SİL BAŞTAN

130 12 4
                                    

Merhaba canlar rahatsızlığım dolayısı ile yazamadım kusura bakmayın lütfen ve bu aralar bölümler gecikebilir hastane işerim var affınıza sığınıyorum öpüyorum kocaman sizi yorumlarınızı bekliyorum ve yaşadığınız her anın kıymetini bilin diyorum :)


(Gece)

Gözlerimi araladığım da ilk olarak burnum enfes bir yemek kokusuyla doldu , yavaşça başımı yastığımdan kaldırıp camdan baktığımda havanın çoktan karardığını saatin geç olduğunu anladım , yataktan doğrulup kokunun geldiği noktayı takip etmeye başladım.Mutfak kapısına gelip olduğum yerde durdum Ömür'ün sırtı bana dönük bir şekilde mutfak tezgahında hızlı hızlı bir şeyler doğruyordu arkasını dönüp mutfak masasındaki domatese elini uzattığı an beni gördü ve çekinerek ;

+'' Ben de yemek hazırlıyordum acıktık öyle değil mi ? ''

Rahatlamış bir şekilde gülümseyerek ;

-'' Kurt gibi acıktım yardım edeyim ''

Yanıma birkaç adımda gelip omuzlarımdan tuttu ve beni ters çevirdi omuzlarımdan tutarak beni salona kadar yürütüp sonra önüme geçti ;

+''Bugün tüm yemekleri ben yapacağım sen sadece oturup senin için seçtiğim filmi izle ''

Gülümseyerek koltuğa oturduğum da Ömür hızla mutfağa ilerleyip ;

+''Filmi başlatma bekle '' diye seslendi.

Karşımda duran siyah televizyon ekranına bakarken düşüncelere dalmıştım , şu an beynim bomboş ve karanlıktı küçük bir kız çocuğu top oynuyordu ve yüzlerini göremediğim bir çok insan konuşuyor bir türlü susturamıyordum.Ömür ayakkabısının parkede bıraktığı tok sesle düşüncelerimden sıyrılmama neden oldu.Elinde koca bir kase patlamış mısırı gülümseyerek kucağıma bıraktı ve sehpada uran kumandayı eline alıp ;

+'' Sen filmi izle ben daha önce izlemiştim yemek hazır olunca sana haber veririm hem yemekte de filmden konuşuruz ''

Filmi başlattı ve salonun ışığını kapatıp yemeğinin başına döndü.Ekranda kocaman harflerle,

'ETERNAL SUNSHİNE OF THE SPOTLESS MİND '

        (  SİL BAŞTAN )

Yazıyordu , pür dikkat filmi izlerken bir yandan da ağzıma mısır tıkıştırmaya çalışıyordum başrolünde JİM CARREY VE KATE WİNSLET in başrolünde oynadığı kimi zaman romantik kimi zaman dram sahnelerinin yer aldığı müthiş bir film izliyorum. Bazen gözlerim doluyor ağlamamak için derin bir nefes alıp veriyorum fakat nefesim boğazım da düğüm olmuş bir şekilde yutkunamıyorum.Ömür salonun ucundaki masaya televizyonun aydınlattığı kadarıyla sürekli bir şeyler taşıyıp duruyor filmin büyüsünü bozmak istemediğimden kafamı çevirip bakmıyorum dahi ismi gibi filmde de sil baştan hayat yaşanıyor . İki aşık psikologa birbirlerini unutmak için zihinlerini sildiriyor tam bu sahnede Ömür sessiz bir şekilde gelip yanıma oturdu tuttuğum düğüm bir anda çözüldü istemsiz gözlerimden yaşlar akmaya başladı filmden bir an gözlerimi ayırmıyordum , Ömür'ün gözleri sürekli üzerimdeydi pür dikkat beni izliyordu .Sağ elini uzatıp yanağından düşen yaşı sildi sonra kucağımda ki kaseden birkaç mısır alıp ağzına attı yaklaşık 15 dakika sonra film bitti. Ömür hızla ayaklanıp salonun ışıklarını açtı ben derin  bir iç çekip gözlerimi ışığa alıştırmak için bir çok kez kırpıştırdım. Ömür gülümseyerek ;

+'' Gece hanım buyurun masaya lütfen bakalım beğenecek misiniz ?''

Gülümseyerek masaya ilerledim , önce bir kase mercimek çorbası içtikten sonra mantarlı ve köri soslu tavuk yanına pirinç pilavı ve bir kasede mevsim salata yapmıştı.Hayatım da karşılaştığım en titiz ve hamarat erkekti Ömür , ne zamandan beri açtım bilmiyorum soluksuz hatta nefes almadan kaşık kaşık yemeğimi yerken bir an kafamı kaldırdığım da Ömür ile göz göze geldim.Gülümseyerek beni izliyordu tabağına hiç dokunmamıştı çok mu aç görünüyordum şu an acaba bu düşünceyle utanmama engel olamadan ;

Ömür Boyu GeceWhere stories live. Discover now