50

4.1K 284 21
                                    

Günün ikinci bölümü çiçeklerim. Bu arada zaman atlaması yaşadık yine diğer bölüm yazmayı unutmuşum. Hadi size iyi okumalar öptüm hepinizi.

*Faruk'un Ağzından*

Evimizin büyük balkonunda oturarak elimdeki sigarayı içerken bana arkadan sarılan Furkan'ın yanağını öptüm.

"Sabah sabah bu ne hüzün yavrum?" Diyerek yanağını yanağıma yasladığında derin bir iç çekip karşıdaki evlerin ışıklarını izlemeye devam etmek için kafamı çevirdim.

"Bilmiyorum bebeğim, içimde çok pis bir sıkıntı var ama hayırlısı" dediğimde beni son kez öpüp yandaki sandalyeyi çekti ve sakince oturdu. Ardından elimi ellerinin arasına alarak konuşmaya devam etti.

"Bebeğim arada olur öyle fazla takılma"

Gülerek söylediğinde ben de gülümsemiş ve yaklaşarak dudaklarına derin bir öpücük kondurmuştum.

"Oh tatlı tatlı sabah iyi geldi" diyerek geri çekildiğimde kahkaha atmış ve yarısı bitmiş olan sigarayı elimden alarak dolgun dudaklarının arasına yerleştirmişti.

"Yaklaşık bir sene geçti, hala şu evin tenhalığı beni ürkütüyor"

Gözlerini diktiği karanlıktan dönmeden konuştuğunda gülmüştüm. Küçüklükten kalma bir korkusu olduğu için hala gece lambasıyla yatıyorduk odada.

"Bebeğim biz varız yanında, neden korkuyorsun anlamıyorum"

Gözlerini bana çevirirken dudağında sinsi bir gülümseme vardı. Bu gülümsemeye anlam vermezken bir anda omuzlarımın tutulmasıyla korkarak yerimde zıpladım.

"Ulan yavaş be! Kalbime indi yemin ediyorum" diyerek elimi göğsüme götürdüm ve derin derin nefesler aldım.

"Oy yerim senin o kalbini" dedikten sonra dudağımı öpüp eliyle damağımı kaldıran Akın'a sinirle bakıyordum.

"Karanlıkta yapılır mı bu sevdiğine!?" Dediğimde beni dinlemeyerek sandalyeye oturup, konuşmaya başladı.

"Gece gece ne yapıyorsunuz lan burada?"

"Sabah oldu dingil ne gecesi!?"

Dil çıkararak masadaki pakete uzanıp bir dal da o dudaklarının arasına yerleştirdiğinde anca sakinleşebilmiştim.

"Uyku tutmadı"

"Uyandırsaydın beni bacağımda sallardım gülüm ben seni, siz gidince endişeleniyorum" demesiyle şirince sırıtıp yanağını öptüm hemen.

O kadar alışmıştık ki birbirimize, birimiz uyandığında arkasından hepimiz sıra sıra kalkmaya başlıyorduk.

Tam cevap verecekken çalan zille aynı anda yerimizde sıçrayıp birbirimize baktık.

"Ne oluyor lan gecenin köründe!?" diyerek ayaklanan Akın'a omuzlarımı çekerek bilmiyorum anlamında cevap verip hemen ardından ben de ayaklandım.

"Dur lan öyle gitme tek başına" dedikten sonra ikisi de yanıma gelmiş ve kapıya doğru minik minik adımlamaya başlamıştık.

Derin bir nefes aldıktan sonra korkuyla kapıyı araladığımda hiçbir şey göremememle birlikte kaşlarımı çatıp tamamen açtım ve sağa sola bakındım.

En sonunda pes edip hiçbir şey göremeden kapıyı kapatmaya yeltendiğimizde duyduğumuz ağlama sesiyle hepimiz yerde yatan bebeğe dönmüştük.

"Hassiktir!"

BİZİMKİ / TEXTING / [BxBxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin