6

622 116 64
                                    

"Onu parmağımda oynatacağım."

———————————————

Jisung Jeongin'den kurtulduktan sonra Minho'ya doğru yürümeye devam etti. Tıpkı onun gibi parmaklıklara yaslandığında Minho tepkisizce deniz manzarasını izlemeye devam etti.

Bir tepedelerdi. Bu tepeden yıldızlar öylesine net görünüyordu ki Jisung büyülenmeden edemedi. Uçurumun aşağısındaki denizin kızgın dalgalarının kayalara çarpış sesi kulaklarında yankılanıyordu.

Jisung tam ağzını açacakken Minho gitmeye yeltendi. Jisung izin vermeyip önüne geçerek onu durdurdu.

"Ne istiyorsun?" Minho'nun bakışları duygudan uzaktı. Jisung bir anlığına afallasa da belli etmedi.

"Sadece konuşmak istiyorum."

"İyi, ben istemiyorum. Sana denizle iyi sohbetler." Minho tekrar gidecekken Jisung onun kolundan tuttu. Minho'nun bakışları sertleşirken Jisung onun kolunu hafifçe sıktı.

"Seninle konuşmak istiyorum."

"Yine ne saçmalayacaksın?"

"Özür dilemiştim."

"Özrün umrumda değil."

Jisung derin bir nefes alıp bıkkınca homurdandı.

"Çekil."

"Sadece iyi anlaşmak istiyorum."

"Geç kalmadın mı?" Diye sordu Minho onun elini iterek.

"Üzgünüm."

Minho bıkkınca nefesini verirken tekrar parmaklıklara yaslandı.

Jisung ise arkasından sinsice gülümsüyordu. Kimse onun şirin yüzüne hayır diyemezdi.

"Ne zamandır burada yaşıyorsun?" Diye sordu Minho'ya.

"Doğduğumdan beri."

"Üniversite?"

"Seul."

"Seul Üniversitesi mi?" Diye sordu Jisung alayla.

Minho yavaşça ona dönüp ters ters baktığında Jisung boğazını temizledi.

"Hangi bölüm?"

"Hukuk."

"Ne?"

Minho umursamazca denizi izlemeye devam ederken Jisung şaşkınlıkla ona bakmaya devam ediyordu.

"Peki burada ne halt ediyorsun?"

"Sen söyle, burada ne halt ediyorsun?"

"Önce ben sordum." Jisung ona çatık kaşlarıyla bakarken Minho'nun yüzü ona döndü.

"Hukuk istemiyordum. Sen?"

"Ara verdim."

"Ara verdin ve bu kasabaya mı geldin yani?"

Star Lost |Minsung| Where stories live. Discover now