dispatch

17

26/08/2021
İyi okumalar🧑🏼‍⚕️

İki kişilik odada aynı anda yayılan zil sesleriyle Jeongin yüzünü buruşturdu. Kendi alarmını kapatıp yüzünü yastığa gömdüğünde "Hyung kapa şu alarmı." diye sızlandı. Sonunda alarmın sesi dindiğinde kafasını dinlemenin huzurunu yaşadı. Ama bir bedenin yere pat diye düşme sesine kadar. Hızla gözlerini açıp yataktan doğruldu. Dizlerinin üzerinde ellerini yere koymuş kesik nefesler alan büyüğünü görünce endişeyle yanına çöktü. Titriyordu ve rengi gitmişti.

Jeongin ayağa kalkmasına yardım edip yatağına uzandırdığında telaşla eli ayağı birbirine dolaşmıştı. Odadan çıkıp koşar adımla Chan'ın odasına daldı. Yeni uyanmış üç genç bir anda odalarına dalan çocuğa döndü. Jeongin ses tonunu ayarlayamayıp "Jisung hyung çok hasta!" diye bağırdı. Chan duyduklarıyla tişörtünü yatağının üzerine fırlatıp iki gencin odasına yürüdü. Changbin, Felix ve Jeongin de arkasındaydı. Yorganın altında tir tir titreyen bedenin yanına gidip elini anlına koydu. Gözlerini sonuna kadar açıp yorganı üzerinden çekti. Jisung ağlamaklı çıkan sesiyle "Soğuk." diye mızmızlandı.

Chan titreyen bedeni kucağına alıp odadan hızla çıktı. Minho tam banyodan çıkarken Chan'ın kucağındaki sevgilisini görünce durdu. Banyoya geldiklerini idrak edip kapıyı açtı. Chan kucağındaki Jisung'u kabine bırakırken Jeongin Minho'ya "Ayakta duramayacak kadar çok ateşi var." dedi. Minho kafasını sallayıp Chan'ın yanına geçti. Chan hiç acımadan soğuk suyu açıp kabinin içindeki bedene tuttu. Jisung suyun soğukluğuyla çığlık atıp kaçmaya çalıştı. Minho kabinin içine girip ayakta durmakta zorlanan sevgilisine sarıldı.

Jisung tanıdık bedenle gözlerini aralayıp ağlayarak "S-soğuk. Minho lütfen kapatsın şunu." dedi. Minho'nun içi giderken Chan'a dönüp "Ben kalırım başında. Siz şirkete gidin. Geç kalacaksınız." dedi. Chan biraz kararsız kalsa da onaylayıp elindeki başlığı arkadaşına verdi. Minho suyu ılığa çevirip sevgilisinin vücudunda tutmaya devam etti. Jisung'un titremesi bir süre sonra dinse de gözyaşları durmamıştı. Minho suyu kapatıp ağlayan sevgilisinin göz yaşlarını sildi. Kaymaması için dikkatle kabinden çıkartırken "Niye ağlıyorsun güzelim?" diye sordu.

Jisung dudaklarını büzüp burnunu çekerek "Çok soğuktu." dedi. Minho biraz daha üşümemesi için "Kollarını kaldır." diyip sevgilisinin tişörtünü çıkardı. Aynı şekilde pijamasını ve iç çamaşırını da çıkardığında havluyu çevresine sardı. Jisung çok utanmıştı. Kızarık yanaklarıyla yere bakarken sevgilisinin de üzerindeki ıslak kıyafetlerden kurtulup havluya sarınmasını bekledi. Minho sevgilisini belinden tutup banyodan çıkarken muzipçe "Sanki görmediğim, görmediğin şey Jisung." dedi. Jisung dirseğini sevgilisinin karnına geçirip koşarak odasına girdi. Altına iç çamaşırını giyip hala sarıldığı havluyla yüzüstü yatağa yattı.

Minho üzerini giyindikten sonra sevgilisinin odasına girip ona şort ve tişört çıkarttı. Yanına gelip omzunu dürtüklerken "Hadi kalk." dedi. Jisung sızlanıp oturur pozisyona geçti. Havluyu omuzlarından düşürüp bebek gibi kollarını yukarı kaldırdı. Minho sevgilisinin yanağını öpüp tişörtünü giydirdi. Şortunu giydirirken Jisung kolay olsun diye ayağa kalktı. Sonunda giyin(diril)diğinde sevgilisine sarıldı. Kısık çıkan sesiyle "Şirkete git. Ben tek kalırım." dedi. Minho Jisung'u öpmek için dudaklarını uzattığında Jisung sızlanarak geri çekildi.

"Minho! Hastayım, sana da bulaşır."

Minho omuzlarını silkip "Umrumda değil, sevgilimi öpmek istiyorum." dedikten sonra ensesinden kendine çekerek dudaklarını birleştirdi. Jisung geriye çekilmeye çalışsa da Minho daha da üzerine gidip yatağa düşmesini sağladı. Üzerine çıkıp omuzlarındaki elleri tek eliyle başının üzerine sabitlerken dilini içeri yolladı. Jisung sevgilisini de hasta etmek istemediği için ağlayacak kıvama gelmişti.