Bir Alfa Nasıl Kovalanır /DoTae

7. BÖLÜM

TAK TAK!

DY: Benim kıyafetler arasına sana olacak en küçüklerini aradım ama boyu sana olur mu bilemedim.Buraya bırakıyorum.

TY: HI HI

DY: Kapının önüne bıraktım.

TY: Tamam. Teşekkür ederim.

Taeyong duşa girmişti. Doyoung bir duş almasının onu rahatlacağını düşünmüştü ama Taeyong daha farklı şeyler düşünüyordu...

TY: Çıkınca biz yapacağız değil mi? Şu an niye bu kadar utanıyorum ki daha önce de yaptık.

Taeyong belindeki pijamayı tutarak Doyoung'un yanına gitti. Üzerindekiler onun için büyüktü.

TY: Ben giyindim.

Taeyong Doyoung onun için yatak hazırladığını görünce bütün hayalleri suya düşmüştü.

(içinden) TY: siktir yapacakmışız da bilmem ne!

Taeyong sinirle pijamasını çekiştiriyordu. Altındaki pijama aşağı inip duruyordu.

TY: Şey, koltuk da baya konforlu, rahat falan olsa gerek...

DY: Ne?

TY: Hayır yani ben oda olmadan da gayet rahat ederim, soğuktan ölecek değilim ya...AH!

Taeyong'un giydiğinden beri savaş verdiği pijama düşmüştü.

TY: HAAA... OLAMAZ! BİLEREK YAPMADIM! BELİ BÜYÜK OLDUĞUNDAN! BEN BÖYLE YAPARAK BİR ŞEY OLMASINI BEKLEMEDİM! KİM DOYOUNG SENİ BİR ŞEYLERE ZORLADIĞIMI SANMA...

Taeyong kendini açıklarken Doyoung eğilip Taeyong'un pijamasını yukarı çekip belindeki ipi bağlar.

DY: Anladım, yanlış anlaşılacak bir durum yok ortada

TY: Ö...öyle mi? sağol

DY: ben belgelere biraz daha bakmalıyım, sen benim yatağıma geç uyu.

TY: Ah.. öyle mi... ben beklerin Doyoung işin bitince yatağa birlikte gidip uyuruz.

DY:Olmaz

Doyoung Taeyong'u aniden kucaklayarak yatağa götürür. Taeyong Doyoung'un kucağında inmek için çırpınmaya başlar.

DY: Saat geç oldu. Uzun süre yatakta kaldın. Hemen gidip dinlen ki hasta olma. İşim bitince ben de yatağa geleceğim. Önden sen uyu.Anlaşıldı mı?

Doyoung Taeyong'u nazikçe yatağa indirir ve üstünü güzelce örterek Taeyong'u alnından öper. Doyoung'un onu öpmesi Taeyong'u sersemletmişti.

TY: Hı hı bak mutlaka benim yanımda uyumalısın.

DY: Tamam, mutlaka senin yanında uyuyacağım.

(SABAH)

Taeyong sabah uyanır. Gözlerini her sabah açmadığı farklı bir yerde açar. Sonradan dün evden kaçıp Doyoung'a geldiğini hatırlar. Arkasına döndüğünde tablete odaklanmış Doyoung ile karşılaşır.

(içinden) TY: Waow Doyoung sabahları ayrı bir yakışıklıymış...

DY: İyi uyudun mu?

TY: Günayd-

Taeyong lafını tamamlamadan karın gurultusu herşeyi bölmüştü. Doyoung bu olaya gülerek karşılık vermişti.

DY: Acıktın mı?

Taeyong utanarak bataniyeye sarılmıştı.

(içinden) TY: Neden hirbir şey iştediğim gibi gitmiyor!?!?!?!?

DY: Demek benim meyve suyu getirmemi bekleyemeyecek kadar acıktın...

TY: Hıhım... Dün sabahtan beri bir şey yemedim.

DY: Anlaşıldı yavaş yavaş ye

TY: Balık çok güzel yavaş yavaş yiyemiyorum.

Doyoung ile Taeyong restoranda tatlı tatlı yemek yerken aniden yanlarına bir kadın yaklaşır.

K: O merhaba Doyoung Bey nasılsınız?

DY: ah iyiyim teşekkürler.

K: Bu günlerde de eskisi gibi meşgül müsünüz?

DY: Biraz... burada ne işiniz vardı?

K: bir randevum vardı. Bir merhaba diyeyim demiştim. Neyse sonra görüşürüz.

Taeyong mutlu mutlu yediği balığı sinirle yemeye başlamıştı. Onu gerçekten kıskanmıştı. Ona dürüstçe sorsa mıydı acaba? Ama daha sevgili bile olmadıklarını buna hakkı olmadığını düşünüyordu Taeyong. Ama içi rahat etmiyordu ve sormaya karar verdi?

TY: O kimdi?

DY: eskiden görüştüğüm biri.

Taeyong'un yüzü gittikçe düşmüştü.

DY: Hadi ama surat asma sende o zaman başka biriyle buluşmuştun.

TY: Bir kere o babam yüzündendi. O herif kesinlikle benim tipim değildi.

DY: Biliyorum bu yüzden böyle konular yüzünden tartışmayalım ve yemeğimizi yiyelim.

Am bu cümle Taeyong'un içini rahatlatmamıştı. Acaba hala başkalarıyla buluşuyor muydu?

(ASANSÖR)

Taeyong hala suratı asık bir şekilde düşünüyordu.

DY: Taeyo-

TY: Kim Doyoung

DY: Efendim?

TY: Hala onunla buluşuyor musun? Beta olan eski partnerinle...