Bölüm 2 - ''Siz kaşındınız''

198 41 36
                                    

Hira ''Hocam polisler okula giriyorlar'' dedi. Davut ''Mesaj sadece bize mi geldi yoksa birinin daha ölebileceğini göze alarak okula mı giriyorlar? Şaka mı bu?'' dedi ciddi bir ses tonuyla

Birden okuldaki tüm akıllı tahtalar açıldı. Tek bir şey yazıyordu.

''Bir sonraki kurban olmak ister misin? :)''

Polis ekipleri okula girdi. Komiser Zeynep ''Murat sen müdürün yanına git okulla ilgili bilgi al. ben de şu 10/H sınıfını bir göreyim.'' dedi. Murat zemin kattaki müdür yardımcısının odasına yönelirken Komiser Zeynep 3. kata adımlarını atmaya devam ediyordu. Sınıfın önüne geldiğinde ise kapıyı tıklamadan içeri girdi. Ufak çaplı tartışmalar kendini sessizliğe bırakıyordu.

Zeynep komiser sınıfı süzmeye çalışıyor, gözlerinden ne düşündüklerini tahmin edebileceğini düşünüyordu. 10 yıla aşkın tecrübelerini bir kez daha konuşturmak zorundaydı. Yüksek ihtimalle cinayetlere teşebbüs eden kişi bu sınıftaydı ancak eğer başka sınıftaysa burada vakit kaybetmek de istemiyordu. 

Önümüzdeki iki günü iyi değerlendirmesi gerektiğini biliyordu. Çünkü suçlular ilk iki gün kendini ele vermeye daha meyillidirler. İki gün sonra zaten duruma alışmış ve kendini sadece gözlerden uzak tutmaya çalışacakları için yakalamak daha güçleşecekti. 3 sene önceki Eser Karadağlı davasındaki gibi olayı bir çırpıda çözmeliydi. Açıkçası o davadaki katilin yanları başındaki ve onlara yardım etmeye çalışan Yelda Karadağlı olduğunu hiçbiri tahmin etmiyordu. Anlayacağınız en çok, hiç şüphelenmeyeceğiniz kişilerden şüpheleneceksiniz kuralı burada devreye giriyor.

Arkasını döndüğünde akıllı tahtadaki yazıyı gördüğünde şaşkınlığını gizlemeye çalışırcasına bakıyordu. ''Bir sonraki kurban olmak ister misin? :)'' Ne demekti bu? Yoksa gerçekten mesajda da denildiği gibi birisi öldürülecek miydi? Zeynep komiserin canı iyice sıkılıyordu. Ama aklındaki asıl soru bunların nasıl olduğuydu.

Elif ''Yaptığınızı beğendiniz mi?'' dedi soluk bir ses tonuyla. Zeynep komiser ''Anlamadım'' diye karşılık verdi. Elif ''Birisi daha ölecek. Kim ölecek bilmiyoruz. Hele ki katil potansiyeli taşıyan biriyle aynı okuldayken, okulu bırak aynı sınıfta olma ihtimalimiz varken..''

 Sena Elif'in lafını keserek ''Bahçedeki kişi kimdi?'' diye sordu. Meryem '' Ya katili bulamazsanız? Bulana kadar bu dört duvar arasında mı kalacağız?'' diye ekledi diğerlerinin yanına. Zeynep komiser derin bir nefes aldı ve söze başladı. ''Her ne olursa olsun zaten okul binasına girmek zorundaydık. İlk bıçaklanma olayından sonra ben ve ekip arkadaşlarım bunun okulu tehdit etmek amaçlı olduğunu düşündük ancak bahçedeki kızın bedeninden sonra işin basit bir tehdit olmadığının farkına vardık. Kızın cebindeki öğrenci kartından adının Yağmur Uzunyayla olduğunu öğrendik..'' 

Sınıf birden irkildi. Kimisinin gözleri doluydu kimisi ise içindeki öfkeyi bastırmaya çalışıyordu. Çok şey söylemek istiyorlardı ama bir türlü kelimeler çıkmıyordu ağızlarından. Elleri titriyor ve içlerindeki korku artıyordu.

 Zeynep komiser ortamı rahatlatmaya çalışırcasına devam etti sözlerine ''..Sağlık ekipleri vücudunda bir darbe görmedi. Zehirlendiği düşünülse de otopsi raporu çıkmadan tam bir şey söylemek mümkün değil.'' 

Ardından Ezel atladı ''Otopsi mi?.. Otopsi cesetlere yapılıyor diye biliyoruz..'' 

Zeynep komiser durumu açıklamaya çalışırken neredeyse terler döküyordu. İçinden bir ses şak diye bir kerede anlat dese de karşısındakilerin daha 14-16 yaş aralığında olduğunu ve ne kadar korktuklarını bildiği için bu düşünceden vazgeçip duruyordu. '' Yağmur'un nabzı atmıyordu. Benim için de söylemesi hiç kolay değil ama.. Arkadaşınız öldü çocuklar. Neler hissettiğinizi biliyorum ama şu an bunları düşünmek yerine katili bulmamızın daha önemli olduğunun farkına varmanızı istiyorum.'' 

SESSİZLİĞİN ÇIĞLIKLARI (KİTAP OLDU!) Where stories live. Discover now