21"

12K 1.1K 182
                                    

susuluvtata💜

adorekimh🧡





Bence güzel bir yerde bitirdim 🤭🤭
Ne kadar çok yorum, o kadar erken bölüüüm😎😎





Karmakarışık bir haldeydim ve bunun sorumlusu kendimden başkası değildi. Savcı Kim'in bana yaptığı şeye karşılık vermek istemiştim ama bunun hukuk kuralları içerisinde olmasını da istemiştim. Onun gibi adilik yapmayacak ve her şeyin yargı kuralları çerçevesinde hallolmasını bekleyecektim ama ani bir sinirle attığım adım, Taehyung'un yaptığına benzer bir adilik yapmama neden olmuştu; onun  açığa alınmasına neden olmuştum.

Bu durum, benim için o kadar utanç vericiydi ki Taehyung ile karşı karşıya gelmekten kaçmıştım. Sanki gözlerine baksam, oracıkta dünyam başıma yıkılırdı. Çünkü halletmeye başlamıştık. Benden özür dilemek için elinden geleni yapmıştı, Hwang meselesinde bana destek olmuştu ve ben, arkadaş olabileceğimizi düşünmüştüm. Onu ilk gördüğüm zamanki gibi hislerim olumluydu, aramızdaki dikenli sarmaşıklarda güller açıyordu.

Savcı Taehyung'u ilk defa, mesleğimin ilk zorunlu görevinde görmüştüm. Uyuşturucu ticaretinden yakalanmış bir şüpheli vardı, ne yapmam gerektiğinden emin değildim; Yoongi de hiç yardımcı olmuyordu. Ürkek ve deneyimsiz bir avukat olarak girmiştim odasına. Grip olduğum için yüzümde maske vardı ve Taehyung gülümseyerek "Hoş geldiniz avukat bey."demişti. Ben katibe sicil bilgilerimi verirken o çoktan ifadeye başlamıştı. Kendinden emin duruşu, uslübü ve hareketleri o kadar keskindi ki ona hayran olmuştum. Hele de en sonunda "Eklemek istediğiniz bir şey var mı, avukat bey?"diye sorduğunda ve ben, ne diyeceğimi bilemez gibi kocaman açtığım gözlerimle ona bakarken gülümsemiş "Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlansın, değil mi?"demişti.

İlk görevimdi, deneyimsizdim ve beni kurtarmıştı ciddi anlamda. Şüpheli tutuklandığında ve evraklara imzamı atarken "Göreve yeni mi başladınız?"diye sormuştu o sıcak, boğuk ve yumuşak sesiyle.

Ayaküstü yapılan üç cümlelik bir konuşmaydı ama Taehyung'a hayran olmuştum. Hele de avukatlıktan geçiş yaptığını bilmek, sonunda bizleri de anlayan bir savcıya denk geldim, gibi hissettirmişti.

Sonra bir şeyler değişti. O hayran olduğum adam gitmiş, yerine kibirli, avukatları küçümseyen bir adam gelmişti. Bunu kabullenememiştim, değiştiğini görmek beni üzmüştü ve ona karşı derin bir öfke büyütmüştüm. Tüm bu olanlardan sonra ise bir şeyleri yoluna koymaya çabalıyor olması, mutlu etmişti beni.

Ama ben her şeyi mahvetmiştim.

Açığa alınmasına neden olmuştum ve bu yüzden onunla karşı karşıya gelip gözlerine bakmak istemiyordum. Bir yanım ise kendini affettirmek istiyordu. Seokjin ise onun yaptığı gibi benim de çabalamam gerektiğini söyledi. Haklıydı, çabalamam gerekiyordu ama onun gözlerine baktığım an, konuşmaktan ziyade ağlayacağımdan korkuyordum.

Yoongi'nin zoru ile geldiğim Daegu adliyesinde onu görmek şu an için isteyeceğim en son şeydi. Sanki Yoongi onu burada göreceğimi biliyormuş gibi ısrarla duruşmaya benim girmemi istemişti. Bense dünyanın onu görebileceğim kadar küçük olmadığına inanmak istemiştim. Bu yüzden duruşma saatinin gelmesini mahkeme önünde beklerken Taehyung'u diğer tarafta asansörlerin önünde görmeyi beklememiştim.

Kalem memuru olduğunu tahmin ettiğin bir adamla konuşuyordu. Elleri keten pantolonun ceplerindeydi, üzerinde pamuktan yapılma ince bir gömlek vardı. Bu onu takım elbise dışında bir kıyafetle ilk görüşümdü. Bu haliyle bile güzeldi.

Your Honor // taekook✔Where stories live. Discover now