🍑²³

2.9K 241 294
                                    

Seungmin ulaştığı binaya hızlıca girerken eşyalarını masaya bırakamadan direkt toplantı odasına ilerledi.

Nefes nefese içeri girdiğinde herkesin burada olduğunu görünce yutkundu.

Bakışları baş köşede oturan Hyunjin'e kaydığında sinirli olmamasıyla rahat bir nefes bırakarak yerine ilerledi.

Çantasını bir kenara bırakıp ceketini çıkardı ve sandalyesine astı.

Hyunjin bir müddet onu izlemiş, ardından odadakilerin dikkatini çekmek için boğazını temizleyerek konuşmaya başlamıştı.

"Hadi başlayalım."

Diğerleri kendi içinde şirketi yükseltmeye yarayacak projelerini anlatırken Seungmin açlıktan onlara dikkat edemiyordu. Dün akşam yemek hazırlamaya üşendiği için hiçbir şey yiyememişti ve bu aç mideyle uzun bir araba yolculuğu çekmişti.

Öneri sunan kişileri dinleyen Hyunjin'in bakışları arada bir Seungmin'e kayıyordu.

Onun iyi bir halde olmadığını anlayabilmişti. Bu dikkatini dağıtırken yutkunarak çalışanlarını dinlemeye çalıştı.

"Hepinize ilgilendiğiniz için teşekkür ederim. Dosyaları inceleyip ona göre karar vereceğim. Toplantı bitmiştir."

Seungmin için upuzun geçen bir toplantıda Hyunjin'in dediğini duyup gülümsedi. Sonunda yemek yiyebilirdi.

Yine de çıkmak için can atıyormuş gibi görünmek istemediği için bir süre masada bekledi. Zaten geç kalmıştı.

Hyunjin'de yerinden kalkarken Seungmin'in yanına ilerledi.

Seungmin gerginlikle bakışlarıyla onu takip ediyorken Hyunjin yanına varmış, kalçasını masaya yaslarken konuşmuştu.

"Sapığınız sizi hala rahatsız ediyor mu?"

Seungmin geç kaldığı için kızacağını düşünürken Hyunjin'in bu konuyu açmasına şaşırmıştı.

"Hayır efendim, birkaç gündür rahatsız etmiyor."

Hyunjin küçük bir gülümseme vererek devam etti. "Bu güzel bir haber. Eğer tekrar rahatsız ederse geleceğiniz yeri biliyorsunuz."

Seungmin Hyunjin'in kendine bu kadar yakın olmasıyla yutkunurken başını salladı.

Hyunjin gitmek için birkaç adım attığında aklına gelen şeyle duraksadı.

"Müsait misin?"

Seungmin kafeteryaya inmeyi düşünüyordu, içinden lanet okurken patronuna yanlış bir şey yapamayacağını bildiği için başını salladı. "Evet."

"Güzel, yemek sipariş vereceğim ama bugün yalnız yemek istemiyorum. Birlikte yiyelim."

Hyunjin Seungmin'in cevabını beklemeden ilerlemeye başladığında Seungmin birkaç saniye şaşkınca arkasından bakmış, ardından hızlıca çantasını ve ceketini alarak peşinden ilerlemeye başlamıştı.

Hyunjin odasına geldiğinde kapıyı açmış, Seungmin'in geçmesi için ona izin vermişti.

Seungmin içeri girerken çekingence geçen sefer oturduğu yere oturdu.

Hyunjin de heyecanlıyken vakit kaybetmeden masasına geçmiş, Seungmin'e sorusunu yöneltmişti.

"Özellikle istediğin bir şeyler var mı?"

Seungmin gülümseyerek başını hayır anlamında salladığında Hyunjin telefonu aldı ve numarayı tuşladı.

"Odama iki büyük pizza gönderin. İçecek olarak ise-"

Little baby | hyunminWhere stories live. Discover now