6

8K 793 169
                                    

20/06/2021
İyi okumalar😶‍🌫️






Güneş henüz Seul'e doğmamışken Jisung üstü çıplak sevgilisiyle sarılmış bir biçimde uyuyan yüzünü izliyordu. Beş dakikadır sevgilisinin kirpiklerini saymaya çalışıyor ama bir yerde hep aklı karışıyordu. Pes edip sevgilisinin gözaltını öptü. Elini dağınık saçlara götürüp nazikçe taradı. Ordan da yanağına inip bulunduğu yeri okşadı. Parmaklarını tenine sürterek omzuna kadar indirdi. Yaklaşıp aralık dudaklara bir müddet dudaklarını bastırdı. Yavaşça ayrılıp sevgilisinin kollarından çıkmak için hareketlendi.

Minho kollarının arasından kayacak olan bedeni hissedip belindeki tutuşunu sıkılaştırdı. Yüzünü sevgilisinin boynuna gömüp uykulu boğuk sesiyle "Jisung?" diye mırıldandı. Jisung parmaklarını sevgilisinin omzundan koluna doğru ufak dokunuşlarla kaydırıp "Şşt. Uyu bebeğim, tuvalete gideceğim." dedi. Minho birkaç mırıltıdan sonra kollarını gevşetip uyumaya devam etti. Jisung uykusunda bile çatık kaşlı olsa da hala tatlı olan sevgilisine kıkırdayıp yataktan kalktı. Eşyalarını alıp arkasında hiçbir şeyi bırakmadığından emin olduktan sonra tuvalete girdi.

İşlerini bitirip kapıya açtığında Bayan Lee ile karşılaştı. Bayan Lee gözlerini kırpıştırıp "Oğlum bizimle kahvaltı etmeyecek miydin?" diye sordu. Jisung mahcupça "Minho uyanırsa beni bırakmaz, tüm gün yanında tutar. Hem yol gitmem gerek hem de şirkette olmam gerek." dedi. Bayan Lee rahalatıcı bir gülümseme sunup karşısındaki bedene sıkıca sarıldı. Omzuna pat patlayıp "Ama bir dahakine daha fazla kal." dedi. Jisung kafasını sallayıp sarıldığı bedenden ayrıldı. Odaya geri dönüp yokluğunda yastığa sarılan sevgilisine baktı. Güneş'in ışıkları içeriye sızmaya başlamıştı. İlerleyip perdeyi kapadı. Sevgilisi uyanabilirdi. Minho'nun yanına dönüp açılmış olan üstünü örttü. Zaten tişörtsüz yatıyordu. Sevgilisinin güzel yüzünü biraz daha izleyip saçını geriye doğru atarak yanağına dudaklarını bastırdı. Burnunu yanağına sürtüp derince kokusunu içine çektikten sonra uyanmadan odadan çıktı.

Ayakkabılarını giyerken Bayan Lee elinde poşetle kapıya geldi. Jisung diklenince poşeti eline verip "Uzun zamandır anne yemeği yemediğini söylemiştin dün. Al bunu şirkette ye. Minho'nun dediklerine göre öğünlerini atlıyormuşsun. Kendine dikkat et oğlum." dedi. Jisung minnetle kendinr verilen yemeği kabul etti. Karşısındaki kadına sıkıca sarılıp "Çok teşekkür ederim annem. Promosyon sonrası tatilde bir günlüğüne olsa da yanınıza uğrayacağım." dedi. Kadın sarıldığı bedenden hafifçe ayrılıp hafif kızgın ses tonuyla "Bize geleceksin diye kendi aileni de boşlama sakın. Geçen annenle konuştum, uzun zamandır aramamışsın." dedi. Jisung kafasının arkasını kaşıyıp "Yoğunluktan." diye mırıldandı.

O sırada Dori koşarak Jisung'un bacaklarının arasına girdi. Bacaklarına sürtünüp gitmesini istemediğini belirtti. Jisung kendisini çok seven kediye karşın kıkırdayıp kucağına aldı. Başının üzerini öpüp çenesinin altını okşadı. Kedi hoşnutlukla miyavladı. Jisung kediyi yere bırakıp başını kaldırdığında sevgilisinin kısık kızarık gözleriyle karşılaştı. Bayan Lee ikisini yalnız bırakmak için mutfağa kaçarken Minho sarsak adımlarla ilerleyip kollarını sevgilisinin beline doladı. Yüzünü boynuna gömüp "Tuvalet o kadar uzakta değil." diye mırıldandı. Jisung her şeyi siktir edip elindekileri yere bıraktı. Kollarını sıkıca sevgilisinin boynuna dolayıp "Yarın yine beraberiz." diye fısıldadı. Minho burnunu sevgilisinin boynuna sürtüp kokusunu ciğerlerinin en ücra köşelerine kadar çekerken "Yarın çıkış yapıyoruz Jisung. Yoğun bir programımız olacak ve biz kendimiz olamayacağız. Birbirimizden uzak kalacağız. Birbirimizi kıskanacağımız yerler olacak. Ve ben yine sen yanıbaşımdayken bile özleyeceğim. Hem gece aynı yatağa girip huzurlu uyuduktan sonra sabah beraber uyanamamak ne kadar boktan bir duygu biliyor musun?" diye sordu.

Jisung bunların hepsinin farkındaydı. Dışarıya belli etmese de çok zorlanıyordu. Düşünceleri onu yiyip bitiriyordu. Onları susturmak yerine düşünceleriyle tek başına kalıyordu hep. Zihninde dolaşan binlerce kötü senaryo vardı. Hıçkırıklarını içinde tutmaya çalışsa da dudaklarını araladığında bir bir kaçmaya başladılar. Minho kafasını geri çekmeye yeltendiğinde Jisung daha sıkı sarıldı. Titreyen sesiyle "Keşke hep burada herkesten uzak bir şekilde kalabilsek." dedi. Minho tek eliyle sevgilisinin ensesinden tutup yüzünü boynundan kaldırdı. Islak yanakları öpüp "Seni ağlatmak için bunları söylemedim Han. Güçlü olmalıyız sevgilim. Sahne arkasında yine özlemle birbirimize geleceğiz hem." dedi. Jisung hıçkırıklarını bastırıp gözyaşlarını geriye yolladı. Islak kirpiklerinin arasından sevgilisine bakıp "Doyasıya öpsene beni." diye fısıldadı.

Minho yanakları kızarmaya başlayan sevgilisine kıkırdayıp dudaklarını dudaklarına sürttü. Jisung sızlanıp "Otobüsü kaçıracağım." dedi. Minho dudaklarını yalayıp dilinin sevgilisinin dudaklarına değmesine neden olurken "Tüh, amacımız ortaya çıktı!" dedi. Jisung tıslayıp sevgilisini ensesinden kendine doğru çekti. Üst dudağı dudaklarının arasına alıp ısırdı. Minho hissettiği acıyla sevgilisinin beline baskı uygulayıp dilini aralık dudaklardan içeri itti. Jisung sıcak dili şehvetle karşılayıp kendini sevgilisine bıraktı.

Nefes nefese ayrıldıklarında ikisinin de yanakları kızarmıştı. Jisung başını sevgilisinin omzundan kaldırıp son kez kızarttığı dudakları öptü. Minho üzüntüyle iç çekip kollarını sevgilisinin belinden çekti. Jisung yere bıraktığı şeyleri eline alırken sevgilisinin gözlerine bakmamaya gayret gösterdi. Çünkü biliyordu eğer bakarsa gitmezdi kalırdı. Dudaklarını ısırıp kapıyı açtı. Minho sevgilisini kendine döndürüp çenesinden tutarak kendisine bakmasını sağladı. Jisung kaşlarını gereğinden fazla çatan sevgilisini görünce gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Minho kenardaki maskelerden birini sevgilisinin dudaklarını örtecek şekilde takıp "Sabah sabah güzelim dudaklarını görmesinler. Ama ben de şimdi güzel öpmüşüm yani. Çok güzel kızarıp şişmiş." dedi. Jisung dayanmayıp güldüğünde Minho sevgilisinin gülüşünü izledi. Dudaklarını sevgilisinin anlına bastırıp kokusunu içine çekti. Jisung'un gözleri otomatikman kapandı. Minho geri çekilirken Jisung da gözlerini araladı. Dudaklarını yalayıp "Gerçekten kaçıracağım otobüsü." dedi. Minho gülümseyip sevgilisinin poposuna bir iki kez vurdu.

"Hadi git artık. Bana bu kadar aşık olma be güzelim."

Jisung merdivenlerin başına geldiğinde maskesini indirip kapıdaki sevgilisine dönerek "Ben en iyisi maskemi indireyim." dedi. Sonra da koşarak merdivenleri indi. Minho arkasından "Kapa maskeni." diye kıskançlıkla bağırdı. Jisung sokağa indiğinde kıkırdayıp maskesini kapadı. Kalbi hala teklerken mırıldandı.

"Evet, sana çok aşığım Minho."














20/06/2021
Bunun kafasına taş düşmüş hemen yazıp atmış neler oluyor aaa

Doğruyu söyleyin batırıyor muyum

Daha ana konuya girmedim bile

Benm tyt çalışmam gerek bi de

Üf
Öptm

dispatch Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin