1.4

22.8K 1.3K 253
                                    

"Öyle mi? Tesadüfe bak benimde en sevdiğim tatlı kabak tatlısı."

Yanımda ki sandalye de iki saattir anneme yaranmaya çalışan Rical'e ters bir bakış attım. Allah aşkına kim kabak tatlısını severdi ki? Bu çocuk günün sonunda bu kadar yalandan çarpılmazsa iyi.

Ardından karşımda oturan masum masum, gerçeklerden habersiz gülümseyen anneme baktım. Samimi söylüyorum manyak olursun anne.

"Ya Rıfkı, sen sanki bana iki gün önce en sevdiğin tatlının traliçe olduğunu söylemiştin." derken imalı imalı gülümseyerek Rical'in yüzüne baktım. Annem masanın altından ayağıma vurarak söze başladı. "Sen niye bu çocukla Rıfkı diye dalga geçiyorsun Ada? Ayıp değil mi?"

Bu muhabbet her an benim 'o mu ben mi' sorumla sonuçlanabilirdi. 17 yıllık hayatımda annem beni bile böyle savunmamıştı. "Sıkıntı yok Sevil abla, ben artık alıştım. Ada bana okulda hep çok kötü davranıyor ama özünde çok iyi bir insan." diyerek masum insan rolünü oynadı. Bir de şu konuşurken utanırmış gibi gözünü kaçırması yok mu? Okulda her dakika yüzsüz gibi peşimde olmasa, ben bile inanırdım.

"Bu arada traliçe tatlısını hiç sevmem. O ne öyle? En güzeli kabak tatlısı."

Bir tane kafasına geçirmemek için kendimi zor tutuyordum. Ciddi anlam da ellerim kaşınıyordu bu duyguyla. Annem de kafasını gülümseyerek sallıyordu. Aklıma gelen şeyle sinsice sırıttım.

"Anne dolapta, dün akşam yaptığın kabak tatlısı duruyor değil mi? Çok canı çekmiş anlaşılan Rical'in, koyayım da yesin." derken ismini bastırarak söylemiştim. Rical'in yüzü bir anda düşerken artık tatlıyı sevmediğinden adım kadar emindim. Hatta 'Zahmet etmeyin' gibisinden şeyler söyleyerek beni durdurmaya çalışmıştı.

Çok beklersin Rıfkıcığım.

Mutfağa girdiğim de cebimden telefonumu çıkarıp, Rical'e mesaj yolladım.

Lezbiyen Ada: Tepeleme kabak tatlısını ye de gör ebeni.

Lezbiyen Ada: Zaten hiç sevmem, iyi bari benim yerime yiyecek biri çıktı.

Rıfkı ama Yavşak olan: Aslında o kadar da sevmem.

Rıfkı ama Yavşak olan: Getirme yani.

Rıfkı ama Yavşak olan: Gerek yok.

Lezbiyen Ada: En sevdiğin tatlı buydu hani.

Lezbiyen Ada: Bir oturuşta çökertirdin tabağı, ne oldu?

Rıfkı ama Yavşak olan: Şakaydı.

Lezbiyen Ada: Hepsini yiyeceksin şimdi bunun.

Lezbiyen Ada: Bende bu iğrenç derece de tatlı ve yumuşak şeyi yerken acı çekmeni zevkle seyredeceğim.

Lezbiyen Ada: Afied

Rıfkı ama Yavşak olan: Gözünü seveyim yapma Ada.

Lezbiyen Ada: Yaptım bile.

Tabağı ağızına kadar doldurduğum kabak tatlısını Rical'in önüne koydum. Sabır diler gibi bana baktığında, sinsice gülümsedim.

"Ben bunun hepsini yiyemem ki." diye homurdanan Rical'in sandalyesinin sırt kısmına kolumu attım. Ben rahat bir tavırla otururken, annem kızar gibi konuştu.

"Yersin yersin. Niye yiyemeyesin?" diyen anneme kafamı sallayarak onayladım. Rical çekine çekine çatalını kabak tatlısına batırdı. Yumuşak yapısından dolayı hemen ayrılması, neden sevmediğimi bir kez daha açıklıyordu.

Çatalı ağızına götürüp, ağızında baya bir çiğnedi. Evet sanırım yutkunamıyordu.

Ardından büyük bir ciddiyetle yemeye devam etti. Gülümseyerek anneme bakarken sanki yutkunamayan kendisi değilmiş gibi iltifat yağmuruna tuttu. "Çok kabak tatlısı yedim ama en iyisi bu." dedi yediği için ağızını işaret parmağıyla kapatırken. Henüz tabağın çeyreğini bile bitirememişti.

Bir çatal daha ağızına zorla attıktan sonra, çatalı tabağın kenarına yavaşça bıraktı. "Yesene niye durdun?" diyerek çıkıştım aniden. Önüne bakarken ölümcül bakışlarını ağır çekimde bana çevirdi. 'Rahat dur' der gibi bakıyordu. Tatlı tatlı gülümsemeye çalıştı. Belki annem onun şirin olduğunu sanabilirdi ama ben onun gözünün içinde ki şeytani bakışlarını net bir şekilde görebiliyordum.

"Çok tatlı olduğu için bir yerden sonra yiyemiyorsun. Yoksa hepsini yerdim." diyerek göz kırptı. Ne sanıyordu kurtulacağını falan mı? Bekle sen rıfkıcığım.

"Anne, sen varsın diye çekiniyor galiba. Sende bir şey söylesene." diyerek kozu anneme attım. Anahtar kelime 'Çekinmek' ti. Her planda faydalı olurdu, denendi onaylandı. Annem 'Ye oğlum' nidalarıyla Rical'e karşı konuşmaya başlamıştı. Rical'de mecbur olarak tekrar çatalı eline alarak az bir kısmını zar zor yedi.

"Ya bir şey söyleyeceğim Sevil abla. Geçen buraya Atlas diye bir çocuk gelmiş, Ada söyledi." dedi ve şeytani bakışlarını bir saniyeliğine bana çevirip tekrar anneme döndü. "Biraz sorunlu biri. Daha geçen okulda çocuğun birini dövdü. Benden söylemesi dikkat edin."

-

Lezbiyen Ada: Lan senin derdin ne Atlas'la amına koyayım.

Lezbiyen Ada: Durduk yere dümen atıyorsun.

Rıfkı ama Yavşak olan: Pezevenge benziyor aynı.

Rıfkı ama Yavşak olan: Aklım hala yapamadıklarımda

Lezbiyen Ada: Bu mu nedeni mq

Rıfkı ama Yavşak olan: Bana kızmaya hakkın yok Ada. Senin yüzünden o tatlıyı bitirmek zorunda kaldım.

Lezbiyen Ada: Hahshshshw

Lezbiyen Ada: Nasıl yedirdim sana tabağın hepsini enayi.

Lezbiyen Ada: Bide annem seni hafta sonu tekrar çağırıyor. Kabak tatlısı yapacakmış.

Rıfkı ama Yavşak olan: Yok Ada gelemem ben.

Rıfkı ama Yavşak olan: O tatlıyı bana bi daha hiç bir kuvvet yediremez

Lezbiyen Ada: Ben anlamam.

Lezbiyen Ada: Gelmezsen anneme bütün şerefsizliklerini anlatırım.

Rıfkı ama Yavşak olan: Ya Ada ya.

Rıfkı ama Yavşak olan: Sen çok kötü bir insansın :((

YAVŞAK - Yarı Texting Where stories live. Discover now