10

8K 669 329
                                    

29/06/2021
İyi okumalar🥷🏻🥷🏻





Jisung mutlulukla onları çeken kameraya gülümsedi. Mutluydu çünkü yüz yüze hiç nefret almamışlardı. Aksine insanlar onları tebrik ediyordu. Az önce sergiledikleri performanstan dolayı nefes nefeseydi. Dinlenme odalarına gidip biraz su içerken Chan "Röportaj için sen, ben, changbin, felix gidiyoruz. Hadi." dedi. Kafasını sallayıp büyüğünün peşine takıldı.

Soobin ve Arin'in bulunduğu odaya girdiklerinde iki sunucu da onlara gülümsedi. Soobin arkadaşlarının yanına varıp "Tebrik ederim Sungie. Sizin sayenizde şirkete Yeonjun ve beni açıklamaları için baskı yapabileceğim." dedi. Dörtlü şokla gözlerini aralarken Changbin kızgın bir tonla "O domates kafa bana ilişkinizden hiç bahsetmemişti. Onu öldüreceğim." dedi. Soobin ensesini kaşıyıp "Herkesten saklamamız gerekti." dedi. Jisung dirseğini Changbin'in karnına geçirip "Tebrik et onları aptal. Ben ve Minho da sizden başka kimseye söylememiştik. Sizi de tebrik ederim Soobin. Umarım her şeyin üstesinden gelebiliriz." dedi. Changbin tatlı bir sırıtışla "Tebrik ederim Soobin. Wooyoung'u arayıp söyleyebilir miyim?" dedi.

Soobin omuz silkip "Bana değil Yeonjun'a sor. Onun arkadaşlarısınız." dedi. Changbin kalbine hançer yemiş gibi davranarak "Acıttı. Sen de bizim arkadaşımızsın." dedi. Jisung boynunu okşayıp başını yere eğerken çatık kaşlarıyla alakasız bir biçimde "Yukarıya doğru bakmaktan boynum ağırdı. Bu kadar uzun olmasan olmuyor muydu?" dedi. Changbin de ona katılınca gülüştüler. Soobin bir anda Chan'a dönüp ciddiyetle "Röportaj sırasında Jisung'u tebrik etmemizi istediler. Gösteriş için. Ne yapayım hyung?" diye fısıldadı. Chan kaşlarını çatıp yönetmene kötü bakışlarını atarak "Azar yemeni istemiyorum. Bunlar zaten grupça karşılaşacağımız şeylerdi. Sadece kısa tutmaya özen göster yeter." dedi.

Soobin kafasını sallayıp yerine geçmeden önce "Bir gün korsanları da alıp yemek yemeye gidelim." dedi. Chan yüzünü buruşturup "21 kişi olacağız. 18 kişiyle üç lider baş edebilir miyiz ki?" diye sordu. Felix hemen lafa atlayıp "Bir şey olmaz bir şey olmaz. Ben Ateez'i de özledim hem. Uzun zamandır yan yana da gelemiyoruz." dedi. Soobin yönetmen onu çağırınca kısa bir görüşürüz diyip yerine geçti.

Röportajı kazasız belasız atlatıp geri dinlenme odalarına döndüler. Jisung kendini bir koltuğa atıp iyice gerindi. Menajerleri önlerine yemeklerini koyup "Daha diğer grupların performansları var. Yemeğinizi yiyin." dedi. Diğer dörtlü çoktan yemeklerini yemiş oyun oynuyordu. Hyunjin elindeki kamerayı yemek yiyen dörtlüye döndürüp "Skz-talker a merhaba diyin." dedi. Hepsi kısaca selam verdiğinde Changbin ve Felix kameraya doğru konuşmaya başladı. Jisung yemeğini bitirip elini yüzünü temizledikten sonra rahatsız edilmemek için kapının arkasına minderlerden serip oraya kıvrıldı. Yorulmuştu ve bir uykuyu hak ediyordu.

Minho ise kıkırdayarak kamerayla oynuyordu. Jeongin onun tatlı tatlı davranan haline yüzüne buruşturdu. Minho şirince Jeongin'e dönüp "Bir şey mi oldu IN-ah~~" dedi. Jeongin korkutucu ses tonuyla yutkunup yanındaki Hyunjin'e sığındı. Hyunjin de aynı şekilde ona sarılıp "Ben de korkuyorum." diye fısıldadı. Arkada ise Chan ve Changbin Felix'in kalın sesiyle dalga geçiyordu. Felix büyüklerine kötü kötü bakıp "Hani benim uyuyan güzelim?" diye yakındı. Seungmin köşeye sinmiş bedeni gösterip "Bel ağrısı çekmek için yeminli." dedi.

Minho'nun gözleri saniyesinde sevgilisini buldu. Elindeki kamerayı Hyunjin'in eline tutuşturup kendini top yapmış bedenin yanına ilerledi. Rahatlıkla kucağına alırken "Sonra vücudum ağrıyor diyip ağrıdan uyuyamayacak." diye söylendi. Sesten uyanmasın diye yan odaya geçerken tüm çalışanlar soft olmuştu. Lee Minho, Han Jisung'a çok aşıktı. Hyunjin ise editörlerin koymasını umarak bunları çekiyordu. Odadan çıktıklarında kıkırdayıp kamerayı kendine döndürdü. Seungmin atılıp "İşte bunlar da hayvanat bahçemizin aşk kuşları." dedi. Hepsi gülüp işlerine geri döndü.

dispatch Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin