Biraz Aşk~4.Bölüm

11 2 0
                                    

Gayet soğuk bir tavırla karşımdaki adama bakıyordum. Ama o baya eğleniyormuş gibi duruyordu. Yüzünde belli belirsiz alaycı bir gülüş vardı ve ben onu yumruklamak istedim.
Ve sonra o cümle beynimden aşağı dökülen kaynar su etkisi yarattı. "Bu adam, kuzenim Çağrı. Barın sahibi olan."
Bu gece bitebilir mi artık?
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
"Merhaba, Ben Çağrı. Hakan'ın kuzeni olan."
Yapmacık bir gülümsemeyle üstüne basa basa kuzeni olan dedi. Birbirlerinden gerçekten nefret ediyorlar gibi duruyor. "Merhaba ben Bora" diye atlayan Bora'ya hepimiz göz devirdik yalnızca Serkan, Çağrı'ya donuk bir şekilde bakmakla meşguldü. "Ben de Serkan. Memnun oldum. Bu Gaye. O da memnun oldu."
"Geçmiş olsun." Söylediği saçma şeyle Çağrı'ya döndüm. Neden geçmiş olsun? "Neye geçmiş olsun kuzen? Ne kaçırdım?" deyip bize döndü Hakan.
"Kız arkadaşın dilsiz galiba. Ya da duymayla mı ilgili problemleri var?"
"Bunu da nerden çıkardın?!" zaten sesimiz duyulsun diye adeta bağırıyorduk. Ben biraz daha çok bağırmış olabilirim.
"Bilmem. Geldiğimizden beri bakmaktan başka bir şey yapmadın..." sesini oldukça alçaltıp devam etti, "...duymasan ya da dilsiz olsan daha iyi olurdu tabii."
Bunu duyduğuma inanamıyorum! Benden başkasının da duymadığına inanamıyorum!
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Sonunda Azra ve Buket, Buket'in kusma seasından kurtulup yanımıza gelmiş, hep beraber Çağrı ve Hakan'dan müsaade isteyip o leş yığını yerden çıkmıştık. Gerçekten...leş yığını. Ben o cümleyi duyduğumdan beri iyi değildim. Ağzımı açamıyorum, o bardan nasıl çıktık hatırlamıyorum bile.. O adam... Duymasaydın daha iyiydi derken neyi kast etti? Aptal Gaye! Herif birini öldürdü ve sen de buna tanık oldun. Kesinlikle ölücem. Ölücem. Gerçi o öldüremeden bu gece babam da öldürebilir. Her halukülarda yakın bir zamanda yokum. Bu kesin artık.
"Gaye'nin nesi var?"
"Bilmiyorum Buket. Oradan çıktığımızdan beri iyi değil."
"Ben iyiyim. Yani.. Evet iyiyim." deyip kimsenin sahte olduğunu anlayamayacağı gülüşlerimden birini attım onlara. Asla anlayamazlardı, yıllarca çalışmanın sonucuydu bu gülüşler.
"İyi olmana sevindim... İstemiyorsan eve gitmeyebilirsin, biliyorsun kapım hep açık."
"Sağ ol Serkan. Ama eninde sonunda gideceğim. Fark etmez"
Dikiz aynasından son kez hafif hüzünlü bir şekilde baktı. Ben de yine aynı gülücüğümden gönderdim. Gülümseyip yola bakmaya devam etti. 5-10 dakikalık bir mesafe vardı.. Kahretsin. Sakin kalmalıyım, evet ben sakin kalırsam ve alttan alırsam hiçbir şey olmaz. Umarım olmaz. Hepsiyle tek tek vedalaştıktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Sonra ani bir hisle arkamı döndüm. Hala ordaydılar, eve girersem ve kötü bir şey olursa çıkabileyim diye. Dönüp onlara güven verici bir şekilde gülümsedim.
"Gidin artık, halledebilirim."
"Tamam, peki. İyi geceler." deyip arabaya bindiler. Halledebilir miyim bilmiyorum ama halletmeliyim. Anahtarımı, çantamda arama zahmetine bile girmedim. Beni beklediklerini biliyorum sonuçta.
"Sonunda! Neredeydin? Hangi cehennemdeydin Gaye!"
Babamın gür sesi, eminim tüm şehirde yankılandı.
"Dışarıdaydım, gezdim geldim baba. Her yaşıtım gibi."
"Hakan yanında mıydı bari?"
"Evet anne yanımdaydı. Bildiğiniz gibi, her zaman olduğu gibi." gözlerimi devirip merdivenlere yöneldim. Babam arkamdan yine bağırdı. "Şu okulun bitsin de evlenin bir an önce. Yeter bu gamsızlığın senin."
Tabi tabi. Evet. Ben de salağım, o hıyarla evleneceğim? "İyi geceler.." deyip odama yöneldim. Kapımda bir çift maviş göz görmeyi beklemiyordum.
"Sare? Uyumadın mı sen daha ablacım?"
"Seni bekledim.. Korktum da.." küçük elleriyle gözlerini ovuşturup esnedi. "Geç kaldım üzgünüm. Hadi gel masal okuyayım sana?"
"Oluur." odasına yürüdük beraber. Uykusuzluktan iyice paytak paytak yürümeye başlamıştı. Bu halini çok seviyorum. Resmen evlenip çocuk yapma sebebi. Babası Hakan olmayan bir çocuk...
"Ablaa hadi ne duruyorsun?"
"Geldim fıstığım... Eveeet ne okuyoruz?"
♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪
Çağrı;
Kimseye güvenmemem gerektiğini, korkunun sevgiden daha güçlü olduğunu bir kez daha öğrendim. Sevilmektense korkulmayı seçmeliydim en başından. O zaman bunlarla uğraşmak zorunda kalmazdım. Muhtemelen ailem de bunu en baştan bu şekilde yapmalıydı. O şekilde bunlarla asla uğraşmazdım.
"Çağrı, gelmiyor musun hayatım?"
Yatağımda oturan kadına baktım. Aptal üvey kuzenden kurtulmak için yavşadığım ve şu an odamda olan kadına. "Gelmiyorum, sen gidiyorsun."
"Anlamadım? Nereye gidiyorum ya?"
"Gidiyorsun." Telefonumda artık ezbere bildiğim numarayı buldum; "Erkan, hanımefendiyi geçirin gideceği yere kadar." Karşılığı sadece iki kelime, "Tamamdır abi." Sadakatinden asla şüphe etmeyeceğim tek isim Erkan.
Odaya geldi, adını bile bilmediğim kadına merdiveni işaret etti. O sırada aklıma bu gece gördüğüm kız geldi, Gaye...
"Sana bir isim yollayacağım, iyice araştır. Yarın anlatırsın. Iyi geceler"
"Iyi geceler abi." Odadan çıktı.
Gaye... Ne gördün ya da duydun acaba? Ya da kime ne kadarını anlatırsın? O kadar korktuğuna göre fazlaca şey duymuş ve görmüş.
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Sabaha kadar uyuyamamanın verdiği baş ağrısı ve stresle uyandım yine.Son 10 yıldır olduğu gibi..
Hiçbir yorgunluk değil de bu çok fena. Koyu lacivert takımımı giyip direkt ofise geçtim. Ben içeri girer girmez Erkan da arkamdan geldi.
"Günaydın abi."
"Günaydın. Araştırdın mı?"
"Araştırdım abi. Ama..."
"Anlat."
"Gaye Aksu, 24 yaşında.Tıp fakültesinde okuyor.." buraya kadar her şey yolunda. Sıradan bir kız işte. "...Annesi Gülay Aksu, babası Kemal Aksu.."
"Dur! Hangi Kemal Aksu?"
"Şey abi, Büyükelçi olan."
Seni gökte ararken yerde mi buldum, Kemal bey?
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
✔Bölüm sonu

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 30, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

BİRAZ AŞKWhere stories live. Discover now