Star Lost |Minsung|

3

"Sen.."

———————————————

Jisung karşısında kendisine ifadesizce bakan kişiye öldürücü bakışlarla bakarken Jeongin kocaman açtığı gözleriyle olay çıkmaması için dua ediyordu.

"Kusura bakmayın. Sizi görmedim." Dedi Minho sakin bir sesle. Ardından yanlarından geçip gidecekken Jisung hızlıca yolunu kesti. İkili dip dibe gelirlerken Minho bakışlarını ifadesiz tutmaya devam etti. Baştan aşağı siyah giyinmişti ve kulağında da siyah bir küpe vardı. Kıyafeti gibi siyah olan saçları ise alnını açık bırakmıştı.

"Az kalsın beni yakıyordun." Dedi Jisung sessizce. Sesi her ne kadar sessiz de olsa ses tonu oldukça sertti.

"Üzgünüm."

"Olmalısın. Bu kaçıncı? Hayranım falan mısın? Dikkatimi bu şekilde mi çekmeye çalışıyorsun?"

Minho'nun gözlerinden alaycı bir ifade geçse de anında ifadesiz haline geri döndü.

"Sizi tanımıyorum ve önümden çekilmenizi rica ediyorum. Yapacak önemli işlerim var. Benzer bir hareketin tekrarlanmayacağına emin olabilirsiniz."

Minho tekrar geçmeye çalıştığında Jisung tekrar önüne geçti. İşaret parmağını Minho'nun göğüsüne bastırıp ona tehditkâr bakışlarla baktı.

"Sen kimsin ve neden peşimdesin?"

"Peşinizde olduğumu size düşündüren ne?" Minho kendini tutmayı bırakıp Jisung'un elini itti ve sert bakışlarını karşısındaki şımarık çocuğa çevirdi.

"Hadi ama, önce restoran şimdi de küçük bir kasaba. Buna tesadüf mü diyorsun?"

"Kendinizi bu kadar değerli görmeyi bırakmalısınız. Asıl ben size sormalıyım. Önce çalıştığım restoran şimdi de doğup büyüdüğüm kasabam. Beni takip mi ediyorsunuz?"

Jisung dişlerini sıkarak onu ittiğinde Jeongin koluna yapıştı.

"Sen kimsin ki ben seni takip edeceğim? Aptal kasabana da meraklı değilim. Mecbur olduğum için buradayım."

Minho Jisung'un üzerine yürüyüp onu duvara ittiğinde Jeongin aralarına girdi.

"Defolup git başımdan!" Minho sabrının sınırındaydı.

"Gitmiyorum." Dedi Jisung yüzünü ona yaklaştırıp.

"Gitmiyorum, ne yapacaksın?"

"Jisung!" Diye uyardı Jeongin.

Minho ters bakışlarla Jisung'a bakarken Jisung uzatmak istemediği için onu umursamadan omuzuna çarparak yanından geçip gitti. Jeongin de hızlıca peşinden giderken ikili yakınlardaki markete girdiler.

"Onunla uğraşma. Gerçekten başımıza bela olacak bir tipi var." Jeongin gergince söylendi.

"Ben onunla uğraşmıyorum. O benimle uğraşıyor. İkinci kere karşımıza çıkması sence de ilginç değil mi?" Diye sordu Jisung aldığı çikolatayı sepetlerine atarken.

"İlginç ama yine de uğraşma. Kendi işimize bakalım."

"Peki."