8. Gözler Yalan Söylemez Sevgilim

7.9K 945 418
                                    

Flashback

Dolunay beyaz ışığını heybetli ağaçların üzerine düşürüyor, ışığının ulaşmadığı yerlerde siyah gölgelerin oluşmasına neden oluyordu. Issız ormanda hayvanlar bile uyumuş gibiydi sanki, ara sıra rüzgarın esintisiyle sallanan yaprakların sesi dışında çıt dahi çıkmıyordu.
Genç omega sessizliği bozmak istemezcesine ayaklarını yere hafifçe basıyor, birisinin kendisini gözetlemesinden korkuyormuş gibi attığı üç adımda bir arkasını yokluyordu. Belinde salınan ince bıçağı ara sıra yokluyor, yerinde olduğundan emin olmaya çalışıyordu. Korksa da uzun bir müddet ormanın içine doğru yürüdü, adımlarını yönünü biliyormuşçasına atıyordu.

Duyduğu çıtırtıyla etrafına bakındı önce, kurt gözleri karanlığın içini gözlüyor, en ufak hareketleri bile ayırt etmeye çalışıyordu. Mavi omega gözleri açığa çıkmış ağaçları tarıyordu, hemen dibinde bir hareketlenme duymasıyla arkasına döndü. Eli hızla bıçağın kabzasına giderken gözlerinin önündeki yüzü tanıyarak derin bir nefes verdi. Kollarını kendinden uzun olan kurdun boynuna sararak nefeslerini düzenlemeye çalıştı, yaklaşık yarım saattir karanlık ormanda tek başına yürüyordu.

"Seni hiç bulamayacağım sandım."
karşısındaki kurt da kollarını beline sarmış boynunda soluklanıyordu.

"Çok aradın mı beni? Titriyorsun bir de, korkudan mı? Sana zarar gelmesine asla izin vermem sevgilim."

"Biliyorum, sadece birkaç defa çıtırtı sesi duydum, arkamda biri var sandım. Neyse ki kimseye yakalanmadan gelebildim."

Alfa, kollarını sevgilisinin ince beline bir kez daha sararak omeganın biraz daha kendisine yaklaşmasını sağladı.

"Öyle özlemişim ki seni... Sana haber göndermek o kadar zordu ki! Kaç zamandır Oedipus'a gidecek bir elçi arıyordum."

Omega yavaşça geri çekilerek ellerini sevgilisinin elleriyle kilitledi. "Bir daha hiç buluşamayacağız sandım, bir yerde ... bir yerlerde öldün sandım."

Alfa, omeganın saçlarını kulağının ardına sıkıştırarak alnını öptü. Onu yarını yokmuşçasına öpüp koklamak, kolları arasına alıp kokusunu üzerine bırakmak istiyordu. Belki bu sefer etrafındaki kurtlar onun bir alfayla görüştüğünü anlar ve ondan uzak dururlardı.

"Sakın, sakın öyle şeyler düşünmek yok! Nasıl anlaştık, ne kadar uzun sürerse sürsün seni elbet bulacağım ben, sana ulaşacağım."

Alfa alnını kendinden kısa boylu olan omeganın omzuna yasladı, sadece kokusunu solumak başka hiçbir şey yapmamaktı tek dileği.

Flasback end

"O şerefsizi öldüreceğim Jungkook! Yemin ediyorum ölümü benim elimden olacak."

Jimin odamda volta atıyor, delici bakışlarını boynumdaki ve ensemdeki kızarıklıklarda gezdiriyor, sonra yumruklarını sıkarak tekrar önüne dönüyordu. Kısık sesimle konuştum bu hareketli hallerine karşı.

"Onun bir suçu yok dedim. Yanıma çağırıp bana eşlik etmesini söyleyen bendim."

İnanamaz bakışlarını suratıma dikti alayla, kahkaha atıp bir anda durduğunda eşkiyaların korkulu rüyası Park Jimin'in sert suratına şahit oldum.

"Dalga geçiyorsun değil mi, o sikiğin kellesini başından ayırmamam için böyle söylüyorsun?"

Bakışları o kadar çok tehdit içeriyordu ki dayanamayıp başımı başka yöne çevirdim.

Moon Lover - Taekook ✓Where stories live. Discover now