Rıfkı ama Yavşak olan: Ya Ada gerçekten, 'Sadece yavşaklar girebilir!' diye grup açtıktan sonra beni alıp çıkmadın demi.
Rıfkı ama Yavşak olan: Yapmadın bunu.
Lezbiyen Ada: Ulan ibne, senin yüzünden bütün okul beni lez sanıyor.
Lezbiyen Ada: Bugü...
Berkan: Sana anlatmadım, çünkü kendin gör istedim.
Ada: Adamı meraklandırmasana it.
Ada: Bizim bankta mısınız siz?
Berkan: O bank artık bizim değil.
Ada: Noluyor anasını satayım?
Berkan: Kapının önünde bekliyorum seni, sınıfa geçerken anlatırım.
Telefonu çantamın fileli kısmına koyarken kapının önünde bekleyen Berkan'a doğru ilerledim. Okuldan gittiğimden beri Atlas ve Rical'le konuşmuyordum. Berkan ve Talha'yla arada buluşuyorduk veya mahalle de denk geliyorduk. Talha yine ortalıklarda gözükmüyordu. Her zamanki hali olduğu için şaşırmamıştım.
Berkan'la okulun içerisine girdiğimizde bir az tuhaflık olduğu gözle görülür haldeydi. Rical ortalar da yoktu. Atlas ise bir kaç serseri tipli çocukla bizim bankta oturuyordu. İçeri girdiğimizi görünce gözü buraya kaymıştı.
Gözümü etraftan çekip Berkan'a döndüm. "Ee, anlat bakalım." diyerek okul binasına yürümeye devam ettik. Berkan'ın bakışları bir saniyeliğine Atlas'ın oturduğu yere doğru döndü ve iç çekerek tekrar önüne baktı.
"Sen gittiğinden beri Atlas, bizimle muhattap bile olmuyor. Hatta yanında ki serseri piçler yüzünden bize bunca yıllık çocukluk arkadaşı değilmişiz gibi davranıyor." dedi Berkan, değişimli bir sesle. Ses tonu kırgın çıkıyordu. Kafamı Atlas'a doğru çevirdim. Giyim tarzı bile onlar gibi değişmişti. Göz göze geldiğimizde umursamazca gözlerini başka yöne çevirdi.
"Yerimizi de kaptırdık.." dedi Berkan, burukça gülümsedi. "Canı sağolsun."
-
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
