21. Büyülü Parmaklar

6.9K 860 459
                                    


Yorum yapın ve oy vermeyi unutmayın olur mu 🥺💜

🌕🌕🌕

Kaçırılışımın ikinci gününü tamamlamak üzereydim, Maiar krallığına çok az bir mesafe kalmıştı. Taehyung dün askerleriyle konuşurken işitmiştim, sınırda at arabaları bizi bekliyordu. Bacaklarım telef olmuştu, geceleri az bir vakit uyuyor sonra yine at sürüyorduk.

Taehyung ile dün yaşadığımız yakınlaşmadan çok korkmuştum, cidden omegam beni rahat bırakmayacak ve sürekli onunla yakın olmak isteyecek sanmıştım. Ama neyse ki kurdum sakince ve huzurla Taehyung'un yanında olmanın keyfini çıkarıyordu, sürekli bana temas eden bacakları, belimi çevrelemiş kolları saçlarımdan az bir mesafe uzakta soluklanan burnu, her bir uzvu en yakınımdaydı.

Omegam sorumluluğunu bir kenara bırakıp durumdan yararlanarak deltaya sesleniyordu sürekli. Saat başı seslenmelerini duymuyor değildim, Taehyung deltası sürekli onunla beraber olmadığı için belki de bunun sıklığının farkında değildi ama ben kurdumun bu cilveli hareketine maruz kalıyordum her saat başında.

Kulaklarım ve kuyruğum hala yerindeydi. Nasıl çıktıklarını bilmiyordum ama geri göndermenin yolunu da bulamıyordum. İsteğim dışında çıkmışlardı, daha sonra Taehyung laf arasında neden çıktığını söylemişti ama omegamın bu kadar arsız hareketler sergiliyor olmasındam utanç duyduğum için cevap bile verememiştim.

"Omegan yapmış olmalı." Demişti kulaklarımın yakınlarında saçlarımı koklarken. "Büyücü kurtların bunu yaptığını duymuştum. Cinsel birleşme sırasında... o sırada eşleştiği kişiyi kışkırtmak için yapıyorlar. Eh haklılar, kulaklarınla oynamamak için ne kadar direniyorum bir bilsen..." o yakınımdayken hızlanan nefeslerimi ve kalp atışlarımı yine ondan saklamak çok güçtü, vücudumun her hareketinden haberdardı.

Daha bu sabah uyguladığım kaçma girişimi de başarısız olmuştu, bir köyün yakınlarından geçerken tuvaletim olduğu bahanesiyle attan inmiştim. Etrafta feromon duymasam inmezdim, o kadar da aptal değildim, babama haber gönderecek bir tebamızı bulsam ve iki kelime etsem yeterliydi ama dakikalar geçmeden enselenmiştim. Taehyung olaydan sonra bileklerimi tekrar bağlamıştı, ellerimi sürekli önümde tutuyor olmak rahatsız ediciydi, saatlerce aynı konumda tutmak kollarımı ağrıtıyordu.

"Taehyung bileklerimi çözer misin?" buğulu gözlerimle hafiften ona dönüp oyuncu bir tavırla gözlerine baktığımda inanamaz bir tavırla gözlerini devirmişti. "Cidden bu bakışlarına tav olacağımı düşündün mü?"

Bana bakmamakta ısrarcı olduğunu fark ettiğimde önüme dönerek omuzlarımı düşürdüm. Oyuncuydum doğru ama cidden bileklerim ağrıyordu artık.

"Bileklerim çok ağrıyor ama."

Dudaklarımı büzerek konuştuğumda burnumun direği sızladı. Yoongi'ye ne zaman bu bakışları atsam istediğimi hemen yapardı, bana dayanamıyordu bir kere. Şimdi gördüğüm muameleyi düşündüğümde genzim sızladı tekrar, onun önünde ağlamak istemiyordum ama gözyaşlarım inmek için de benim iznimi bekliyor değildi. Tam o sırada sessizliği bölen bir at hızlanarak bize yaklaştı.

"Prens Kim, sınıra dört saatlik mesafe kaldı ama askerlerimiz yorgun. Şimdi devam edersek varış süremiz daha da uzayacak. Güvenli bir alan bulup geceyi geçirdikten sonra yola devam etme taraftarıyım."

Taehyung gökyüzüne bakarak zamanı ölçtü, ardından yaverine dönerek fikrini belirtti. "Ben de aynısını düşünüyorum, bu mesafeden Redenia atlıları bize ulaşamaz. Aramızdaki mesafeyi çokça açtık ama çok dinlenemeyiz de. Şafak sökmeden tekrar yola çıkalım."

Moon Lover - Taekook ✓Where stories live. Discover now