4.Bölüm:Madalyon'un Görünmeyen Yüzü:

1.1K 160 6
                                    

:Multimedia:Savaş Korkmaz:
*****

"Çekimler için gerekli evraklar Alas Bey'e gidecek ".... Ayaz'a bakarak tebessüm ettim.... "Sen getirsen olmaz mı " dedikten sonra dosyayı Ayaz'a uzatarak masum kedicik bakışımdan atmıştım...

Alas ile uçurumun kenarında yaşadıklarımızdan bu yana 5 gün geçmişti... Ve bu 5 günde klasik Alas Altan olarak bana patronluk taslamıştı...

Sanki... Sanki çift kişilikli bir adamdı... İnsanları önemsemeyen,bencil,pislik bir adam ve insanların acı çekmesine razı gelmeyen,içinde ki son iyilik kırıntısı ile bir şeyler başaran bir adam....

İki Alas Altan dedim gülümseyerek düşüncesi bile hem korkunç hem güzeldi...

"Elis Alas Bey dosyayı bekliyor ikimizi de azarlayacak hadi "... Ayaz'ın söylediklerinden dosyayı getirmeyeceğini anlamıştım ve sandalyemde ayağa kalkarak üzerimi düzelttim...

Mavi kapaklı dosyayı elime alarak Altan'ın odasına doğru ağır adımlar ile ilerlemeye başladım... Masam annemin odasının önündeydi... Ve geçerken ona baktığımda başını kaşıyacak vaktinin olmadığını önünde ki dosyalardan anlamıştım..

Derin derin nefesler alarak sert adımlar ile koridor boyunca ilerliyordum... Yavaş yavaş etrafta ki insanlara alışmaya başlıyordum ve bu benim için iyimiydi pek emin değildim...

Kapıya vardıktan sonra beklemeden tıklatarak içeri girdim... Bir süre seni görmek istemiyorum... Dediğim adam o süre zarfında hep burnumun dibindeydi.... "Ne var " diyerek kafasını kaldırdığında beni görünce derin bir nefes aldı...
"Ne oldu İris " ...

Evet bu da benim yeni edindiğim ikinci ismimdi... Yani teknik olarak Alas vermişti bana bu ismi... Dün yanlış dosyayı söylediği e-mail adresini gönderdikten sonra beni sinirle azarlarken İris demişti Elis yerine... Sonrada "bence senin adın İris olsun itliğine değil mi sana bundan sonra İris diyeceğim " dediğinde tek kelime etmemiştim..
Onunla uğraşılmazdı...

Düşünce aleminden kendimi kurtardıktan sonra nefes alarak cevapladım onu "Ayaz bu dosyayı gönderdi "

"Masaya koy "...

Sinirle dosyayı masaya koyduktan sonra sert adımlar ile kapıya doğru ilerliyordum ki "iris " diyerek beni durdurdu..

Bu nasıl bir adamdı ?
Soruyorum size bu nasıl bir adamdı ? İsmimi bile söylememişti bana sinirle taktığı tuhaf bir lakabı telaffuz etmişti ve ben yerinde mıhlanmıştım...

..."Yanıma gel "...

Yüzümü ona doğru çevirerek "neden acaba ? " diye bir soru yönelttim... "Ya kızlarla bir iddiaya girdikte tatlım ,ben senin saçlarının boya olduğunu iddia ettim işte alev yok yahu gerçekmiş genetik dedi kız gel yemicem saçlarına dokunucam "

"Hah ? "

Söylediklerini karşı ağzından çıkan ufak iniltiye karşı masasında yaptığı işi bırakarak bana döndü.... "Yanıma gel "

Gözleri.. gözleri sanki kaç der gibiydi...

Usulca ilerlemeye başladım yanına ... Tam dibinde durduktan sonra "buyrun " dememle eteğimi aşağıya çekiştirmesi bir oldu...

Şaşkınlıkla ona baktığımı farkedip umursamadan eteğimi bir kaç kez daha aşağıya çektikten sonra dudaklarını araladı... "Siyah dantelli "

"Ne ? "...

Bu adam o kadar tuhaftı ki onunla konuşurken ancak "ha ? Ne ? " gibi nidaları kullanıyordum...

Var Mısın İddiaya ?(Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin