3B

1.4K 227 248
                                    

Kapıyı bana Yade açtı. Abim Nuh'un güzeller güzeli eşi, Yade. Sarı saçları omuzlarında biterken güzel suratında mavi gözleri mücevher gibi parlıyordu. Duru gülüşüyle beni karşıladı. Kollarını bana sardığında ona sıcak bir karşılık verdim. Yade tanıdığım en iyi insanlardan biriydi.

"Hoş geldin, Nur."

Okuldan sonra abi evi kaçamağı gibisi yoktu. En sevdiğim...

"Hoş buldum. Ev çok güzel kokuyor." Dediğimde Yade "Kurabiye yaptım." Dedi. "Senin sevdiğinden ve kesinlikle glütensiz."

"Yaşasın! Şimdiden ellerine sağlık. Abim yok mu?"

"Buralarda bir yerlerdedir." Dediğinde güldüm.

Salona geçtiğimde üç yaşlarında olan oğulları Miraç'ın nerede olduğunu sormuştum ki koltuğun arkasına saklanan küçük adam kükreyerek üzerime atladı. Tam bir erkek çocuğu...

"Hala! Bö!"

"Aman Allah'ım çok korktum!"

"Bö bö!"

Onu kollarımın arasına alıp etrafımda döndürdüğümde neşeli kahkahaları evi doldurdu. Bir kutu çikolata ya da oyuncağa gerek yoktu. Beni ben olduğum için seviyor, varlığımı her şeyden üstün tutarken bunu göstermekten çekinmiyordu yeğenlerim. Bu yüzden çocukları daha çok seviyordum. Sevginize en saf haliyle cevap veren mucizevi yaratıklardı.

Miraç oyun oynarken ben de Yade'nin beni çağırması üzerine mutfağa geçtim. Sky rezidans olarak geçen bu apartman dairesinde onuncu katta yaşıyorlardı bu küçük aile. Harika bir deniz manzarası vardı. Hele penthouse olarak geçen üst katı ise daha havalıydı. Orayı aşırı merak ediyordum. Deniz ve gök. Manzara kim bilir nasıl güzeldi?

Yade bana "Her şey yolunda değil mi?" Diye sorarken mis kokulu kurabiyeler masanın üstündeydi. "Nasılsın, Nur?"

"Eh, yolunda işte." Dedim çay dolu fincanımı kendime çekerken. "İyiyim. Siz nasılsınız?" Diye sordum.

"İyiyiz. Miraç bebeğim iyi. Nuh canım Tufan iyi." Derken tam karşıma oturdu. "Yeni bir iş üzerinde çalışıyor, Nuh. Aşırı heyecanlı. Onu biliyorsun, Nur. Her şeyi dibine kadar yaşamayı sever. Şu an heyecandan ibaret. Bir de..."

Sessizleşmesi kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. Bir de ne? Kötü bir şey mi oluyor? Olmasın ne olur.

"Ne?" Dedim. "Ne oluyor?"

Yade bana yandan bir bakış atıp önüne döndü. "Bir de işte Miraç'a kardeş yapalım diyoruz."

Ah... kalbim. Ciddiyim bakın kalp çarpıntım başladı. Ben de sandım... kötü bir şey...

"Ya, bu çok güzel bir haber, Yade abla." Diye cıvıldadım. "Ne olur yapın. Ama kız olsun. Böyle sana benzesin."

Yade gülmeye başladı. "Nuh Tufan da böyle... kız bebek olması için dua ediyor. Şimdiden kızına aşık." Dediğinde onun da kocasına aşık olduğunu görebiliyordunuz. "Hayır, ne çıkacak bilmiyoruz ki. Sonuçta bizim de elimiz de değil yani..."

"Ya..." Derken gülümsüyordum. Bu ikisi anılarımda yaşanabilecek gerçek bir aşkın kanıtıydı. Onlara bakınca aşık olmak kutsal geliyordu. Herkesin bulamayacağı gizemli bir bölge gibiydi. İmreniyordum. Üzüldüğümde oluyordu. Ben şanssızım diye... bana denk gelmeyecek diye...

Çayından bir yudum içtikten sonra "Sen ne yapıyorsun? Lise bittiği için üzülüyor musun?" Diye konu değiştirdi.

İç geçirdim. "Sanırım... evet." Dedim. "Yani okul kötü değildi. Üniversite sınavına odaklı olmadığımdan rahat bir dönemdi."

Gölge Kızın BüyüsüWhere stories live. Discover now