"Farklı"

68 12 12
                                    

Of ilham var ama yazamıyorum şu sıralar acayip boktan hisleri yaşatıyorum kendimde.Tablette bozuldu onca uygulama videolar ve fotoğraflar hepsi gitti üstelik bütün taslaklarım çöp oldu .Çok şansızım sanırım süreklki bir şeyleri bozuyorum.

Neyse ki sizin attığın her beğeni ve yorum beni mutlu ediyor hadi bir yorum kdkfkgkdkkfkf.

___

Hayalleri yaşatmak nedir?

Kendinize hiç şu güne değin sordunuzmu hayallerinizi yaşattığınıza dair?

Hüzün bir yana pişmanlıklarla dolu bu yaşamda hayatımız boyunca kaç tane hayali kurduk diye sorarlarda , hiç gelirmi akıllarına 'hayallerimiz gercekleşti mi' sorusu?

Kususursuz bir migren fethetmişti Jeongguku .Beyni burnundan akmak için debeleniyor , midesi bulanıyor üstüne üstlük sırtı ve gür siyah kanatlarıda elektriğe çarpmanın etkisiyle yanıyordu.
Aslında yanan hayalleri ve kalbiydi.Istemeden yasak bölgeye sokulmuş , tonla yumruk yemiş ve ardından güz3lce dövülerwk uçurumdan atılmıştı .O dakikalarda bir şeytandan merhamet dilemek geliyordu içinden ancak şuan bu fikir çok mantıksız gelmişti gözüne.

Yorgundu ancak ağzını açıpta tek bir şey diyemiyordu.Ne yapacağını düşündü içli içli.Kollarını bacaklarına sarıp olduğu yerde mümkünmüşçesine dahada küçülmeyi hatta yok olmayı diliyordu.Ancak 2 metrelik boyu ve iri yarı vücuduyla bu pekte mümkün değildi.

Kendini uykuya ve ruhundaki acıları dindirmeye hazırlarken yan tarafından gelen sesle başını kaldırmıştı olduğu yerden . Elektrik akımlarıyla dolu sarı demirlerin ardında gördüğü melekle şaşkınlıktan tepki verememişti.

Melek eliyle kendisine gelmesini işaret ettiğinde işaret parmağı ile kendini göstermiş kaşlarını kaldırmıştı şaşkınlıkla.Farkındaydı çağrılanın kendisi olduğunun yinede şaşırmadan edemedi-sonuçta bu zindan şeytanlar içindi ve cenette bulunan tek şeytan kendisiydi şuan- Melek başını salladığında tereddüt etsede yerinden doğrulmuş bryazlar içindeki , kendisinde kıyasla minicik kalan bedenin yanına gitmişti.

Karanlıkta durduğu için farkedemesede meleğin ağzı ve boynu gri bir kumaşla kapatılmıştı.Kumaş bedeniyle bütünleşmiş gibi duruyordu. Kar rengindeki hafif dalgalı yumuşak saçlar sol gözünü kapatmıştı meleğin tamamiyle.

'O farklı ve çok güzel ' diye düşündü içinden Jeongguk.Melek dizleri üstünde oturduğundan dolayı aşağıda kalıyordu. Jungkookta aralarında mesafe bırakarak genç olduğunu düşündüğü meleğin önüne bağdaş kurarak oturmuştu.Karşısındaki meleği incelemeye devam etti bir süre daha . Meleğin yüzünü seyre daldığı vakit bir 'tık ' sesi duymuş bakışlarını aşağı eğmişti hemencecik. Önüne özel olduğu belli olan bir kabın içinde lavlar vardı.

"Sen... ama nasıl?" Sesi neredeyse bir fısıltı kadar sessizdi ancak beyazlı onu duymuş olmalı ki başını iki yana sallamış önce işaret parmağı ile sıcaklığından gram ödün vermeyen fokur fokur lavı gösterdi ardındansa karşısındaki büyük bedeni işaret etti.

Jengguk onun konuşmamasını garip bulsada ne demek istediğini anlamıştı. Şeytanların ateşle beslendiğinin , yasak olduğunu bilmesine rağmen lavları getirmesini ve onun için yasakları çiğnemesi yüzünden huzursuz hissetsede yüzünden küçük bir tebessümün oluşmasına engel olamamıştı. Ve her ne kadar mahçup olsada burada yaşamaya devam etmesi için lavı içmesi gerekiyordu.

Eli tereddütle kaba gitmiş içmeye başlamıştı daha fazla oyalanmadan.Bedenin canlandığını hissetti . Bütün lavi içtikten sonra biraz soğuması için kenara bırakmıştı simsiyah kabı .Melek demirlerin ardında adeta savunmasız kalan şeytanın yapmak istediği şeyi anlamış olmalı ki gülümsemişti.En azından gözlerinin kısılmasını buna yormuştu Jungkook.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 13, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Désastre du Désir | TaekookWhere stories live. Discover now