55

3.4K 231 78
                                    

Uzun bölüm istiyordunuz buyurun dşlafdalşlfdhjfk

Oy-yorum atarsanız sevinirim,

keyifli okumalar :3

*

Yazar'dan

Yaşanan olaylardan sonra Çağlar ve Elis birbirini ilk defa okulda görmüşlerdi. Elis hem gidip konuşmak istiyor hem de karşısına çıkmaya utanıyordu. Çünkü Çağlar hep yaptığı gibi onu terslerdi. Bu sefer garip bir şekilde Çağlar da Elis'in onu görmesini istemiyordu. Kafasında bir şeyler dönüyor, kesin bir sonuca varmadan da yüz yüze gelmemesi gerektiğini düşünüyordu. Çünkü biliyordu ki gözlerine baktığı zaman işler kontrolünden çıkacaktı...

Çağlar, çıkış zilini duyar duymaz toparlanıp büyük ve seri adımlarla kendini dışarı attı. Oyalanmadan eve gidecekti. Kafasını önüne eğmiş çantasının kulplarını sıkıca tutuyordu. Büyük demir kapıdan kendini dışarı attığında sanki üzerinden büyük bir yük kalkmıştı. Bu yük, birinin kolunu sertçe tutup onu durdurmasıyla yeniden sırtına binmişti.

Yürürken yanından geçmek üzere olduğu biri kolunu sıkıca kavramıştı. Kafasını sol koluna çevirip kaşlarını çattı. Kolundaki elin sahibine bakmak için kaldırdı kafasını, Arda'yla göz göze gelince de şaşırdığını belli etmemeye çalışarak derin bir nefes aldı.

Arda, Çağlar'ın tahammülsüz hal karşısında kolundaki elini gevşetti ama tamamen bırakmadı. Çağlar bunu fırsat bilip gitmek için kendini öne atınca "Dur!" dedi Arda.

Çağlar gözlerini devirip yeniden Arda'ya çevirdi başını. "Güç gösterin bittiyse," diye gözleriyle kolunu işaret etti. Kolunu beklenmedik bir hareketle çekip Arda'nın elinden kurtardı. "Evime gideceğim." Ses tonu ne sert ne de yumuşaktı. İçindekileri dışa yansıtsa büyük ihtimalle Arda'ya ateş püskürtürdü. Kendini tutuyordu.

Arda ise onun bu tavrını anlayabiliyordu. Çağlar'ın aksine sakindi. "Tamam..." dedi iki elini havaya kaldırıp. Cebinden telefonunu çıkartıp kilidini açtı. "Akşam bize gel."

Çağlar sinir bozukluğuyla güldü. "Ne?"

Çağlar'ın telefonu titrediğinde Arda telefonun cebine atıp konuşmaya devam etti. "Duydun... Adresi mesaj olarak attım. Bekliyor olacağım."

Çağlar'ın içinden kahkaha atmak geliyordu. "Amacın ne tam olarak?" dedi dalga geçen bir tavırla.

Arda, Çağlar'ın boş bakışları ve dalga geçen gülüşü karşısında gülümsedi ve eğdi başını. "Sohbet ederiz."

"Film de izler miyiz?" diye devam etti Çağlar alay etmeye.

"İzleriz tabii ki."

Duyduğu karşısında şaşkınlıkla büyüttü gözlerini. Ciddi ciddi 'İzleriz tabii ki.' demesi Çağlar'ı şok etmişti. İçinde bulunduğu tavrı hala anlamış değildi. Fazlasıyla dalga geçilebilecek bir konuydu ve buna Arda'nın ciddi tavrını umursamadan devam ediyordu. "Korku filmi olmasın ama... Ben korkarım." diye büzdü dudaklarını.

"Ne istersen onu izleriz, sorun yok."

Arda'nın ciddi tavrı artık sinirlerini bozmaya başlamıştı. Kendini tutamayarak "Salak mısın oğlum sen?" dedi ona doğru bir adım atıp.

"Neden?"

Çağlar tahammülsüzce derin bir nefes aldı. "Gelmiş dalga geçer gibi evine çağırıyorsun. Komiksin gerçekten."

"Dalga geçmedim." Arda, Çağlar'ı sinirlendirmek istemiyordu. Nazik olmak adına gülümsedi ama bunun onun sinirlerini daha çok bozacağını bilmiyordu. "Ben sadece seni evime çağırdım. Akşam bekleyeceğim..."

KİVİ|TextingWhere stories live. Discover now