9

9K 583 88
                                    

Günün beşinci bölümü shdjsf.

*Furkan'ın Ağzından*

Sinirden titreyen ellerimle kapıyı çalarak açılmasını bekliyordum. Dizlerimi sallayarak kafamı geriye atıp beklememi sürdürürken açılan kapıyla tanıdık yüzün yakasını tutmam bir olmuştu.

"Ne diyorsun lan sen?"

"Ne diyormuşum ben?"

Söyledikleriyle daha da sinirlenip kapının yanındaki duvara yaslayarak üzerine yüklendim. O ise beni umursamadan kapıyı kapatırken baygın bakışlarıyla döndü yüzüme.

"Faruk'a neden öpüştüğümüzü söylüyorsun şerefsiz it?"

Dediklerim sinirini bozmuş olsa gerek, sinirle kafasını geriye atarak derin bir nefes verdi yukarıya doğru. Bu hareketiyle gözlerim istemsizce adem elması va dudakları arasında mekik dokumuştu.

Kırmızı dudaklar ve bembeyaz tenin üzerindeki sivri çıkıntı içimde bir şeyleri harekete geçirirken kendime gelmek adına çenesini yakalayıp bana bakmasını sağladım.

Bu bir hataydı.

Simsiyah gözlerini gözlerime dikip bana baktığında kendimi kaybederek dudaklarımı araladım.

"Seni öpsem beni döver misin?"

Sözlerimle dudaklarından bir kıkırtı yükselmişti.

Elini benim gibi çeneme atarak kendine çekti usulca. Yüzüme vuran sıcak nefesleri hissetmemle gözlerimi yumup gelecek hamleyi bekledim. Dolgun dudaklar dudaklarımın üstünde durduğunda, çenesindeki ellerim gevşemiş, boynuna doğru ilerlemeye başlamıştı.

Akın bana ayak uydurarak ellerini belime ilerletip bir anda beni kendine bastırmasıyla dudaklarımı çekmiştim. Gözlerimiz birbirine değerken gülümseyerek benim cümlemi kurdu.

"Öpmezsen döverim"

Hemen sonra tekrar dudaklarıma kapandığında boynundaki elimi hareket ettirerek adem elmasına baş parmağımı sürmüştüm. Bu hamlemle kulaklarıma inleme dolduğunda dayanamayarak hızla üzerindekini çıkartıp yere fırlattım.

Çıplak kalan bembeyaz bedeniyle refleks olarak dudaklarımı ısırırken bu sefer de o yakalarıma asılıp yerlerimizi değiştirmişti. 

Soğuk duvarı sırtımda hissederken penisimi tutan elle kafamı arkaya atmıştım. Sıcak dudakların boynuma yönelmesiyle de ayrıca nefesim kesilmişti.

Dolgun dudaklar ve keskin dişler boynumu emerken ellerimi yumuşak siyah saçlara atıp daha fazla bastırdım bedenime karşımdakini.

Adem elmamda hissettiğim dişlerle kendimi Akın'a dayayıp sürtünmeye başladığımda bana ayak uydurup tek eliyle kalçamı sıkarak kendine daha fazla bastırmıştı.

Titrek nefeslerim dudaklarımın arasından salınırken çıplak kalçama değen elle kendimi kaybederek inledim.

Tek lobumun aralanıp deliğime soğuk parmakların temas etmesiyle kendimi geriye doğru atıp tekrar inlesem de bir anda yaşadığım farkındalık kendime getirmişti beni.

Hızla karşımdakini itip kendimi duvara yaslayarak nefes nefese göğsümü tuttum.

"Yine sarhoşum diye zırvalamazsın umarım?"

Söyledikleri yüreğime bir şeyler saplarken kafamı iki yana sallayıp üzerimi düzeltme gereksinimi bile duymadan kapıdan dışarı çıkmıştım.

Ne oluyordu lan bana?

Sizce kurgu nasıl gidiyor çiçeklerim?

BİZİMKİ / TEXTING / [BxBxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin