Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
10; Bir düşü düşle, işte sahne. Bana istediğin yerde dokun çünkü ben, senin bebeğinim.
-
Karnının hemen üzerinde gezinen parmaklar daha yukarı çıkarken "Kendine hakim olmalısın Jeongguk, kimsenin senin feromonlarını almasını istemiyorum." dedi Taehyung kulağına eğilerek, sıcak nefesi huylanmasına sebep olurlerken bacaklarını kendine çekmek için kırdı.
Ormanın sakin sesleri arasına karışan birkaç ses odağını kaybetmesine sebep olurken boynunda gezinen dudaklar ile geçirdi, Taehyung'un dişleri tenini kıstırıyor, dili orada geziniyor ve dudakları arasından minik mırıltıların dökülmesine sebep oluyordu.
Taehyung ona bu kadar güzel dokunurken, dudakları tüm tenini sevmek için gezinirken feromonlarına sahip çıkmak çok zordu onun için, karnının biraz üzerinde gezinen parmaklar göğüs ucune değdiğinde ilk inlemesi dudakları arasından çadıra döküldü. "Kahretsin." diye mırıldandı Taehyung, parmakları sıkıştırdığı göğüs ucu ile oynarken dişleri Jeongguk'un boynuna kendi krallığını ilan ediyordu.
Dizlerini kendine çekmiş halde onun dokunuşlarına bırakmıştı iradesini, Taehyung parmaklarını aralayarak derin bir nefes almasına sebep olurken "Jeongguk." diye mırıldandı, "Nasıl aklımı başımdan alacak kadar güzel olabilirsin? Şu haline bak." derken bakışları geriye gitmiş yüzünde ve yaşaran gözlerinde geziniyordu.
Onu fazla zorladığını fark ederek geri çekildi Taehyung, açılan karnını örtmek için tişörtü aşağıya çekmeden önce dudaklarını o bölgeye değdirdi. Jeongguk'un teni güzeldi, kokusu baştan çıkarıcıydı, ne ellerini ne de dudaklarını ondan bir dakika bile uzakta tutmak istemiyordu.
Jeongguk yana dönerek kolları arasına sığınırken "Sana dokunmam çok hoşuna gidiyor, değil mi?" diye sordu Taehyung, bunu biliyordu lakin Jeongguk'un dudakları arasından dökülmesini de deli gibi istiyordu. "Evet, çok hoşuma gidiyor." dedi Jeongguk uykulu bir sesle, kollarının arasında bu kadar güzel görünmesi haksızlıktı, onun için her şeyi yapmak istemesine sebep oluyordu.
Bir geceyi daha onu izleyerek uyumadan geçireceğini fark etmesi çok zaman almadı, Taehyung sadece kurdunun değil, kendi kalbinin hislerini de çok uzun zamandır içinde tutuyordu ve Jeongguk'a birden hepsini göstermenin onu ne kadar korkutacağını biliyordu, onun eşi olmaya henüz yeni alışmaya başlamış ve onunla yakınlaşma konusunda adımlar atıyordu.
Ormanın sesi Güneş'in doğuşu ile giderek sakinlerken gözlerini araladı, kollarının arasında kıpırdanan bedenin alnındaki saçları geriye atarak dudaklarını beyaz tene değdirdi. Bir kuş çadırın üzerinde uçarak öterken gülümsedi, gözleri yeniden kapanırken bu kez uykuya yenik düştü.
Çadırın dışından gelen sesler ile uyanırken başında az uyumanın getirdiği hafif bir sızı kendini belli ediyordu, kolları Jeongguk'un başını koyduğu yastığa sıkı sarılı haldeydi. Doğrularak ellerini yastıktan çekti, dağılmış saçlarını hafif bir şekilde karıştırarak düzelttikten sonra kalktı yerinden, çadırın kenarında duran ayakkabılarını giyerken Jeongguk ve Jimin'in kahvaltı için bir şeyler hazırladıklarını gördü.
