Biraz Aşk~1.Bölüm

388 21 5
                                    

-Öncelikle uzun dırdırları sevmem. :) Bu burda yazdığım ilk hikaye.Zorlanacağımı sanmıyorum. Ama vote ve görüşleriniz olmadan devam edemem. :) Bu yüzden yorum&votelerinizi eksik etmeyin :)
••••••••••••••••••
Hayat neydi? Biz planlarımızı yaparken akıp giden zamanın telafisi var mıydı?
Hayat belki de buydu işte; biz plan yaparken başımıza gelenler...Ve sevdiklerimize kavuşmak, birilerine sarılmak için kaybettiğimiz ve kıymetini bilemediğimiz zaman...Ne zaman bileceğiz kıymetini acaba?

Tek sayfasını okuyamadığım kitabıma dönecekken telefonum çaldı;annem.
"Yine ne oldu anne?"diye sitemle açtım bu sefer. İyilik yaramıyor kadına..
"Neredesin sabahtan beri? Erken gel" dedi..Nedenmiş ki...
"Neden erken geleyim ki?"telefonun diğer ucundan kızgın nidalarını işitmemle fırça çekeceğini anladım. "Bugün çarşamba, Gaye. Amcanlar gelecek. Her hafta olan şey kızım, yeter artık bu kadar sorumsuz olma." Çemkirme vol.bilmem kaç...
"Sorumsuz değilim. Sadece derslerim yoğun anne. Gelemem."yalan değil. Derslerim yoğun. Sırf onlar için erken de gidemem eve.
"Ne demek gelemem?! Babanın seninle bir konuşma yapması lazım anlaşılan Gaye."tehdit kokusu seziyorum annemin sesinde...Umrumda mı? 5 yaşında küçük bir kız olsam belki.
"Nasıl bir konuşma anneciğim? Ben ilkokula giderken ki yaptığı konuşmalar gibi mi? Küçük kız çocuğu olsaydım korkardım anne. Gelmeyeceğim. Aklında bulunsun diye diyorum, bu akşam o yemekte olmayacağım. Dedikoducu ve sosyete ailemizin de ne düşüneceği umrumda değil. Görüşürüz." Deyip cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım. Sinirlenmişti, hatta belki kırılmıştı ama yıllardır böyleydi bu. Belki de o aileden biri değildim. Uzun zamandır düşünüyorum bunu, onlardan değilim. Onlar gibi değilim. Onlara tahammül edemiyorum..

"İşte orda. Gaye!"
Hadi ama! Bu kitabı bugün bitirmem lazım, siz gelirseniz yalan olur bu.
"Ne işiniz var burda? Hoşgeldiniz" diyip yapmacık bir şekilde güldüm. Serkan durur mu, anladı tabi hemen. "Ne o, başkasını mı bekliyordun küçük hanım?" Abim, hiç olmayan ama olmasını hep kalpten istediğim abim, nasıl anladı. "Başkasını beklemiyorum sadece kitabı bitirmem lazım. Akşam buluşmayacak mıyız? Şimdi beni rahat bıraksanız?" Tabi ki hepsinin kaşları çatıldı. Tamam böyle pat diye söylememeliydim ama...
"Kovuyor bizi ya? Ciddi ciddi kovdu?" Diye sitem eden Azra'ya şaşkın şaşkın bakarken kendime bir kez daha kızdım. Onları bir haftadır ekiyordum zaten, şimdi kitap okumasam da olurdu değil mi?
"Tamam oturun hadi, fazla kırıcıydım üzgünüm." Diye mırıldanırken bir yandan da masanın üzerindeki kitabımı ve telefonu çantama koydum, onlar da bu arada sandalyelerine yerleşmişlerdi.
Buket'in, ayağındaki 3 metre topuktan canı acımış olacak ki ayakkabılarını değiştirmeye başladı. "Ben dedim ama sana. Yine yara olacak ayağın." Diye söylenen Azra'ya, Bora da gülerek katıldı, "Bu ayakkabıları icat eden kesinlikle kadın düşmanı. Abi baksana kız ağlayacak şimdi" derken bir yandan acıyarak bakıyor bir yandan kahkahasını yutmaya çalışıyor. Değişik, gerçekten fazla değişik..
"Gülün gülün, hiç tutmayın gülün. Zaten bir alay konunuz benim."triplere başladı ve arkamıza bakmadan kaçmalıyız sanırım. Buket, aramızda nazı ve tribiyle ünlü arkadaşımızdır. Bizden başka kimse katlanamaz normalde onun bu haline ama biz alıştık işte.

"Gülmüyoruz be kızım. Hemen sallama suratını. Bora kalk sen de güleceğine kıza yara bandı falan bul getir." Diye Bora'nın ensesine şaplağı geçirdi abimiz. Tam abidir ama Serkan, hani gıcık, ukala ama babacan. Hepimizi de çok sever. Üniversiteyi bitirmesine rağmen sırf bizim için 1 yıldır okulda, Tarih Profesörümüz Hilmi Bey'in yardımcılığını yapıyor. Normal şartlarda şu an Amerika'da tarih araştırmaları için yeni ekibine katılmış olmalıydı. Sıkı tarihçidir.

Buket, moda tasarımda okuyor. 1 yıl uzatmalı okuyor o da. Sebebi, lise son sınıfta kalması. Dersleri sever ama lise hayatı pek iyi geçmemiş bir kardeşimizdir. Hangimizin iyi geçti lise hayatı? Derslerden başka her şeyi düşündük.
Tabi bu bana pek etki etmedi, ben inek öğrenciydim. Gerçi hala öyleyim. Tek ders kaçırmadım 5 yıllık bölümde. 5 yıl çünkü, tıp okuyorum. Babama kalsa harika bir avukat olurdu benden. Emekli Büyükelçi Kemal Aksu'nun büyük kızı ancak büyük bir mevkiye yakışır ona göre. Doktor olsam ne değişir? Özel bir hastanede, burnu havada bir doktor olmak değil hayalim. Sağlık ocağında mesela ya da bir köyde. Tabi ailemi bir kez daha karşıma almam gerekecek ama bunun için daha vaktim var. En azından koskoca bir dönem var önümde henüz.

"Hakan geliyor, Gaye." Bora'nın bile sesi buz gibi çıktı..Sevmiyorlar, gerçi ben de sevmiyorum, sevmeye çalışıyorum...
"Nasılsın hayatım?" En nefret ettiğim; vıcık vıcık bir ilişki..Hayatım, şekerim, böceğim...Iıykk.
"İyiyim canım. sen?" Yine mi parfümünü değiştirdi bu? Kadın parfümü kullanmaya başladı sanırım -,-.
"Parfümün ne güzel kokuyor Hakan. Yeni mi?" İması Azra'dan tabi ki. Canım arkadaşım, anladığı şeyi anlamamı istiyor. "Parfüm? He parfüm, yok canım, annemin. Sabah sarılırken bulaştı herhalde." Salak sandı beni bu? Yok valla salak sandı.. Elimdeki karton bardağın sıcağı elimi yaksada sıkmaya devam ettim. Çünkü sinirden masayı kafasına geçireceğim sanırım. Gerçi ben niye yorulayım? Bora ve Serkan'a tek kelime etmem yeter.
"Yarın akşam, kuzenimin mekan açılışı var. Gider miyiz?" hiç sormasa mıydım?
"Hangi kuzenin? Esra düşünüyordu ama...Ne çabuk açtı?" Esra, Hakan'ın dayısının kızı. Ona oranla çok şeker ve tatlıdır.
"Yok, tanımazsın aslında,çiçeğim. Üvey amcamın oğlu. Hiç tanışmadınız."
'Üvey amcası mı varmıığşş' diye tuhaf bir şekilde şaşırdım. Bütün ailesini tanıyorum oysa, ailem yüzünden. O amcasından hiç bahsedilmemişti?
"Bakarız, belki geliriz, dimi Azra?"
Buket ne çeviriyorsun, hiçbir yere gitmem ben, diye çığlık atmak istedim. Ama sadece istedim. Yaparsam, tüm okul tuhaf tuhaf bakar çünkü. Bunca yıllık otoritem falan sarsılır, Allah korusun.
Yok yahu, cool olma çabalarında falan değilim. Ya da okulumuzdaki kötü çocuğa aşık da değilim. Gerçi öyle biri var mı onu da bilmiyorum. Başlı başına heyecanlı bir hayatım, ailemle de iğrenç bir ilişkim var zaten. Daha aksiyon istemiyorum, hiçbir anlamda.
Sadece sakin, sıradan, mutlu ve huzurlu bir hayat istiyorum. Bu hayatı da Hakan'la ya da kötü çocuk tipli biriyle kurmak gibi bir niyetim yok. Ben sadece arkadaşlarımla, yalnız başıma bir hayat istiyorum. Lütfen?

Not:Hikaye asla ve asla badboy&masum kız hikayesi değildir. Öyle bir gidişatı da olmayacak. Sadece karanlık işler; burun kırmalı beyin uçurmalı şeyler. Mafya da değil. Kendi geçmişiyle yüzleşecek bir adam ve ona bu yolda yardım edecek bir hayat arkadaşı. Hepsi bu♥

BİRAZ AŞKWhere stories live. Discover now