Bazı Yaralar Sardıkça Kanar

252 20 12
                                    

( Gece)

Bugün evde yalnızım Ömür işleri çok olduğunu söyleyip evden erkenden çıktı.

‘’ Gece geç geleceğim beni bekleme ‘’ diyip evden çıktı. Odamda her gün rutin haline getirdiğim mektubumu yazıp kendimi uykunun kollarına bıraktım. Uykumun bölünmesi en sevmediğim şeylerden bir tanesidir uyandığım zaman tekrar uykuya dalmakta çok zorlanıyorum Bu gün de o günler den biri boğazım da hissettiğim kurululukla gözlerimi araladım . adeta  tükrük bezlerim kurumuş. Ellerim başım yan tarafımda duran bardağımı bulduğun da içim den bir küfür saydırdım.Boş olan bardağı elime alıp bir gözüm açık sendeleyerek mutfağa ilerledim uyumun bölünmesine fırsat veremezdim. Sürahiden bir bardak su doldurup hızla odama ilerledim. Oturma odasının açık olan kapısından gözüme Ömür ilişti. Her zaman ki yerinde sırtı dönük bir şekilde denizi izliyordu. Odada tanıdık bir koku hakimdi. Koku duyumu kaybetsem dahil bu kokuyu her zaman alacağıma adım kadar eminim. Bu kokuyu en iyi babamdan bilirim.Babam bir alkolikti sabah akşam demeden devamlı içerdi bu kokuya bu yüzden aşinayım … Evet babam bir alkolikti , annemi döverek zorla işe gönderirdi. Annem bir konfeksiyonla çalışır günlük yövmiyesini babama yedirirdi. Annemi çalıştığı iş yerinde çıkan yangın sonuçu kaybettim işlerini bana devretti , tüm kazancım babama giderdi.. Hayatta en çok içkiden nefret ederim. Ömüre yavaşça yaklaştım sesimin uykulu çıkmamasına özen göstererek boğazımı temizledim :

‘’ Ömür neden hala ayaktasın bir şey mi oldu iyi misin ‘’ dedim.

Bana döndüğünde gözlerinin içi kırmızının en koyu tonundaydı . Yüzüne yine acı hakimdi;

‘’ BAZI YARALAR SARDIKÇA KANAR ‘’ dedi.

Anlamayan boş gözlerle gözlerine baktım yanına gidip gitmemek konusun da kararsız bir şekilde üçlü koltuğa ilerleyip oturdum. Ömür de sakince yanıma ilerleyip oturdu .  Sarhoş görünmüyordu. Elindeki viski kadehini ortada duran sehpaya uzattığı zaman gömleğin manşetinden kırmızı bir sıvının parkeye damladığını fark ettim. Kolunu ellerimin arasına aldım ;

‘’  Kolun kanıyor nerede kestin ‘’  diye sordum.

Kolundan kal sızıntı şeklinde ince ince yol çizerek avuç içlerimi buldu.Hızla banyoya ilerledim , ecza dolabını açıp pansuman malzemelerini elime alıp koşar adımlarla oturma odasına geçtim.Ömür sadece bir iç çekti . Koluna dikkatlice pansuman yapıp düzgünce sargı beziyle sardım . Ömür yavaşça kolunu ellerimin arasından kurtarıp sessizliği bozdu ;

‘’ Sarma nasıl olsa tekrar kanayacak ‘’ dedi.

‘’ Derin bir kesik mi var hemen hastaneye gidelim ‘’ diye ayaklandım . Kollarımda iri parmakları hissetmemle tekrar yerime  oturdum.

‘’Bana hiçbir doktor yardım edemez

Bu bana ELA NIN HEDİYESİ ‘’ dedi.

Anlamayan boş gözlerle gözlerinin içine baktım ‘ NE YANİ ELA ÖLMEMİŞMİYDİ YA DA BU NASIL BİR HEDİYE ‘ diye aklımdan geçirirken Ömür devam etti;

‘’ ELA HARİCİNDE DOKUNMAYA ÇALIŞTIĞIM HER BEDEN DE KANAR , BU YÜZDEN BU YARA HİÇ KAPANMAZ . BEN UNUTSAMDA O HEP DAMARLARIM DA OLACAK . ALDIĞIM HER NEFESİM DE YAŞAM İLE ÖLÜM ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİM OLACAK .  O YÜZEN İZİN VER KANASIN

BU GÜN ELANIN ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ ‘’ dedi.

Elanın ölüm yıl dönümü olduğunun haricin de hiçbir şey anlamadım. Kafam eğik bir şekilde parmaklarımla oyalanıp düşünüyorum  Ömür ;

‘’ Boş ver neyse hadi gidip yatalım ‘’ dedi.

Yavaşça ayaklandık fakat Ömür sendeleyerek yürüyor iki adım sonrasında düşecek gibi . Hızla yanına gidip sargılı olan kolunu omzuma attım. Kafasını hafif bana çevirdi fakat bir şey söylemedi. Yavaş adımlarla odanın kapısına geldik . Kapının siyah olmasının sebebini hep merak ettim ama Ömür beni tersler diye sormaya cesaret edemedim. Yavaşça kapı kulbunu çevirip açtım , kapının eşik kısmında bekledim Ömürün  ‘ BENİM ODAMA KESİNLİKLE GİRMEYECEKSİN ‘ dediğini hatırladım. Ömür düşüncelerimi okumuş gibi ;

‘’ Sadece bir seferlik bir daha asla giremeyeceksin ‘’ dedi.

Bu kelimeleri duymamla kalbim paramparça oldu ona çok kırıldım arkadaş olduğumuzu sanıyordum. Tek amacım ona yardım etmekti. Kırgınlığımı sesime yansıtmadan ;

‘’ Sınırlarımı biliyorum merak etme magarana bir daha uğramayacağım ‘’ dedim.

Yavaşça ilerleyip ışıkları yaktım . Duvarlar siyaha boyanmıştı yatak örtüsü gardrop da dahil odada ki tüm her şeye siyah hakimdi. Yatağın baş ucunda duvarda boydan boya bir bayan resmi vardı .  Kocamak hafif çekik gözlü up uzun kirpikleri olan hafif pembemsi dolgun dudakları hafif çıkık elmacık kemikleri vardı. Üzerine nikahımda giydiğim beyaz elbise vardı adeta meleği andırıyordu . Gözleri kahverenginin açık bir tonu hakimdi , adeta  gözlerinde aşkı anlatıyordu. Ölümün ilk defa birine bu denli yakışmadığını düşündüm. Gözlerim resmin alt kısmında yazılan büyük harfleri bulduğunda gözlerimin dolmasına engel olamadım

‘’ BAZI YARALAR SARDIKÇA KANAR ‘’  yazıyordu.

Ömür ü dikkatli bir şekilde yatağına yatırım odadan çıktım , olanları düşünmemeye çalışarak uyumaya çalıştım.

(Ömür)

Başımda keskin bir ağrıyla güneşe merhaba dedim. Saat daha 10:00 , bugün Pazar olduğundan her hafta sonu rutinimi yapmak için mutfağa ilerledim. Mükellef bir kahvaltı hazırladım. Geceye seslendim fakat sesi çıkmadı odasının kapısına gelip birkaç kez tıklattım içeriden ses gelmeyince tedirgin bir şekilde kapı kulpunu çevirip kendimi içeri attım. Gece çok derin bir uykuda yatıyor gibi görünüyor , baş ucunda duran siyah kutu dikkatimi çekti yine…

Başka mektup yazdı mı acaba ? diye içimden geçirdim. Sessiz bir şekilde kutuyu açıp en önde duran zarfı çekip aldım. Yine zarfı kapatmamıştı Parmak uçlarıma basarak yavaşça odadan çıktım. Oturma odasına ilerledim üçlü koltuğa geçip oturdum sehpanın üzerinde duran sigara paketimden bir Parlament alıp yaktım . Tüm dumanı ciğerlerimde hissettikten sonra yavaşça dışarı üfledim. Beyaz kağıdı açıp okumaya başladım.

SAAT :02: 26                                                                                           9 MART CUMARTESİ 2015

Bu gün günlerden yalnızlık

Artık hatırlanmaya değecek kadar bile kalmadın , bu gün benden bir gün daha gittin.

Beyazın siyahı yendiği bir dünya da yaşamak isterdim.Yaşamı ben seçmedim.

Hayata bir tek aşkla bağlandım.

Güneşin kardan adama aşık olma hikayesiydi benimkisi kavuştuğumuz an yok olacaktık ben hiç olmayı seçtim.

Günah işlemek insani bir davranıştır fakat o günahı haklı göstermek tam bir caniliktir. Ben severek bir günah işledim . Ruhumu vererek te günahımı haklı çıkardım.

Umut var mıdır sence tutabilir misin sualsizce ellerimi sevebilir mi yüreğin sevgi tatmamış kömür bir kalbi yetebilir mi sence ?

Yeşil Elayı yenebilir mi ? Konuşmayan bir ruhun yansımasıyım sadece ben aşkı hep eksik yaşadım.

Aşkı hep kitaplar da filmlerde yaşadım. Öldürebilseydim eğer hikaye kahramlarımı belki bir gün bende yazabilirdim kendi hikayemi .

BENİ SEVMEYİ UNUTMA …..

                                                                                                                                       Gece GÖKÇE

Ömür Boyu GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin