3.BÖLÜM

156 12 3
                                    

O geceden sonra Taeyong'un hormonları normale dönmesine rağmen birlikte olmaya devam ediyorlardı. Taeyong artık Doyoung'dan hoşlandığından emindi. Birlikte olduklarında çok mutlu oluyordu ama her sabah kalktığında kendini yalnız bir şekilde buluyordu. Bu onu her seferinde hayal kırıklığına uğratıyordu. Her sabah bir umut ile kalkıyordu ama sonuç aynıydı. Artık kendini fazlalık gibi hissetmeye başlamıştı. O istemeden birlikte olamıyorlardı. O istemeden buluşamıyorlardı. Bunlara dayanamıyordu artık Taeyong ve birlikte oldukları yatakta tek başına ağlamaya başladı.

Doyoung işine odaklanmaya çalışıyordu ama olmuyordu. Onu o yataktan o da bırakma istemiyordu ama buna mecburdu. Taeyong'un kendisinden hoşlandığının farkındaydı. Doyoung' da ona aşık olmaya başlıyordu ama kendini aldatıldığından beri başka bir ciddi ilişkiye sürüklememişti. Taeyong iyi biriydi. Bunu biliyordu ama onu kırmaktan çok korkuyordu. Kendisi hiç bir insana güvenemeyen biriydi. Ne yapacağını düşünüp duruyordu. Uzunca düşündükten sonra kararını vermişti:

- Artık onunla iletişime geçmemem gerek.


(1 HAFTA SONRA)

Taeyong bir haftadır onun yazmasını bekliyordu. Elinde telefon hiç düşmüyordu. Akşam yemeğinde yine telefona bakıp duruyordu. Son zamanlarda iyice zayıflamıştı. Babası masadan kalktıktan sonra kendiside kalkmıştı. Ablası bir şeyler olduğunu anlamıştı. Ve Taeyong'dan hesap sormak için önüne geçti. 

Y:Taeyong sen de ne var? Hiç birşeyi kafasına takmayan Taeyong şimdi yemek bile yemiyor ve yemek  yemek senin hayattaki en büyük hobin! Noluyor sana?

Ty: Abla şuan gerçekten hiç halim  yok sonra tamam mı?

Y: peki tatlım ben seni dinlemek için her zaman buradayım ama bunu bil.

Ty: biliyorum abla

Dedikten sonra buruk bir gülümseme ile ablasına sarılıp odasına gitti. Onun yanına gitmek istiyordu. Aramalarına cevap vermiyordu. Mesajlarına görüldü atıyordu. taeyong sağlığından endişe etmeye başladı ve kimse görmeden evden çıkıp arabaya binip kendini bir an Doyoung'un apartmanında bulmuştu. Daha önce Doyoung' u araştırdığı için adresi biliyordu. Doyoung'un kapısının önüne gelmişti kapıyı çaldı ama hiçbir ses kapı açılma yoktu. Zile basmaya devam ediyordu. Birden arkasında bir ses duydu.

Dy: Ne yapıyorsun sen burada?

Taeyong birden yerinden zıplamıştı. Yavaşça arkasını dönmüştü. 

Ty: şey.... sen bana yazmayınca merak ettim

Dy: Beni merak etmeye ne hakkın var?

Ty: n..ne?

Dy: Sevgiliymişiz gibi davranmayı bırak artık. Sinirimi bozuyorsun. Eğer birlikte olmak istiyorsan   gel yoksa git. 

Doyoung bunu dedikten sonra kapıyı açıp içeri girmişti. Taeyong bu sözleri ilk defa duyuyordu ve ilk defa canını bir söz bu kadar acıtmıştı. Ağlamaması lazımdı. O Lee Taeyong'du çünkü. Koşarak asonsöre doğru ilerlemişti. Doyoung kontrol etmeye kapıya çıkmıştı. Kapının önünde Taeyong'un şapkasından başka bir şey yoktu. Onu kırdığı için çok üzülmüştü.

Dy: Özür dilerim Taeyong. Çok özür dilerim...


Bir Alfa Nasıl Kovalanır /DoTaeWhere stories live. Discover now