10-Şafak Leydisi

728 90 78
                                    

(Gözyaşlarım Ol - Emirhan Derindere, Perdenin Ardındakiler)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Gözyaşlarım Ol - Emirhan Derindere, Perdenin Ardındakiler)

Akşam yemeği saatini çoktan geçmiştik. Herkes buradaydı, dönmüşlerdi. Bir toplantı yapılacağını biliyordum ama gün içinde albayı hiç göremediğimden ötürü geri döndüğünü anlayabilmiştim. Seyhan bize toplantı yapılacak yere gitmemizi söyleyerek ortadan kaybolalı 13 dakika olmuştu. Artık, 14.

Üzerimde dünün yorgunluğu olduğunu inkar edemezdim ama Hakem sayesinde işler daha hızlı ilerlemişti. Zaman zaman ne kadar kötü göründüğümü dile getirdiği için olsa gerek, benim yapmam gereken işleri de kendisi üstlenmişti. Bildiğim kadarıyla sorgu bitmişti, bu konu hakkında da ayrıca toplanmaya gerek kalmayacaktık.

İclal daha iyi görünüyordu ama pek konuşmuyordu. Fırat ve Cankut kendi aralarında bir muhabbete dalmıştı. Ahmet gün içinde yanıma uğramış ve birkaç cümle kurup gitmişti. Alptekin ne alemdeydi bilmiyordum çünkü hiç görmemiştim. Yalnızca sabah Çift Dikiş timinin tamamının spor yaptığını biliyordum ama ben de o esnada bilgisayar başında kafa patlatmakla meşguldüm.

Her birinin üstünde kamuflajları olduğu için kendimi garip hissettiğimi söylememe gerek var mıydı? Bence yoktu. Yine de siyah kazağımı ve siyah kotumu giyerek gelmiştim. İçerisi sıcak olduğu için üzerimde bir şey yoktu. Telefonum cebimdeydi ve kalan eşyalar burası dünyanın en güvenli bölgesiymiş gibi odada, çantamın içinde bulunuyordu.

"Ya başlatma şimdi-" diye konuşurken kendi lafını kendisi kesti Ekin. Küfür edecekti ama göz göze gelince edemedi. "Pardon." Sorun değilmiş gibi elimi salladım ve Ahmet'le olan konuşmalarını dinlemeye başladım.

"Neresi fake olabilir bu hesabın?" Masanın altında telefonu vardı ama askeriyede telefon yasak olduğu için açık açık çıkaramıyordu. Ben de bu konuda uyarı almıştım ama işimin telefonda olduğunu söyleyerek yanıma gelen askeri kovmuştum. Ne yapayım? Annem çok konuşan, evhamlı bir kadındı ve benim bu hikayeyi sürdürmek için onunla sürekli diyalog halinde kalmam gerekiyordu.

"Kızı görmedin mi?" dedi Ahmet bu kez. "Ver Hakem'e baksın diyorum ama dinlemiyorsun."

"Ne?" dedi Hakem önündeki tabletten başını kaldırarak. Yine binlerce lira kitlemişti devlete, hadi hayırlısı.

"Susmazsan vallahi geçireceğim ağzına bir tane." dedi Ekin bu kez. "Kıskanma, manken gibi kızlar sana yazmıyorsa sorumlusu ben miyim arkadaş?"

"Olay ne?" diye araya giren ben oldum.

"Bir şey yok."

"Ekin aşık oldu." Ekin ve Ahmet aynı anda cümle kurunca tek kaşım havalandı. "Hem de olmayan birine." diye devam ettiren de kesinlikle Ahmet'ti.

PİMİ ÇEKİLMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin