2- gönüllülük projelerinin olduğu bölüm

2.1K 261 204
                                    

Ayça Özefe - Yıkılmam Asla

Yıkılmam aslaGüçlüyüm değilsin farkındaKırılmam aslaToparlarım dağılsa daÜzülmem aslaCanım yansa daima

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yıkılmam asla
Güçlüyüm değilsin farkında
Kırılmam asla
Toparlarım dağılsa da
Üzülmem asla
Canım yansa daima

🎵

Okul yaz sezonunda olduğundan eteğimin üzerine kısa kollu düz beyaz tişörtümü giydiğimde altta kalan saçlarımı dışarı alıp taradım. Ardından ensemin biraz yukarısında toplayıp sıkı bir topuz yaptım. Yüzümü yıkamış, nemlendirici sürmüştüm. Makyaj yapmaya çalışıyordum ama hiç alışkın değildim. Ağır geliyordu. Ayrıca yüzümdeki çilleri ve koyu benleri kapatacak kadar kaliteli bir fondöten henüz üretilmemişti. Sadece rimel sürmeyi çok seviyordum. Bugün de sadece rimel sürdüm.

Sırt çantamı alırken içinde yalnızca okuduğum roman olduğunu biliyordum. Son sınavları geçen hafta vermiştik. Karnem beklediğim gibi iyi geliyordu. Kalan haftalar da okulda sadece sınava yönelik alıştırmalar yapılıyordu ve bu beni hiç mi hiç ilgilendirmiyordu. 12. sınıfın başında kesin bir şekilde üniversite sınavına girmemeye karar vermiştim. Ani değildi, içten içe beni yok etmişti. 9. sınıftan bu yana özel dersler alarak kendimi bu şeye hazırlıyordum. Bu büyük şeye... İyi bir yere gelmem için savaş verdiğimin farkında olsam bile bu yaşlarım için bu çok ağır gelmeye başlamıştı. Tamam, kabul. Ben belki biraz abarttım. Tüm matematiksel terimleri, coğrafya konularını, Türkçeye dair her şeyi bilmek kötü değildi. Kötü olan tüm bunları öğrenirken sadece o sınava yönelik olması ve ister istemez hissettiğim baskıydı. Ya kazanamazsam? Ya olmazsa? Ya istediğim gibi gitmezse? Bir daha mı? Kafayı yiyordum. Hatta kafayı yedim. 11. sınıfta sınav kaygısıyla birlikte panik atağım başladı. Deneme sınavlarında burnum sürekli kanıyordu ve sınavın ortasında revire gidiyordum. Psikolojik destek, nefes kontrolleri ve bilumum terapiler ben de işe yaramadı. Hastaydım. Bedenim iyi olsa da ruhum komadaydı. Sonunda tamam o zaman, ne istediğine sen karar ver, Nur, dediler ben de mezuna kalmaya karar verdim ve en azından kafamı biraz boşaltmaya odaklandım. Ailem çok iyi karşılamadı ama dertleri benim üniversite sınavımdan daha büyük olduğundan ben... biraz arada kaynadım. İyi de oldu. O yüzden sanırım lise de en sevdiğim yıl 12. sınıf oldu. Maya da bir yıl ara verecekti ki süreçte kız benden çok etkilemişti... böyle olunca test kitaplarından uzaklaştık ve birçok etkinliğe katılarak geri kalacağım korkusu olmadan anın tadını çıkardık ve elimizden geldiğince eğlendik. Şimdi ise bu dönem sonunda İngilizce öğrenmek için pilot proje ile yurt dışına çıkacaktık. Aman Allah'ım! Norveç bunun için iyi bir fikir miydi bilmiyorum ama hem dili öğrenecek hem yeni bir ülke görecek hem de sınava küçük hazırlıklar yapmaya devam edecektik. Bir şeyler planlıyor ve o düzlükte yaşıyorduk ama ben nereye gittiğimi göremiyordum. Lise boyunca bir yokuşun tepesine ağır ağır çıkmış, şimdi ise frenleri boşalmış bir araba gibi o yokuştan aşağıya inmek üzereydim. Ya yoldan çıkarsam? Ölürüm. Biraz kaybolmuş ve çokça panik içindeydim aslında. Doğru mu yapıyordum? Bilmiyorum ki. Bu hayatın bir klavuzu yok. Bildiğim tek şey bu yaşlar geri gelmeyecekti ve aslında olan şey hiçbir acelemin olmadığıydı. Hiçbir şey için acele etme. Şimdi üniversiteye girip yirmilerin başında mezun olduktan sonra işsiz kalmak istemiyordum. Bunun neresi eğlenceli ki? Ayrıca evde işler tuhaf bir hal almıştı ve ayak altında dolaşmamam lazımdı. Biraz uzaklaşmam şarttı. Üzgünüm, çocuklar. Biraz ara.

Gölge Kızın BüyüsüWhere stories live. Discover now