𝐩𝐚𝐭𝐡𝐞𝐭𝐢𝐜❀𝐣𝐞𝐧𝐬𝐨𝐨

❀3❀

"Jennie? Lisa? "
Chaeyoung'un bana seslenmesiyle kendime geldim.

"Ah, selam Chae. " dedi Lisa gülümseyerek. Rose'nin yüzünün kıpkırmızı olduğunu farkettim.
"S-selam Lisa. " dedi kekeleyerek.

Daha sonra bana döndü."Nasılsın Jennie? İlk günün nasıl geçiyor? "

"İyi."

"Ya senin suratına ne oldu? Baya üzgün gözüküyorsun. "

"Yo, ne alakası var? "

"Jennie, bence anlatsak bir zararı olmaz. " dedi Lisa.

"Peki, anlat. "

"Matematik hocası Bay Park, Jennie'ye adını nelerden hoşlandığını falan sordu. Salak Sana ise dalga geçti. "

"Ne dedi ki? "

"Lisa lütfen söyleme! " dedim, birinin daha benimle dalga geçmesini istemiyordum.

"Aşkolsun Jennie, ben dalga geçmem ki. Hadi söyle Lisa! "

"Tek boynuzlu atları sevdiğini söyledi.

İşte yine sıçtın Jennie Kim.Rose kesin seninle dalga geçecek.

Ama Rose'nin verdiği cevap şaşırtıcıydı.

"Gerçekten mi? Ben de! "

İnanamayarak Rose'nin gözlerinin içine baktım.

"İnanmıyorum Rose. "

"Sanırım ruh ikizini buldun, Rose. " dedi Lisa gülümseyerek. Rose de ona gülümsedi ama "benim ruhum eşim senden başkası olamaz" der gibi bakıyordu Lisa'ya.

Daha sonra Lisa:"Kahvaltıya geç kaldık farkında mısınız? " dedi.
"Ah, doğru. Çok acıktım. İkinizi ben yemeden önce gitsek iyi olacak. "
Güldüm. "Ee hadi o zaman. "
Ve hep beraber yemekhaneye indik.

Sıraya girdiğimizde Lisa Rose'ye dönerek, "Cidden okulun bu iğrenç kahvaltısını yemek için bu kadar sıra mı bekleyeceksin? " dedi. Rose ise gülerek"Biliyorsun, Lalisa ben çöp midelinin tekiyim. Eğer çok acıkmışsam çöp kutusundan çöp bile yiyebilirim. "

"İğrençsin, Chae! " dedi Lisa yüzünü buruştururak. Rose ise kahkalarla güldü.

Onların bu hâlini görünce aklıma eski okulumdaki en yakın arkadaşım olan Nayeon geldi.

Onu çok özlemiştim. Beraber her şeye gülerdik ve onun yanındayken kendimi asla yanlız hissetmezdim. Beraber erkeklerle uğraştığımız zamanlar geldi aklıma. Ve hayalimizdeki erkeği anlattığımız zamanlar. Çok güzel günlerdi, o günlere geri dönemeyeceğimi kabullenmek çok üzücü.

"Jennie ne oldu gene suratın asıldı? "
Dedi Lisa koluma dirsek atarak.

"Hiç" dedim. "Bir şey yok. "

Bu sefer de Rose bana dirsek attı.

"Jennie, tepsini al hadi sıra sana geldi. "
Aceleyle tepsimi aldım.

"Acele et, " dedi Lisa. "Tenefüs bitmek üzere. "

Başımı salladım ve oturdukları masaya doğru hızlıca yürümeye başladım.

Tam o sırada aniden biriyle çarpıştım. Başımı kaldırıp baktığımda kızın üstüne tepsimdeki sütü döktüğümü gördüm. Hemen özür diledim, ama o bana küfür yağdırmaktan beni duymuyordu bile.

İşte başlıyoruz Bismillahirrahmanirrahim

"Jisoo tamam sakin ol. " dedi yanındaki kız.

"Ne yaptığını gördün mü? " dedi Jisoo üstünü işaret ederek. "Yeni aldığım bluzumu mahvetti şuna bak! "

"Çok özür dilerim seni gerçekten görmedim. " dedim.

"Özür dilemen ne fark eder ki? O bluz kaç won biliyor musun sen-"Beni gördü. Ve bende onu gördüm.

Gerçekten hayatımda gördüğüm en güzel kız olabilirdi.Dalgalı, kusursuz simsiyah saçları vardı, tıpkı rüyamda gördüğüm prenses gibi.

"Kim Jisoo, kızarıyorsun. " dedi yanındaki kız.

Jisoo hiç tepki vermiyordu, sadece yüzüme odaklanmıştı ve dudakları çapkınca yana kıvrılmıştı.

Ve bu yaptığı kalbimin daha fazla kan pompalamasını sağlamaktan başka bir şey yapmıyordu.