OTHELLO | taekook

[5/6] "Dursaydı zaman"

Bölüm şarkısı Manga - Dursun zaman. Lütfen dinleyerek okuyunuz..

Taehyung beklenenden erken gelip içeride neler olduğunu öğrenecekti. Gelmesi gereken saatten biraz erken aramıştı Jungkook'u. Yarım saat demişti ama erken gelecekti. Arabanın içinde daha fazla bekleyememişti. Gördüğü sipariş kargocusu onu daha da öfkelendirip daha da meraka düşürmüştü. İçindeki kuşku onu yine yiyip bitirmişti. Bu yüzden arayıp küçük bir yalan söylemişti sevgilisine ve erken gelecekti eve. İçindeki öfkesini nasıl tutacaktı orasını bilmiyordu bile. Yavaşça anahtarını sokup kilidi açmıştı ve sessizce içeriye girmişti.

İçeriden gelen kahkaha sesleri onun kalbine inen kaynar suları soğutmamıştı.

Yavaşça yatak odasına doğru ilerlemişti ve kapının önüne geldiğin de banyodan gülerek çıkan Jimin'i ve gülerek ona bakan bir Jungkook görmüştü.

Yatak odalarına hatta onlara ait olan özel banyolarına başka birini sokmuştu. İkisinin kahkahalarından başka kahkahalar atılmıştı bu odada.

Taehyung irislerini oynatmıştı etrafa doğru. Hızla yanlarına doğru ilerlemişti ve masanın üzerindeki bıçağı almıştı. Jungkook ile göz göze gelmişti.

"Taehyung." Demişti Jungkook şaşkınca, beklemediği bir anda görmüştü sevgilisini. Taehyung eline aldığı bıçağı Jungkook'un tam midesine sinirle saplamıştı. Bıçağı çıkarıp, Jungkook'un göğüsüne saplamıştı kana bürünmüş elleri ile.

"Sürpriz!" Demişti davetliler Jimin'in attığı çılığın eşliğin de hızla oturma odasından çıkarken. Jungkook saliseler sonra hissetmişti acısını ve hızla ellerini midesine götürmüştü şaşkınlıkla.

Taehyung duyduğu ses ile birlikte arkasına dönmüştü ve gördüğü insanlardan sonra irisleriyle şaşkınca tekrar Jungkook'a bakmıştı.

Jungkook yavaşça yere düşmüştü bile, kanlar içindeydi. Davetliler gördükleri manzarayla yerlerin de aniden durmuşlardı ve çığlığı basmışlardı.

Bir kaçı gördüklerine inanamazken, kimisi telefonunu eline alıp ambulansı ve polisi aramaya çalışmıştı.

Jungkook yere çökmüş bir halde yatak ucu pufuna dayanmıştı.
"Sürpriz." Demişti çıkmayan sesi ile, Taehyung'un irislerine bakmıştı bir salise. Kan olmuştu elleri, kıyafetleri ve yerler. Taehyung şaşkınca Jungkook'a bakıyordu hala.

Jungkook'un gözleri dolmuştu, nefesi kesiliyordu, nefes almakta zorlanıyordu, yanıyordu yara yerleri. Jimin eliyle ağzını kapamış ve şoka girmiş bir halde sadece Jungkook'a bakıyordu.

Taehyung irislerini arkasında ki davetlilere, Jimin'e ve son olarak da kanlar içindeki sevgilisine çevirmişti.

Gözünden bir damla yaş akmıştı, nefesini tutmuştu. Jungkook'un vücudu titriyordu, üşüyordu, gözleri yavaşça kapanıyordu.

Dışarıda yankılanan ambulans sesi ile Jimin şokunu atlatıp Taehyung'a bakmıştı.
"Taehyung sen.." Demişti kısık sesi ile. Cümlenin devamını getirememişti. Hızla Jungkook'un yanına çöküp onu dizlerinin üstüne almıştı.

"Jungkook!"
"Jungkook iyi misin?"
"Jungkook! Kapama gözünü nolur!"
"Aç gözlerini, bak ambulans geliyor. Hastaneye gideceğiz ve iyi olacağız. Ama sen lütfen kapatma gözlerini." Demişti Jimin göz yaşlarıyla. Jungkook'u sarsıyordu ellerinin arasından. Jungkook'un dönen başı, olanları anlamasını engelliyordu, korkuyordu. Yavaşça kapanmıştı Jungkook'un gözleri ve son bir göz yaşı akmıştı yanağına.

"Jungkook!" Diye bağırmıştı Jimin. Taehyung yerleye yayılan kanların ve Jimin'in bağırışlarının etkisiyle dizlerinin üstüne düşmüştü. Gözleri kapanan, sarsılan sevgilisine sonrada kanlı ellerine bakmıştı irisleriyle.