dispatch

#1

27/01/2021
İyi okumalar💗

Tuvalet kabininde titreyen bir beden... Dinen sinirinin ardında bıraktığı hasarı yaşıyordu. Dinen siniri de içindeki bazı duyguları örtüyordu.

Jisung tırnaklarını kollarına iyice bastırıp titremesinin dinmesini diledi. Çok değil, beş dakika sonra kayıta gireceklerdi. Ama o bu tuvalet kabininde yaklaşan krizini önlemeye çalışıyordu. Ağlayamazdı, makyajı bozulurdu. Dudaklarını sertçe dişleyip yerinden diklendi. Kabinden çıkıp aynadaki görüntüsüne baktı. Kendinden nefret etti. Hastalıklı duruyordu. Tereddüt etmeden kafasına şapkasını geçirip ucunu iyice eğdi. Derin bir nefes alıp bok gibi hissetse de sanki her şey olması gerektiğinden kat be kat iyiymiş gibi olan maskesini yüzüne takındı.

Seri adımlarla tuvaletten çıkıp stüdyoya girdi. Sunucular yerlerini almışken grup arkadaşları kameranın arkasında bekliyordu. Jisung bunun kısa bir videolu röportaj olmasını umdu. Ve ona soru yöneltilmemesini. Bir kez daha ciğerlerinin en ücra köşelerine dahi ulaşabilecek şekilde nefes aldı. Grup arkadaşlarının yanına ilerledi. Jisung'un da gelmesiyle artık çekime başlanılabilirdi.

Kayıta girildi ve sunucular kendilerini çağırdı. Stray Kids üyeleri selam vererek önceden belirlenen oturma düzenine göre yerlerine geçtiler. Jisung yanında oturan son zamanlarda araları bozuk olan ve iki gündür konuşmadığı sevgilisiyle ağlayacak gibiydi. Şu an burada bulunmak istemiyordu. Yorganının altına sığınıp bayılana kadar ağlamak istiyordu. Aşırı gergindi. Ellerinin titremesi belli olmasın diye ellerini sertçe dizlerine bastırıyordu. Şanslıydı ki önündeki Chan geniş omuzlarıyla kameranın kadrajından çıkartıyordu gergin bedenini.

Çoğunlukla Chan'ın cevapladığı sorularla röportaj bitmek üzereydi. Jisung bir iki kelimeden fazla konuşmamıştı. Ve böyle kalmasını umuyordu. Ama kendisi üzerinde gezinen bakışlarla sıradaki sorunun kendisine ait olduğunu anladı. Nefesini tutup kendine gelecek olan soruyu bekledi. Beklediği her saniye beyninin içindeki seslerin çoğalmasını sağlıyordu. Sonunda yazdığı şarkıyla ilgili gelen soruyla sesinin titrememesine özen gösterip kısa bir yanıt verdi. Bu sırada elleri gergince bacağında geziniyordu.

Jisung Chan'ın bir an önce son konuşmasını bitirmesi için yalvarırken elinin üzerindeki tutuşu hissetti. Lee Minho sevgilisinin gerginliğini ve yerinde durmayan elini fark edip ellerini iç içe geçirip dizine bastırmıştı. Jisung dolan gözlerini kırpıştırdı. Bakışlarını yere eğdi. Düşündüğü gibi değildi dimi? Sevgilisi hala onu önemsiyordu.

Çekimin bitmesiyle Minho'nun elini çekmesi bir oldu. Jisung kalbinin darmaduman olduğunu hissetti. Gönlünün üzerindeki acı anlatılamazdı. Kulakları uğulduyordu. Ruhsuzca yerinden kalkıp kişisel eşyalarını almaya gitti. Kimseyle iletişim kurmadan arabaya bindi. Diğer skz üyeleri de kendi aralarında Minho'ların kaldığı evde buluşmak için sözleşti.

Arabadalarken Jisung kendi ilişkisine gelen kötü yorumları okuyup kafasının içinde farklı farklı senaryolar kurmaya devam ediyordu. Hyunjin'in onu dürtmesiyle irkildi.

"Diğerlerin kaldığı eve gideceğiz. Üzerini değiştirmek istiyorsan git değiştir. Changbin hyung da değiştirecek."

Jisung gözlerinin kırpıştırıp arabadan indi. Hyunjin ve Chan gülüşerek karşı apartmana geçerken Changbin kendi kaldıkları apartmanın önünde küçüğünü bekliyordu. Jisung koşarak büyüğünün yanına gitti. Sessizce eve çıktıkların da ikisi de bunu yorgunluklarına verdi. Changbin odasına girerken "Beş dakikaya hazır olurum." dedi. Jisung ufak bir baş sallamasıyla elindeki telefona bakarak kendi odasına girdi.

Kendisinin hazırlanması beş dakika sürecek gibi durmuyordu.

Okuduğu kötü yorumlara ve bir anda kötüleşen ilişkisine dayanamayıp çığlık atarak telefonu duvara fırlattı. Duvara çarpmasıyla telefon paramparça olmuştu. Jisung bedeni delicesine titrerken saçlarını kopartacak şekilde saçlarına asıldı. Yanakları gözyaşlarıyla süslenmişti çoktan. Arada odaya çığlıklar bırakarak kendisine hafiften zarar vermeye -saçlarını kopartacak şekilde çekip tırnaklarını kanatacak şekilde derisine batırarak- devam ediyordu.