"Zıt renkler"

68 9 3
                                    

Medya : Riki kocam
İki bölüm üst üstte atmak bende adet oldu.

İyi okumalar dilerim..

____

Kesif yoğun bir acı ve gözlerine vuran daha önce hiç görmediği o parlak ışık...

Gözlerini alışmadığı için başta açamadı ancak havada süzüldüğüni sırtına vuran yoğun atmosferden hissetti.Düşüyordu , ve ne zamandır düştüğünü bilmiyordu ancak en son 120 metrelik bir uçuruma itildiğini çok net hatırlıyordu.

'120 metreyi geçecek kadar baygın mıydım yoksa halen mi 120 metre içerisindeyim' diye düşünmeden edemedi .En sonunda göz kapakları yenilmişlikle aralandı.Gözüne yoğun bir ışık kümesi üşüştü.Çok parlaktı , etrafına bakınmak istedi ama rüzgar basıncından dolayı haraket edemedi başta.Daha sonra bir kez daha denedi ve soluna döndüğünde gördüğü şeyle nutku tutuldu.

Cennete bakarken gördüğü manzara şuan tam karşısında ve etrafında duruyordu...

Kocaman göğe hayranlıkla bakakaldı.O an ne sırtındaki acıyı ne de vücudundaki yaraları düşünebildi.Hepsi birer kuş gibi kanatlanıp uçtu zihninden ve geriye kalan tek şeyse hayatı boyunca görmediği parlaklık ve renklerdi.Ona sadece Kırmızı ve siyah öğretilmişti.Ve birde merakla araştırıp öğrendiği sarı ve beyaz renkleri . Şuanda da karşısındaki manzaraya bakarken sarı ve beyaz renklerini tanıyabildi sadece .

Sırtının bir şeye çarptığını hisseder gibi oldu ancak halen düşmeye devam ediyordu.Aklı başına yeni yeni geliyordu.Ve sırtı her neye çarptıysa canı gerçekten çok yanmıştı daha sonra beyaz pamuğumsu bir şeyin içinden geçtiğini hissetti.Korktuğu ve ne olduğunu bilmediği için kollarını başına siper edip kanatlarını zar zor doladı çevresine korunma iç güdüsüyle gözlerini yumdu hızla. Bir kez daha bir zemine çarptı ancak yer öncekine göre sertti ve artık düşmüyordu . Gözleri acıyla yuvarlarında dönüp bir ışık gibi sönerken artık ona ne olacağı umrunda değildi.

...

"Aman tanrım bu bir şeytan!"

"Burada ne işi var?

"Neden yaralı ve neden burada?"

Genç şeytanın bilinci yavaş yavaş yerine gelirken çevresinde duyduğu fısıldaşmaları işitti.Çok fazla gürültü vardı yüzünü buruştu reflekse Çevresindeki sesler azalırken rahatladığını hissetti.Çünkü vücudundaki ağrı yetmezmiş gibi birde baş ağrısıyla uğraşamazdı. Yutkunurken ve yaşadakları bir bir aklına dolar zaman şimdiye gelirken zihninde , merakla gözlerini araladı .

"Uyandı!"

"Hey geri çekilin bize zarar verebilir."

Başta çevresindekileri algılayamadı. Gözüne önce siyah ve kırmızının çarpmasını bekledi ama olmadı.Etraf çok ..ferahtı.Daha sonra gözlerini baygın bir şekildeki etrafındaki bedenlere çevirdi.Çevresindekiler korkuyla geri çevrilirken o sadece şaşkınlığıyla cebelleşiyordu.Nasıl olurdu?Etrafında neden melekler vardı .Beyaz kanatlarda gezdirdi gözlerini hayranlıkla . Beyaz boynuzlar , beyaz kıyafetler beyaz tenler ve beyaz saçlar .Beyaz beyaz beyaz ... her şey bembeyazdı ancak gözleri bu örüntüden sıkılmış olacaktı ki onlara tezat parlak bir sarıydı .Düşmeden önceki o sarı küreyi anımsadı.

Yavaşça yerinde doğruldu.Etrafındakiler birkaç korku nidası bıraksada umursamadı.Onlardan bir tık daha iri yarı olduğunu farketmişti .Üstelik kanatlerı daha büyüktü.Ayağa kalkmaya çalıştı başta yalpalasada güçlü görünmek için dayandı . Bedeni onun kontrolunde değildi sanki.

Désastre du Désir | TaekookWhere stories live. Discover now