2

428 14 1
                                    


Çok öfkeliydi Bade. Her işi ters gidiyordu sabahtan beri. Masasında öfkeli öfkeli bir şeyler arıyordu.

- "Nerde bu Allah'ın cezası ya?"

Daha fazla dayanamadı ve dosyaları kapıya fırlattı. Asistanı Özgür odaya girdi.

-Ö "Bade Hanım?"

-B "NEDEN BEN ARADIĞIM ŞEYLERİ BULAMIYORUM ÖZGÜR?"

-Ö "Ne aradınız ben yard-"

-B "OLMA ÇIK DIŞARI!"

Sesi titriyordu Bade'nin. Özgür öfkesinin kendisine olmadığını anlayıp dışarı çıktı usulca. Kendine daha fazla hakim olamayan Bade, sandalyesine çöküp ağlamaya başladı. Masada kalan dosyaları da sağa sola saçtı.

-B "HER ŞEYDEN NEFRET EDİYORUM!"

Dağıttığı dosyalar aslında Tolga'nın ona yaptıklarıydı. Bütün gece uyumamıştı Bade. Aklı ve kalbi arasında büyük bir savaş veriyordu. Dün gece akıtamadığı gözyaşlarını şimdi fırsatı varken durdurmuyordu. Ayağa kalktı biraz sakinleştikten sonra. Pencereyi açıp yüzüne vuran soğuk havayla kendine gelmeye çalıştı.

Çok yüksek katta olmadığı için Pamir gürültüleri duymuştu. Yukarı baktı. Camda derin nefesler alıp veren Bade'yi gördü. Önce doğruldu çay bardağını bırakıp sonra arabaya yaslanıp çayını yudumlamaya devam etti. Çıksa da yapabileceği bir şey olduğunu düşünmüyordu. Ama çok huzursuz olmuştu.

-Defne "Aşkım yaa, böyle kaçak göçek sıkıldım. Boşan artık."

-Tolga "Defne, sevgilim biliyorsun durumları."

-D "Ya tamam çocukları da al. Beraber büyütürüz Nehir'i. Demir'i de. Kendi çocuğumuzu da."

-T "Yarın evlilik yıldönümümüz. Orada söyleyeceğim. Başladığı gün bitsin bu eziyet."

-D "Aşkım gerçekten mi?"

Kafa salladı Tolga. Defne dudağına yapıştı Tolga'nın.

-D "Çok şükür artık böyle kaçak göçek liseliler gibi buluşmak zorunda kalmayacağız."

Hışımla çıktı klinikten Bade. Kapıyı kilitledi. Merdivenlerden inmeye başladı. Son iki basamakta topuğu daha fazla dayanamadı ve kırıldı. Pamir anlık bi refleksle düşmek üzere olan Bade'yi yakaladı.

Birbirlerine çok yakındılar. Tehlikeli bi mesafeydi bu. Bade şişik gözlerini kaldırıp kollarında durduğu adama dikti gözlerini. Pamir'le gözleri buluştu. Bütün gün çalışmak yerine ağladığı belli oluyordu Bade'nin. O yeşil gözlerin ardındaki hüznü görebiliyordu. Onu doğrulttu Pamir.

-P "Aman dikkat Bade Hanım."

Bade geri çekildi. Tekrar düşüyordu. Bu sefer kolundan yakaladı Pamir onu.

-P "İyi misiniz?"

'Sence?' dercesine baktıktan sonra merdivene oturdu Bade. Pamir de yanına oturdu.

-P "Haddime değil ama ne olduğunu soracağım sanırım."

Bade güvenmeyerek baktı ona.

-P "Böyle zamanlarda bir tanıdıktan çok, bir yabancı derman olur dertlerinize. Çünkü ne siz onu tanıyorsunuz, ne de o sizi tanıyor.."

Bade'ye mantıklı gelmişti bu açıklama. Sonuçta bugüne kadar hiçbir yabancıdan kazık yememişti. Hep en güvendiklerinin ihanetine uğramıştı. Biraz durup düşündükten sonra gözlerini kapattı. Gözyaşları teker teker dökülmeye başlamıştı gözlerinden. Gözlerini açıp Pamir'e döndü.

BADEWhere stories live. Discover now