20.Bölüm

11.5K 585 67
                                    

𝕊𝕖𝕝𝕒𝕞𝕝𝕒𝕣♡

İlk defa bu saatte bölüm attım hadi hayırlısı.

Bol bol yorum yapar mısınız düşüncelerinizi merak ediyorum.

𝕚𝕪𝕚 𝕆𝕜𝕦𝕞𝕒𝕝𝕒𝕣



Yazardan:

Özal ailesi gerçekten perişan durumdaydı. Sevgi hanım, olanları duyunca bir türlü kabullenememişti. Üst üste geçirdiği krizler sonucu hastaneye kaldırılmıştı. Yaprak ve Aral'da çok endişeliydi hem annelerini öyle görmek hem de ablalarının yoğun bakımda olduğu öğrenmek onları çok derinden sarsmıştı. Yiğit,Uğur ve Simge üçlüsü sabahtan beri hastanedeydi. Kardeşleri orada yaşama tutunmaya çalışırken onlar ne yapabilirdi ki. Yağmur savaşıyordu bir savaşın içerisindeydi kötü krala yenilemezdi bunun için savaşıyordu. Savaş, Yağmur'un ameliyatına girmişti. Yıllardır onu tanıyordu o güçlü bir kızdı ama yaşadıkları çok ağırdı. Yıllardır kuzen olduklarını bile bilmeden birbirlerine destek çıkmışlardı. Şimdi ise kalbi durmak üzere olan kuzenin ameliyatına girmişti. Elinden geleni yapmıştı gerisi Yağmur'a kalmıştı. Yaşadıkları çok ağırdı ama bir şekilde hayata tutunmuştu Yağmur. Ameliyat masasına sadece ölmek üzere olan bir hasta yatmıyordu. Ameliyat masasına ölmek üzere olan kuzeni yatırıyordu nabzı yavaşlıyordu, çok kan kaybediyordu. Savaş'ın dikkatsizlikle yaptığı ufacık bir hata ölümle sonlanabilirdi. Ameliyat boyunca çok dikkatli olmuştu kafasındaki geçen birçok düşünceyi kenara atıp işine odaklanmıştı. "Ya Yağmur masada kalsaydı. Ya Yağmur onun yaptığı bir dikkatsizlik sonucu ölseydi. Ya Yağmur'un kalbi sonsuza kadar dursaydı o zaman amcasına yengesine ve kuzenlerine ne cevap verecekti. Bir daha hiçbirinin yüzüne bakamazdı." Bu onun için çok büyük bir sorumluluktu eğer ona bir şey olasıydı suçu olsun olmasın kendini asla affetmezdi.

Sevgi hanıma üst üste geçirdiği krizler yüzünden sakinleştirici iğne yapmışlardı. Poyraz onu ve çocukları alıp hastaneye getirmişti. Normal odada uyanmasını bekliyorlardı. Günlerdir sadece sakinleştiriciler ile ayakta durabiliyordu. Bu son olan iyice dayanamayacağı hale gelmişti.

"İyi olacak ama abi değil mi her şey düzelecek." Dedi Yaprak Aras'a bakarak. Ağlamaktan mavi gözlerinin etrafı kızarmıştı. Yaprak, küçüklükten beri içine kapanık bir çocuktu. Her zaman sessiz sakin sınıfın bir köşesinde oturur dersin bitmesini beklerdi. Birinin ona kötü bir laf söylemesinden onu küçümsesinden çok korkardı. Aşağılanmaktan korktuğu için ağzını bile açmazdı. Onun için birkaç kişiden ibaretti hayat. Onları da kaybetmek istemiyordu.

"Düzelecek güzelim her şey eskisinden daha da güzel olacak." Dedi Aras ve kardeşini kendine çekti. Belki de dediği şeye kendisi bile inanmıyordu.

Aral ise bir köşe de oturmuş, kafasını elleri arasına almıştı. Bu konuda kendini suçlamaya devam ediyordu. Ablasının yanından ayrılmamalıydı onu tek başına bırakmamalıydı onu zorla da olsa Yağmur'un tabiriyle ağzı yüzü yamuk arabaya bindirmeliydi.

"Birimiz sadece onu görsek olmaz mı?" Diye sordu Anıl bir umut abisine bakarak.

"Yani bilmiyorum eğer Savaş izin verirse yoğun bakıma sadece bir kişi girebilir. Yağmur uyuyor zaten bizim onu görmemiz hiçbir şeyi değiştirmez."

"Olsun abi lütfen Yağmur'u son bir kez görsem, görsek."

"Anıl, bunu biri yapacaksa annemin ya da babamın yapması daha doğru olur." Dedi Aras. Anıl'ın gözleri annesine kaydı onu ilk defa bu kadar kötü görmüştü. Bu konuda bencillik etmek istemiyordu çünkü biliyordu odadaki herkesin Yağmurla görüşmek istediğini. Ama o bunu her şeyden çok istiyordu. Yağmur'u o halde görünce Anıl için her şey durmuştu kardeşi gözlerinin önünde vurulmuştu. Uzun bir süre annesinin bu halini izledi.

DEĞİŞEN HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin