☺ Bölüm - 6 ☺

26.7K 1.8K 74
                                    

Arkadaşlar bol bol yorum ve beğeni bekliyorum. Gerçekten en zor yazdığım hikayem bu. Romantik komedi tarzında olduğu için fazlasıyla zorlanıyorum.. .Bu yüzden düşünceleriniz benim için çok önemli. Size ne hissettirdiğini bana söylerseniz sevinirim...

Seviliyorsunuz, keyifli okumalar ♥ :)

-

Ağzım beş karış açık bir halde yanımda ki adama bakakalmıştım. O az önce bana hakaret mi etmişti? Evet, etmişti!

''Ağzın açlıktan kokarken bir kelime biliyorum diye böyle gerilmen gerçekten fazlasıyla fakirce.''

Hiçbir şey söylemeden arabayı sürmeye devam ediyordu. Bu durum ise benim daha çok sinirlenmeme neden olmuştu. İtiraz etmesini ya da ne biliyim bana laf söylemesini istiyordum bu şekilde susmasını değildi. O böyle sustukça kendimi ciddiye alınmayan biri olarak görüyordum ve birazdan saksı değilim ben diye bas bas bağırmaya başlayacaktım.

''Ne o dilini mi yuttun çam yarması?''

Yine cevap vermemişti. Cevap vermek bir yana beni duyup duymadığından bile emin değildim. O kadar donuktu ki yüzü. Adeta bir robot gibiydi. Dedişko acaba benim için insan görünümlü bir robot mu yaptırmıştı acaba? Ama olamazdı! Kesinlikle bu katilden dönme, askerden kaçma olan çam yarması robot olamazdı. Hiçbir robotun dudakları bizim çam yarmasının dudakları kadar sıcak olamazdı.

En iyisi bir süre susmaktı. Bu yüzden yol boyunca sustum. Madem o susuyordu ve beni yok sayıyordu o halde bende bunu yapabilirdim. Benim ondan neyim eksikti ki? Aksine fazlasıyla fazlalarım vardı ve o benim yanımda her zaman eksik olmaya mahkûmdu!

☺ ☺ ☺ ☺ ☺

Genç adam bu işi kabul ettiği için bir kez daha lanet etti kendine. Şımarık bir zengin kızının nazını çekecekti. Ah, tabi kız birde aptal çıkmıştı. Koca bir aptal. Bu durum ise Koray'ın asla dayanamadığı bir şeydi. Aptal insanlara bu hayatta tahammülü yoktu. Bu kıza da olmayacaktı ve bu işin sonunun nereye gideceğini gerçekten merak ediyordu.

Daha kızla bir iki saat anca beraber geçirmesine rağmen şimdiden usanmıştı. Ona göre değildi böylesine işlerle uğraşmak ama işte kıramamıştı. Salih Bey'in ona çok iyiliği dokunmuştu. Bugün düzenli bir hayatı varsa hepsi onun sayesindeydi. Bir süre sadece bir süre onun fazlasıyla saf tabi Koray'a göre aptal olan torununa göz kulak olacaktı. Ama bu kıza değil göz kulak olmak onunla aynı ortamda bir saniye bile kalmak istemiyordu Koray. Böylelerine karşı sabrı hiç yoktu. Üstelik kızın aptal olmasının yanında bir güzelliği de yoktu. Ela gözleri, siyah saçları ile normal kızlardan biriydi. Boyu da uzun değildi. Bir atmış beş ancaydı. Ama dili maşallah boyundan uzundu.

Aslında adam baştan beri Mine ile mesafeli olmaya kararlıydı ama işte kızgınlıkla biran kıza ders vermek adına kızı öpmüştü. Hoş saniyelik bir şeydi ama bir daha böyle bir şey yapmayacaktı. Hem Salih Bey'in böyle bir şeyi duyması karşısında pek hoşlanmayacağından emindi. Gerçi Koray bu durumu Salih Bey'in duyup duymamasını umursamıyordu. Hatta bu işten kurtulacaksa biran önce duymasını dahi isterdi.

Kendini sakinleştirmek adına sadece bir süre diye içinden tekrar etti. Bir süre sonra bu aptal kızı bir daha görmeyecekti. Ama işte o zamana kadar gerçekten büyük bir sabırla ona dayanmalıydı ki bunun içinde en iyisi onu yok saymaktı. Kışkırtmalarını umursamayarak, onu duymuyormuş gibi davranmak en doğru olanıydı.

Salih Bey'in daha önce adresini verdiği evin önünde durdu adam. İşin en zor kısımlarından birine gelmişti. Yıllardır yalnız yaşamanın verdiği rahatlıkla şimdi nasıl böyle bir kızla aynı evde kalacağını bilmiyordu. Üstelik bu kızın hiç uslu duracağı da yoktu. Akşamlarını da zehir edeceği anlaşılmıştı.

Fiyasko PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin