayı teklif etti, ben de utangaç biri olarak bu teklifi geri çevirmedim. Çünkü insanlarla konuşup arkadaş olmak benim için epeyce bir zor. Benden uzundu yanlış hatırlamıyorsam boyu 1.80 civarındaydı, 11. sınıf olsun kesin 1.85 olurdu.

Ben ise hala 1.70 - 1.72 gibi bir şeydim. Sanırım hep böyle kalacağım zaten ilkokuldan beri basketbol oynayamamamdan anlamalıydım! Ha bu arada konu baya dağıldı bugünün en bomba haberine gelelim sanırım BEN BİRİNDEN HOŞLANMAYA BAŞLADIM.

evet, yanlış okumadın aynen öyle."

Günlüğüne gerçekten yaşayan bir varlıkmış gibi davranması onu güldürmüş, gözüne sevimli gözükmüştü. Kendi kendine kıkırdarken arka sayfaya geçmişti, büyük ihtimalle burada kim olduğundan bahsediyordu.

Tam oraya odaklanmış okumaya başlayacaktı ki annesi odasının kapısını tıklattı, günlüğü hemen yastık kılıfının içine sokarken, gir!, dedi. Annesi hafif bir şekilde gülümserken yemek yemesi için aşağı gelmesini söyledi.

O da annesi gibi hafifçe gülümsedi ve onunla beraber odadan çıktı, sanırım bugün o kişinin kim olduğunu öğrenemeyecekti çünkü az sonra çalan zil, amcası ve çocuklarının giriş bileti olmuştu. Derin bir nefes alıp gözlerini devirdi, bu onu sıkmıştı. Kesin bu curcunadan sağ çıkamayacak yatağına yarı baygın şekilde kavuşacaktı.

Bir de onu bitiren merakı vardı...

episode end | arkadaş

Oh Sehun hikayedeki hali

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oh Sehun hikayedeki hali... düştm


ɢüɴʟüᴋ; ʜᴜɴʜᴏHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin