47. Bölüm - Binlerce Kez İyi Geceler Sana!

237 11 3
                                    

💖 Bölüm Müziği; Badflower - Don't Hate Me

🌵🌵🌵

"Çocuklar sessiz olun!" Yeliz Hoca sınıfı susturmak için var gücüyle bağırırken salondaki gürültü aniden kesildi.

Romeo ve Juliet provaları için konferans salonuna gelmiştik. Egemen'in Romeo benim ise Juliet olmam kaderin bir oyunu muydu bilmiyordum fakat Okyanus'un ağaç rolünde olması kesinlikle kaderin komik oyunlarından biriydi.

Egemen'le küsmüşken rol işini nasıl becereceğim konusunda bir fikrim olmasada elimden geleni yapacaktım.

Ezgi ve Okyanus ağaç olmak için giydikleri kostümleriyle kürsüye çıkarken sınıfça gülmeye başlamıştık.

"Çocuklar kıyafetleriniz çok yakışmış." diyen Yeliz Hoca da bıyık altından gülerken, Okyanus ve Ezgi birbirine bakıp göz devirdi.

Sınıftaki gülüşmeler ufak fısıldaşmalara dönüştüğünde Yeliz Hoca, Egemen ve bana baktı. "Romeo ve Juliet'i de sahneye alalım."

Arka koltukta oturan Egemen'e sinirli suratımla bir bakış attıktan sonra oturduğum koltuktan kalktım ve kürsüye doğru yöneldim.

Yeliz Hoca elinde tuttuğu kağıtlara bakarken, "Biraz geç haber vermiş olsamda Hande'yi Rosaline olarak seçmeye karar verdim." dedi.

Romeo'nun en başta aşık olduğu kişiydi Rosaline. Tabi Juliet'i tanıyana kadardı Romeo'nun ona olan aşkı.

Hande şaşkınlıkla Yeliz Hoca'ya bakıyordu çünkü Hande'nin sahne korkusu vardı. Yani kürsüye yaklaşınca bile kalbinin yerinden çıkacak kadar hızlı atacağından eminim.

Hande kürsüye çıkmaya hazırlanırken, Yeliz Hoca yeniden konuştu. "Paris olarak ise Sarp'ı seçiyorum."

Paris ise Juliet ile evlendirilmek istenen bir aile dostuydu. Sarp'ın bu role uygun olup olmadığı ise büyük bir soru işaretiydi.

"Başrolleri bu şekilde dağıttım. Yan karakterleri ilerleyen günlerde, oyun şekillendikçe belirleriz."

Okyanus ağaç dallarının arasından görünen suratıyla Yeliz Hoca'ya baktı. "Hocam ben de ağaç rolüyle bir başrolüm değil mi?"

Okyanus'un sorusuyla birlikte tüm sınıf gülmeye başlamıştı. Yeliz Hoca da gülerken, "Evet Okyanuscuğum bir başrolsün çünkü sen olmasan oksijen üretilemez ve Romeo ile Juliet'te dahil olmak üzere oyundaki herkes ölür." dedi.

Okyanus başrol olduğunu öğrendiği için mutluyken, Ezgi somurtmaya devam ediyordu.

Yeliz Hoca, Egemen'le bana doğru döndü. "Sizinle kısa bir replik çalışması yapacağım çocuklar. Role uygun olup olmadığınızı görebilmek için."

Gözlerimi Egemen'e diktim ardından hızlıca bakışlarımı kaçırdım. "Hocam bir şey sorabilir miyim?" dedim.

Yeliz Hoca elindeki kağıtları yeniden karıştırmaya başlarken, "Söyle tabii Gökçeciğim." dedi.

"Romeo hiç yalan söylemiş mi Juliet'e?"

Gözlerimi tekrar Egemen'e diktim. Neden böyle bir soru sorduğumu gayet iyi biliyordu. Güney'in babamı öldürdüğünü bildiği halde bana söylememişti. Belki de gerçekleri ondan duysaydım Güney'le yüzleşmiş bile olmayacaktım. Öylece çıkartacaktım onu hayatımdan.

Yeliz Hoca gözlerini bana dikti. "Romeo söylemiş mi bilemiyoruz ama anladığımız kadarıyla burada birileri birilerine yalan söylemiş." dedi ve tekrar elindeki kağıtlara döndü.

KAKTÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin