29

121 8 0
                                    


Bade'den...

Duyduklarım karşısında beynimden vurulmuşa döndüm. Siz Pamir'e inanmadığımı düşünseniz de ona sonsuz inanıyorum. Çünkü onu hala seviyorum. İnsan sevdiğine inanır da güvenir de... Ama beni o kadar yaraladı ki... O an öğrendiklerimin de etkisiyle hiçbir tepki veremedim. Yaşadıklarım kolay değildi. Hayatının zirvesindeyken kendini bir anda dipte bulmak... İnanın tarif edilecek bir acı değil. Dünyan bir anda başına yıkılıyor, her şey tersine dönüyor. İnsan sevip de sevilince içtiği suyun bile tadı bir başka oluyor. O gittiğinde içtiğim su bile zehir gibi geliyordu. İşte öyle bir şeydi bizimkisi. Ona inandığımı bilmesi gerekiyor ama yelkenleri bu kadar erken suya indirmem doğru mu bilmiyorum... Ne yapacağım?

Geçmişi hatırlıyordu Bade. İlk tanışmalarından bugüne kadar Pamir'le yaşadığı her şeyi. En ince detayına kadar düşünüyordu. Sırt üstü döndü yatakta. Uyuyamıyordu bir türlü. Tavana baktı. Kalktı. Balkona çıktı. Yüzüne vuran hafif rüzgar onu kendine getirmek için yeterli olmasa da iyi gelmişti. Bir süre gökyüzünü izledikten sonra üşüdü. İçeri girip yatağına yattı.

Pamir'in kendisine inanmadığını düşündüğünde ki yüzü geldi aklına Bade'nin. O hayal kırıklığı... Aynısını onun mektubunu okurken yaşamıştı Bade. Pamir'in o an kendisinden bu sefer gerçekten vazgeçtiğini anlamıştı Bade. Bir şeyler yapması gerekiyordu artık. Sağa sola dönüp bir şeyler düşündükten sonra... Hışımla yataktan kalkıp dolabı açtı. Altına bir kot geçirip üstüne deri ceket aldı.

-B "Bir kere kaybettim, bu sefer kaybetmiycem seni Pamir."

Bade evden çıktı. Sağanak yağmur vardı. Kapıda arabasını göremeyince okulda bıraktığını hatırladı. Ama vakti yoktu. Koşmaya başladı. Caddeye kadar koştu ama taksi bulamadı. Taksi bulana kadar yürüyecekti. 15 dakika daha yağmurun altında yürüdükten sonra bir taksi buldu.

Fikret'i arayıp Pamir'in evinin adresini almıştı Bade. Verdiği adrese getirmişti onu taksici. Sırılsıklam olmuştu Bade. Donuna kadar ıslanmıştı tabiri caizse. Ücretini ödeyip indi arabadan. Pamir'in arabasını gördü. Bahçe kapısı kilitli değildi. Bahçeye girip ev kapısına doğru yürüdü. Yağmur hız kesmeden yağmaya devam ediyordu. Arka arkaya zile bastı.

Pamir kaşlarını çattı. Saate baktı. Tişörtünü giyip aşağı indi.

-P "Geldim geld-"

Pamir'in kapıyı açtı. Bade'ye baktı.

-P "Bade? Bu halin-"

Bade hiç düşünmeden onun dudaklarına kapandı. Kollarını Pamir'in boynuna doladı. Pamir o an Bade'nin kendisine inandığını anlamıştı. Öpüşmelerine ara vermeden gülümsedi. Pamir bir eliyle Bade'yi belinden tutup kendine daha da bastırdı. Boşta kalan eliyle kapıyı kapatıp Bade'yi kapıya yasladı.

Deli gibi öpüşüyorlardı. Öpüşerek yürümeye devam ettiler. Yolda Bade ceketini çıkarıp fırlatmıştı. Merdivenlere kadar öpüşerek gelen çift sağa sola çarparak yukarı çıkmaya çalışıyolardı. Pamir tek koluyla Bade'yi kucağına aldı. Bacaklarının onun beline doladı Bade. Birbirlerinden ayrılmadan sonunda yukarı çıkmayı başardılar. Bade odanın kapısının önünde geri çekilip Pamir'in tişörtünü çıkardı.

Pamir, Bade'yi yavaşça yatağa bıraktı. Üstüne eğildi. Öpüşmeye devam ettiler. Birbirlerinin kıyafetlerini çıkardılar... Ve Pamir, Bade'sine 2 yıl sonra kavuştu...

Pamir çoktan uyanmış sevdiği kadını izliyordu. Dün gecenin şokundaydı hala. Gerçek miydi hayal miydi hala idrak edemiyordu. Hiçbir şey konuşmamışlardı dün gece. Sadece sevişmişlerdi. Birbirlerine olan özlemlerini gidermişlerdi. Ama Pamir anlamıştı o ziyaretin nedenini. Bade gözlerini açtı. Pamir'in tarafından vuran ışık gözünü aldığı için gözlerini kıstı. Tek gözüyle Pamir'e baktı. Gülümsedi. Ona doğru yaklaşıp dudağından öptü.

BADEUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum