3; nereden geldiğini biliyorum

1.2K 210 457
                                    

[olmak istediğin yer burası mı bilmiyorum]

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

[olmak istediğin yer burası mı bilmiyorum]

hoseok:
taehyung

taehyung:
efendim

hoseok:
ben susmak istiyorum ama senin şu sevgilin durmadan elime koz verip beni konuşturmaya yemin etmiş gibi

taehyung:
yine ne oldu diye sormaya korkuyorum artık inanır mısın

hoseok:
taehyung
jimin'i hyerin'in evinden çıkarken görmüşler

taehyung:
tamam

hoseok:
tepki vermen için herhalde yatakta basman falan gerekiyor ha?
(görüldü)
hep kaç zaten
haklı olduğumu biliyorsun
neyse daha fazla bir şey söylemeyeceğim

•°•

Dediği gibi akşama doğru gelmişti yanıma. Her zaman olduğu gibi davranıyordu. Gülüyor, temas etmekten çekinmiyor ve heyecanla üniversite serüveninden bahsediyordu bana.

Atladığı kısımları da bilmediğimi sanıyordu.

Hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranmaya devam edecektim. En azından bu olay örgüsünü çözene kadar, bir şey bilmediğimi sansın istiyordum.

Muhtemelen bunu fazla sürdüremeyecektim ama ne kadar ileri gidebileceğini görmek istiyordum belki de.

Çocukluğumdan beridir pek çok şeyi görmezden gelerek büyüdüm. Umursamaz ve ya egolu tabirlerine de fazlasıyla maruz kaldım. Ama durumumun asla bu iki tabirle alakalı olduğunu kimse bilmiyordu.

Ben sadece insanlarla muhattap olmak istemiyordum.

Gizemli ve kapalı bir kutu olmak her zaman merak uyandırır derler ya, galiba Jimin'le tanışmamız da bu merakı yüzünden oldu.

Aslında onu ilk gören, ilk farkeden ve ilk aşık olan taraf bendim. Ama diyorum ya kimseyle muhattap olmak istemiyordum.

Mesela onu uzaktan sevdiğim zaman reddedilme, kaybetme korkum bile yoktu. Ve inanın bu korkulara sahip olmadan aşık olmak en iyisiydi.

Sonra her şey tepetaklak oldu.

Jimin beni farketti, herkes gibi onda da merak uyandırmışım söylediğine göre. Arkadaş olmayı teklif ettiği zaman ilk başlarda kabul etmeyecektim ama kimi kandırıyorum ki sarı saçları ve büzülen dudakları sayesinde şirinliğine dayanamayıp anında kabul etmiştim.

Bazen kendimi suçlu hissettim. Onun bana arkadaşca yaklaştığı zamanlar aklıma dolan ergence düşünceler yüzünden kendimden nefret ettim. Sanki onun iyi niyetini, saf duygularını sui-istimal ediyormuşum gibiydim. Kendimi o kadar suçladım ki, ondan uzak durmaya çalıştığım zamanlar bile oldu.

arcadia | vminWhere stories live. Discover now