Twilight | Bang Chan

Son

TW, kesici alet 

Bu kadar yıldızım. Artık diyecek bir şeyim yok. Buraya kadardı. Eğer benimle konuşmak istersen gelebilirsin yanıma. Işığını al da gel ama. Karanlıktan sıkılmışsındır sen.
Keşke daha önce gelseydin bana. Ama bu da yeterli. Yanımda olmasan da bir yerdesin. Mutlu olduğun bir yerde.
Dünyaya küsmüş gibiydin. Bende küstüm biliyor musun? Dünyayı sevmiyorum. Ama seni seviyorum.

______________________________________

Genç kız şişmiş olan gözleri ile banyoya ilerledi. Kapıyı kapattı ve eline jileti aldı. Yavaş yavaş tüm kolunda gezdirdi. Etraf bulanıklaştı. Hoşuna gittiği için gülümsedi.
Dikkatli bir şekilde ayağa kalktı ve yanında getirdiği kalemle kağıda son cümlelerini yazdı, " sonsuz karanlık beni çağırıyor sevgilim..
" Görüşürüz Chris. Seni çok seviyorum. "

______________________________________

Tanrı(sal) bakış açısı

Chris aslında sanılanın aksine kızı kurtarmaya gelmemişti. Onu iyileştirmeye çalışmıyordu. Tek istediği, kızı da sürüklediği o karanlıktan kurtulmaktı. Karanlıktan çıkabilmesi için yerine bir başkasını koyması gerekiyordu. Ve o da kızı getirdi. Değiş tokuş gibi. Özür dileyerek ağlamıştı.. Kızdan özür diliyordu, ama sebebini ona açıklayamıyordu.

Kız ne olduğunu, nasıl olduğunu bilmediği bir şekilde- acının, felaketin, yalnızlığın ve bunlar gibi yaralayıcıların olduğu okyanusa düşmüştü sanki. Kurtarıcısı sandığı, kırmaktan korktuğu, sonsuz güvendiği Chris yüzünden.
Karanlık dünyama mum yaktın derdi oğlana, içinden. Oysa ki tüm mumları söndüren oğlandı.

Chris bir okyanustu, ve kız okyanusta boğuldu.

______________________________________

25/03/20