Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
7|Ve içimdeki her şey buraya ait olduğunu hissetmeye başlıyor.
●
Alacakaranlık geceye hükmederken gözlerini araladı Jeongguk, hemen yanında uyumakta olan Taehyung'un arkasını ona doğru dönüktü ve yastıklardan birini kolları arasına alarak sarılmıştı sıkı bir şekilde.
Uyuyakalmadan önce yaşadıkları anlar zihnini meşgul ederken dili dudaklarında gezindi, yerinde doğrularak bağdaş kurdu ve hemen yanındaki komodinin üzerine bırakılmış su dolu büyük bardağı eline aldı.
Ormanın içinde yaşadığı anlar rüyasında yeniden canlanırken kendini oldukça kötü hissediyordu Jeongguk, bir Alfa'nın karşısında bu kadar çaresiz olması kendini kötü hissetmesine sebep oluyordu.
Taehyung kıpırdanarak bedenini ona doğru çevirdiğinde siyah saçları alnına dökülerek gözüne iniyordu, o güzel görünüyordu ve Jeongguk her zaman onun bir Omega güzelliğine sahip olduğunu düşünürdü.
Bardağı komodinin üzerine bırakarak sırtını yatak başlığına verdi, parmakları hemen yanındaki bedenin saçları arasında gezindi. Taehyung yerinde kıpırdanarak uyumaya devam ederken onun yanında olduğu sürece hiçbir şeyin umurunda olmadığını fark etti, Taehyung'un varlığı kendini iyi hissetmesi için yeterliydi.
Yatağın içinde kayarak yeniden uzanırken bakışları en yakın arkadaşının yüzünü inceliyor, ona bakarken kalbinde oluşan hislere engel olamıyordu.
Taehyung'un gözleri aralanarak kendisine bakarken ona böyle yakalandığı için utanmış hissetti, dudakları tatlı bir gülümseme ile kıvrılırken ona yaklaşarak bir elini onun beline attı ve Alfa'yı kendine daha çok çekti.
Hayatına bir aşk hikayesinin dahil olmayacağını düşünürdü Jeongguk, küçük kasabasında eşi olabilecek kimsenin bulunmadığını ve onu aramak için çok üşengeç olduğunu biliyordu. Yanında uzanmakta olan eşine bakarken her zaman yanlış düşündüğünü fark etti, biraz gözlerini aralasa kendisi için en uygun kişinin yanıbaşında olduğunu görebilirdi belki de.
Taehyung'un parmakları pijamasından içeri girerek belini okşarken bedenini biraz daha ona yaklaştırdı, aralarındaki mesafe nefeslerinin birbirine çarpmasına sebep olurken kendisine bakan şeffaf mavi gözlere kapılmaması imkânsızdı.
"Jeongguk..."
Taehyung yavaş bir şekilde adını mırıldandığında "Çok güzelsin." dedi uykulu sesiyle, dili dudakları arasında gezindi Jeongguk'un, ona karşı bu kadar zayıf olan kendisi miydi yoksa kurdu muydu emin olamıyordu. "Uyuyamadım." dedi Jeongguk, Taehyung'un iltifatı yanaklarının ısınmasıns sebep olmuştu, onun içten geldiğini belli eden sözleri karşısında ne diyeceğini bilemiyordu bazen.
Başını Taehyung'un boynuna saklarken büyüğü bedenini tamamen ona döndürmüs, pijamasının içinde kalan eli sıcak tenini okşamaya başlamıştı. "Çok korktun bugün, değil mi?" diye sorarken sesi titredi Taehyung'un, "Özür dilerim Jeongguk, o anları silebilsem keşke zihninden." Dudaklarına yayılan tebessüm ile Taehyung'un sıcak, çiçek bahçesi gibi konan teninine sığındı.
