Gazel: Artık kendine 0,7 uç al!
Gazel: Her dersin ortasında uç istemenden bıktım.
Bora Çevrimiçi
Bora: Sen de kimsin?
Gazel: Her gün uç istediğin kızım.
Gazel: Haftada iki kez uç alıyorum senin yüzünden!
Bora: Sen şu kumral afetsin.
Bora: Uç bahane...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Konuya Fransız - Hallice halim
Bora'dan;
"Oğlum bırak artık şu kızı, vallahi korkuyorum bir gün dayak yiyeceksin kızdan." Gözlerim arkadaşları ile gülüşen kumral afetteyken Çağatay'ın endişeli sesine karşılık umursamazca omuz silktim. Yiyeceğim dayak kumral afetimden olsun ben razıydım.
Bir yandan da haklıydı. Kumral afetin gözlerinden ateş çıksa ölebilirdik. O kadar kötü bakıyordu.
Hızla gözlerimi Akına çevirdim. "Ne dedin ne dedin?" Akın anlamsızca bana bakarak az önce dediğini tekrar etti. Sinirle ensesine vurunca çığlık atıp ensesini tuttu. "Yenge ne amına koyduğumun kekosu!"
Akın bana kötü kötü bakarken gözlerimi tekrar kumral afete çevirdim. Rüzgarda uçuşan saçları gözlerinin önüne geliyordu. Defalarca saçını geriye atmasına rağmen tekrar bozulunca artık umursamadan arkadaşlarının anlattığı şeyi dinliyordu. Çillerini on metre öteden görebiliyordum.
Ah şu an ne kadar ısırmalık olduğunun farkında mıydı?
Bir gün o çilli yanaklarını ısıracaktım be o günü iple çekiyordum.
"Çek lan gözlerini baldızımın üzerinden!" Yanımıza geldiğini yeni fark ettiğim Yiğit kafama tokat atıp yanıma oturmuştu yayvanca. "Sanane lan puşt!" dedim sahte bir sinirle. Dalga geçtiğini anlamıştım.
Akının elinden gazoz şişesini alıp kafasına dikti. Akın ona bir numaralı öldürücü bakışlarından atarken o umursamadan bana döndü. "Baştan söyleyeyim, eğer bu da öncekiler gibi olursa abilerine bırakmadan ben seni döverim." Yiğit'in az öncekinin aksine ciddi çıkan sesine karşılık kafamı salladım.
Önceden bir kaç kez takılmalık ilişkilerim olmuştu. Hiç birisiyle ciddi bir yola girmemiştim. Fakat şimdi kumral afete bakarken geleceğimi görüyordum. Bugünümde geleceğimde kısaca her anımda o olsun istiyordum.
"Değil, bu çok başka." gözlerim Gazelde iken söylemiştim. "Aşık kek demiyorum boşuna." diyen Akın ile hepsi bir ağızdan kahkaha atmıştı. Sinirle gözlerimi Akın'a çevirdim. Onlar yüzünden rahat rahat izleyemiyorum kumral afetimi!
"Seni de göreceğim ben piç!" diye tıslayınca elini kulağına götürüp oturduğumuz tahta banka üç kere vurdu. "Allah korusun, ben almayayım."
At yalanı si-
"Saatlerdir gözün Nehirde. Anlamadık sanki." Ortaya bombayı atıp kumral afete geri dönmüştüm. Onlar beni unutup Akın ile dalga geçerken ben rahat rahat Gazel'i izliyordum.
Neydi içimdeki çarpıntı bilmiyordum. Tek bildiğim ona bakarken kalbimin dört nala koşar gibi hızlanmasıydı.
Sanki ona olan bakışlarımı fark etmiş gibi bana döndü. Yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silinirken yerini düz bir ifade aldı.
Neden bana bakınca silmişti dudaklarındaki gülümsemeyi?
İçten içe bu duruma üzülürken gözlerimi kaçırdım. Bende o güzel gülümsemeyi bana bakarken görmek istiyordum.
