BİZİMKİ / TEXTING / [BxBxB]

14

Günün beşinci bölümü galiba kdjsdj. Diğerlerini atlamayın çiçeklerim.

*Akın'ın Ağzından*

Ellerimi çenemde birleştirmiş dikkatli bir şekilde karşımda ve yan tarafımda duran çocuklarda gözlerimi gezdiriyordum.

Dünden beri berbat gözüktüğü için göz hapsine almaya başlamıştım Faruk'u. Göz göre göre bir anda çökmüştü çocuk ve nedenini bilmemek içimi kemiriyordu.

Furkan onun aksine daha iyi durumda olsa da dalıp dalıp duruyor, beş dakikaya bir saçma sapan sakatlıklardan dolayı orasını burasını yaralıyordu.

Bense ikisine de bakıcılık yapacağım diye kendimi unutmuş, ne düşündüğümü, ne yapacağımı bilemez hale gelmiştim.

İç hesaplaşmamdan bir anda ayaklanarak bana doğru gelen bedenle sıyrılıp alaycı gülümsememi yüzüme yerleştirdim.

"Hoş geldin aşkım" dediğimde kafasını iki yana sallayarak sabır dilemiş ve yanımdaki plastik sandalyeyi çekerek kendini atarcasına oturmuştu.

"Aşkına sokayım" demesiyle dayanamayıp kahkaha atmam bir olmuştu.

"Dalgayı kes de bu çocuğa ne olmuş öğrendin mi onu söyle" dediğinde kafamı iki yana sallayarak kızarmış gözleriyle bize hüzünlü hüzünlü bakan Faruk'a dönmüştüm.

"Ne dedin de bu kadar kötü oldu bu adam?" Diyen Furkan'a sinirle baktım.

"Diyene bak, asıl sen ne dedin domuzcuk?"

"Domuzcuk seni silksin emi?" Dediğinde yarım ağız bir gülümsemeyle bakışlarımı tekrar Faruk'a çevirerek konuştum.

"Küfrü mü azaltmaya çalışıyorsun?"

Söylediklerimle aynı gülümseme onun da suratında yer edinirken kafasını sallayıp masadaki sigarama uzandı.

"Aynen öyle" dedikten hemen sonra dudaklarına bir dal sigara yerleştirmişti. Gözlerim dolgun kırmızı dudaklara dalarken, bana dönen bakışlarıyla içimin titrediğini hissettim.

"Ateş"

Ulan ben ateş oldum seni yakarım burada çocuk dememek için dudaklarımı ısırıp, yerimde hafifçe gerileyerek cebimdeki çakmağı çıkardım.

Elini yüzüne siper ederken gördüğüm güzel yüzle bir an donakalmıştım.

Sigarayı çevreleyen kırmızı dolgun dudaklar, rüzgarda savrulan saçlar ve derin derin bakan bal rengi gözlerle sadece içim değil tüm vücudum birden titremişti gördüğüm güzellik karşısında.

"Yaksana artık şerefsiz" diye sigara ile birlikte hareket eden dudaklarla kendime gelip çakmağı ateşleyerek hafifçe geri çekildim.

Eğer çekilmeseydim o dudakları yiyip yutacaktım yoksa.

Düşüncelerimden sıyrılarak, daha doğrusu sıyrılmaya çalışarak, gözlerimi karşımdaki Faruk'a çevirip bize olan şaşkın bakışlarını izledim.

Aynı şekilde ben de ona bakarken ortalığı inletecek bir gürültüyle kalkıp, sigarasını ve telefonunu cebine sıkıştırarak ilerlediğinde kalakalmıştık.

Ne oluyordu lan yine?