3.6

604 38 175
                                    

Leya'nın Anlatımından 

Elbiseyi hızla üzerime geçirdikten sonra kendi etrafımda bir tam tur dönüp aynada kombinimi incelemiş güzel olduğuma kanaat getirince de odadan çıkmıştım. Nedense son zamanlarda yanımda yağız'ın olacak olması beni oldukça heyecanlandırıyordu ve ben sürekli olarak yeni sevgili olmuşuz gibi hissediyordum belki de bu hiçbir zaman tam anlamıyla aşkımızı yaşayamamızdan kaynaklıydı , bilmiyordum ama bana böyle hissettirmesi güzeldi.

Kapıyı örtmemin ardından yağız ile göz göze gelmem bir olurken yaşadığım gerginlik beni ellerimle oynamaya itmiş kalbim ritmini aniden hızlandırmıştı , bence bu gayet normaldi çünkü bu bizim dışarda bir restoranda baş başa yiyeceğimiz ilk yemek olacaktı.

İki sevgilinin de ötesine geçmiş olacaktık artık ilişkimiz yeni bir boyut kazanacaktı.

Elleri benim ona doğru bir adım atmamla birlikte benim elbisemle aynı renkte olan gömleğinin yakasına doğru giderken ikimizinde bu gece için heyecanlı olduğunu anlamıştım. 

"Çok yakışıklı olmuşsun" demiştim boğazımı temizledikten sonra , artık birimizin duruma ayak uydurması ve konuşmayı başlatması gerektiğinin bilincinde olarak fakat ondan henüz bir karşılık alamamıştım sadece kısa bir anlığına gülümsemişti.

Güzel olmamış mıydım yoksa , elbisem onun hoşuna gitmemişti belki de , fazla mı siyahtım? 

Sessiz kalması zihnimin birsürü kötü düşünce ile dolmasına yeterken her ne kadar alındığımı belli etmemeye çalışsamda yüzümün düşmesine engel olamamıştım. Mesele bana iltifat etmemiş olması değildi , yalnızca yağız normal koşullarda illa ki bir şey söylerdi böyle yapması garip gelmişti.

Belime dolanan eller ve hafiften çatılmış kaşları ile bana bakan yağız tekrardan normale dönmemi sağlarken kulağıma doğru yaklaşıp "seni güzel yapan üstündekiler değil ki sen hep güzelsin sevgilim güzel olmayı sıradanlaştırıyorsun" demişti.

Nefesini hala kulağımda hissedebiliyorken başımı yana doğru çevirip yağız'ın boynunun oraya yerleştirmiş ellerimi saçlarına daldırıp karıştırdıktan sonra ayakkabılarımı giymiştim sanırım uzun bir gece olacaktı.

***

Restorana geldiğimizde yağız benden önce davranarak taksiden inip benim kapımıda açmış elini belime yerleştirdikten sonra beni içeriye doğru yönlendirmişti.

Lüks denebilecek bir restorana gelmiştik anlaşılan deniz paraya kıymıştı ve bize özel olarak cam kenarında bir yer bile ayırtmıştı.

Önümüze koyulan menülere kısa bir göz atıp siparişlerimizi verdiğimizde konu açmak amacıyla gözlerimi yağız'a sabitleyip "en çok hangi yemeği seversin" diye sormuştum , böyle basit şeyleri hala bilmiyor olmak canımı yaksada zamanla öğrenmenin de güzel olacağı düşüncesindeydim.

"Yoksa benim için yapmayı falan mı planlıyorsun" sırf beni ona yemek yapmaya teşvik etmek için alayla çıkardığı sesine gülüp "neden olmasın yetenekliyimdir böyle konularda" dediğimde şaşkınlıkla kaşları havalanmış hafiften sırıtarak "senin elinden yediğim her şey çok güzel gelir bana eminim ama en sevdiğim yemek sarma" demişti.

Sarmayı ben de çok severdim ayrıca annem ile birlikte birkaç kez sarmışlığımız da vardı yani bu konuda tecrübeli sayılırdım.

Dudaklarımı birbirine bastırarak masadaki suya uzandığımda bana olan bakışları dikkatimi çekmişti. Her ayrıntımı beynine kazımak istercesine dikkatli bakıyordu yüzüme ve bu yüzümde bir şey varmış hissi uyandırıyordu. 

"Gözlerimi senden alamıyorum" demişti hiçbir hareketlilik göstermeden , böyle yapması beni utandırıyordu ve masanın altına da giremeyeceğime göre kaçacak bir yerim yoktu.

Dirseklerimi masaya koyup ellerimle kızaran yerleri saklamak amacıyla yanaklarımı kapattığımda yağız'ın sandalyesini masaya daha da çok yakınlaştırdığını fark etmiş gülerek bana bakması ile sesli bir nefes vermiştim.

Yüzüme bir su tutmak ve kendimi gecenin geri kalanına hazırlamak amacıyla ayağa kalkamaya yeltendiğimde yağız haliyle nereye gittiğimi merak etmiş lavaboya gittiğimi söylemem üzerine de telefonuyla ilgilenmeye başlamıştı.

Bana ne olduğu ile ilgili hiçbir fikrim yoktu neden şu an bu bizim ilk buluşmamızmış gibi davranıyordum ki?

Musluğu açarak yüzüme su çarptıktan sonra hızlı hareketlerle elimi saçıma da sürmüş hafiften kabarmaya başlayan saçlarımın düzelmesini sağlamıştım. Tenim yorgunluktan olsa gerek hafiften solmuş görünüyordu ama şu an bunu dert edecek durumda değildim zaten yağız'da bu durumun üzerinde durmamıştı.

Belki de artık bana alışmıştı ve normal karşılıyordu.

Aynada kendimi bir kez daha kontrol ettikten sonra titreyen ellerimi görmezden gelerek tekrardan masaya oturduğumda yemeklerin geldiğini fakat yağız'ın başlamak için beni beklediğini görmüş masada büyük bir hevesle benim gelişimi bekleyen sevgilime tebessüm etmiştim.

Buradan çıkıp aynı çatının altına girecek olmak bile beni böylesine gergin hissettirmiyordu sanırım bugünden sonra yemekleri eskisi gibi evde yesek iyi olacaktı.

"Sonunda kaçmaktan vazgeçtin ha" yağız'ın dışarıya bakarak söylediği bu cümle üzerine elimdeki çatalı masaya düşürürken inkar etmeyi seçerek "kaçmıyordum ki sana öyle geldi herhalde" demiştim.

Bir şeyler yesem iyi olabilirdi ve cevap vermekten de kurtulurdum.

Yemek yerine zaman kaybetmemek için şimdiden söylediğimiz tatlıyı elime aldığımda yağız dudağını dişlemiş "yeni yöntem de bu herhalde" diyerek ağzına yemeğiden bir lokma atmıştı. Haklıydı fakat inatçılığım üstün geldiğinden sonuna kadar inkar etmeye devam ediyordum. 

Bende tıpkı onun gibi yaparak tatlıdan koca bir kaşık ağzıma attığımda dişlerimin sert bir şeye temas etmesi ile gözlerim kocaman açılmıştı.

Nasıl yani? 


                                                              • Merhaba

                                                             • Nasılsınız?

• Aslında yağız'ın sürprizini bu bölümde gösterecektim ama çok da büyük bir şey olmadığından ve bölüm konusu çıksın istediğimden sonraki bölüme bıraktım

            • Yağız gerçekten de evlenme teklifi etmiş olabilir mi?

                                                     • Seviliyorsunuz 💙




Yanlış Numara | TextingWhere stories live. Discover now