Your Honor // taekook✔

42"

Herkese merhaba~

Bölüm baştan sonra cinsellik içeriyor. Rahatsız olacaklar, yaşı küçük olanlar lütfen geçsin bu bölümü. Önemli bir şey olmuyor dkdodkxll

İyi okumalar♡

🔞⛔🚫❌

"N-nefes alamıyorum."

Jeongguk nefes alma ihtiyacıyla dudaklarını ayırdı Taehyung'un dudaklarından. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi şiddetle gümbürderken ciğerlerinin hava ihtiyacıyla sızladığını hissetti. Başını geriye atarak ağzından derin bir nefes aldı. Soluklanması, dinlenmesi gerekiyordu çünkü bedeni henüz tattığı bu duygular karşısında infilak etmek üzereydi. Ellerini koyduğu omuzları sıkarken Taehyung'un ona merhamet etmesini umdu ama esmer adamın ona merhamet etmeye niyeti yok gibiydi. Gerçi tişörtünü sıyırıp göğsünü aşikar kılan adamın göğüs uçlarına saldırması bunun bir ispatıydı. "T-taehyung."diye inledi diğerini durdurmak için ama bu Taehyung'u daha da hısrlandırmıştı.

Taehyung'un salonunda, onun gri renkli kanepesinde ve onun kucağında yükselirken nasıl bu hale geldiklerini düşündü.

Aralarında geçen "Kendini hazırla." mesajlarından sonra yoğun bir tempoya girmişlerdi. Taehyung, polis güçlerinin takipte olduğu ve yakaladığı uyuşturucu çetesi ile ilgilenirken Jeongguk ise kendi işlerine koşturuyor, birbirlerini neredeyse göremiyorlardı. Ancak zorunlu görevlerde denk gelirlerse birbirlerine birkaç gizli öpücük veriyor, sıkı kucaklamalar ile içlerindeki arzuyu bastırmaya çalışıyorlardı. Sadece bir kez buluşmuşlardı ve bunun sebebi ise Taehyung'un Jeongguk'un babası ile tanışacak olmasaydı.

Jeongguk'un evinde gerçekleşen resmi bir tanışmaydı bu. Bay Jeon, sert görüntüsünün aksine kibar bir adamdı. Bayan Jeon gibi onu sıkıştırmamış, genel geçer sorular dışında soru sormamıştı. Sadece en sonunda Jeongguk'a iyi bakmasını tembihlemişti ve Taehyung bunu seve seve yapacaktı. O gün, Jeongguk'un odasında geçirdikleri on dakika dışında yalnız kalacak zaman bulamamışlar, işleri ile ilgilenmek zorunda kalmışlardı. Ve sanki her şey yeterince zor değilmiş gibi aralarındaki cinsel çekim gittikçe artmıştı. Bunun sebebinin aralarında geçen son konuşma olduğunun her ikisi de farkındaydı.

İşte bu farkındalık ile gelmişti Taehyung'un evine, genç avukat. Bir ayın sonunda nefes alabildikleri, dinlenebildikleri ilk an kendisini onun kapısının önünde bulmuştu. Bir yanı kaçıp gitmek istiyordu çünkü yaşayacakları şey hiç tecrübesi olmamasından dolayı onu korkutuyordu. Bir yanı ise ki bu Taehyung'u dehşetle arzulayan yanıydı, içeri girmek kendisini diğerine teslim etmek istiyordu. Zira genç savcının öpücükleri bile onu hazzın zirvesinde dolaştırıyorsa, bunun daha ilerisini yaşamak kim bilir nasıl olurdu.

Kapıyı tereddütle çalmıştı Jeongguk. Yanakları kıpkırmızı, kalbi gümbür gümbürdü. Kapı aceleyle açıldığında gördüğü yüz de kendisiyle aynıydı. Taehyung'un gözlerinde yanan ateşi seçebiliyordu.

Normal bir giriş olmuştu. Hoş geldin ile başlayıp hoş buldum ile biten. Aralarındaki cinsel gerilim gözle görülür derecedeydi. Savsak adımlarla salona geçerken öpüşmediklerinin farkına varmıştı ve farkına vardığı diğer şeyse öpüşmeye başladıkları an duramayacak olduklarıydı. Gerçi Jeongguk kendini yaşayacakları şeye hazırlamıştı. Kalbi hazır mıydı pek emin olamasa da bedeni hazırdı.

Salonun ortasında durup birbirlerine bakarlarken gerginlikten ölebilirdi. Taehyung'un da ondan geri kalır bir yanı olmasa gerekti ki bir an da derin bir nefes alıp "Yok, dayanamıyorum."diyerek Jeongguk'a resmen saldırmasının başka açıklaması yoktu. Jeongguk kendisine açlıkla yaklaşan dudakları aynı açlıkla karşıladı. Çantası yere düşerken kendisini Taehyung'un kucağında buldu. Ağırlığını dizlerine vererek aralarındaki mesafeyi koruma çabası Taehyung'un onu kendisine bastırmasıyla sekteye uğradı ve kasıklarında hissettiği diğerinin varlığıyla derince inledi. Onun inlemesini genç savcının inlemesi takip etmişti.