Sadece Bu Masadakiler

368 54 36
                                    

Eyo ben geldim ve sizden oycuklar ile yorumcuklar rica ediyorum 🥳

🌙
⠀⠀⠀

Aradan neredeyse üç ay geçmişti. Soobin'i aramamın üzerinden... Hiçbir değişiklik de yoktu hayatımda. Son sınavlarımızı atlatmıştık ve şimdi sadece büyük sınav kalmıştı geriye. Ona ise henüz aylar vardı.

Bunun dışında tek bir değişiklik vardı. O da Minho ve Jisung yine ayrılmıştı ve bunun sebebini anlatmaya bile değmezdi kesinlikle. O ikisinin ilişkisi konusunda çok büyük şüphelerim olsa da birbirlerini deli gibi sevdiklerinin farkındaydım. Bu yüzden de ikisine hiç karışmadan yalnızca akışına bırakmaya karar verdim.

Diğer taraftan ise yapmam gerekeni yapamamış ve Felix'e her şeyi anlatamamıştım. Çünkü üzülür diye korkmuştum. Onu üzmektense başka biriyle mutlu olmasını izlemek daha iyi gibiydi ama bir yandan da içim içimi yiyordu. Ya ben o mutlu olsun diye hiçbir şey yapmazken Changbin onu üzerse? Ya Felix'in sonu da Jihoon gibi olursa.

Kafamdaki bu düşünceler yüzünden bu üç aylık süre içerisinde iyice paronaya olmuştum. Felix her akşam çat kapı yanıma geliyor, bazen Changbin ile olan ufak kavgalarını anlatıyordu. Bazen ise onunla geçirdiği güzel günleri. Bana da iyi bir arkadaş olarak onu dinlemek kalıyordu tabi.

"Bu hafta sonuna ne dersiniz?"

"Benim için fark etmez. Bangchan? Sen de fikrini belirtsen mi artık."

Adımı duymam ile dişlerim arasına sıkıştırdığım pipetten gözlerimi çekerek karşımdaki üçlüye döndüm. Öğle yemeği için okulun kantinindeydik yine. Jisung, Minho ve Seungmin karşımda bir cevap bekliyordu benden. "Ne için fikrimi belirtmeliyim?" diyerek anlamadığımı belirttim.

"Bir kere de bizi en başından dinlesen şaşarız zaten." Minho'nun söylediği ile gözlerimi devirdim. Bu isteyerek yaptığım bir şey değildi sonuçta. Çok uykum vardı ve bu dikkatimin dağılmasına neden oluyordu normal olarak.

"Yarın hep beraber bir yerlere gidelim diyoruz. Hem biraz kafa dağıtmış oluruz hem de eğleniriz ne dersin?"

Seungmin'in hep beraber derken ne demek istediğini düşündüm. Hep beraberin içinde Changbin de var mıydı? Yoksa yalnızca biz bize mi olacaktık? Changbin'in Seungmin ile arkadaş olması onun da geleceği anlamına gelirdi aslında.

Seungmin'in "Sadece bu masadakiler, Ayriyeten Jeongin ve Felix de var tabi." diyerek eklemesi ile rahat bir nefes verdim. Eğer Changbin gelirse büyük ihtimalle eğlenmeye gittiğimiz o yer gergin bir ortama dönüşürdü.

"Tamam o zaman benim için fark etmez, gidelim."

"Ney fark etmez Hyung? Nereye gidiyorsunuz?"

Hemen yanıma oturan Jeongin ile gülümseyerek kolumu omzuna yasladım. "Seungmin hep birlikte bir şeyler yapalım diyor. Sadece bu masadakiler. Gelirsin sen de değil mi?"

Özellikle bastırarak söylediğim 'Sadece bu masadakiler' kısmı ile Jeongin gözlerini diğerleri üzerinde gezdirdi. Bakışları en son Seungmin'in üzerinde durduğunda ve gülümsediğinde bizimle geleceğini anladım. "Tabiki gelirim. Ben de biraz kafa dağıtmış olurum. Nereye gideceğiz peki?" 

Seungmin omuz silkerek masaya doğru yaklaştı. "Ailemin sahil tarafında, Busan'da bir yazlığı var. Oraya gidelim diyorum. Eğer tabii siz de isterseniz."

The Moon is so Beautiful | Chanlix ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora