(20) Uzak durmalı.

428 25 20
                                    

Evet, dakikalardır Reha adamın sorusuna bir cevap vermiyordu. Adam da artık sıkılmışa benziyordu.

"Sevindim." diyerek nihayet sessizliği bozdu ve elleri cebinde sanki bir parkda yürüyormuş gibi adama doğru yürümeye başladı.

Bir kaç adım atmasıyla hem karşıdaki adam, hem de silahlı adamlar gerilediler.

"Hatta o kadar sevindim ki, yemin etmeseydim şuracıkta seni öldürecek kadar. " dedi aniden ciddileşerek. Karşısındaki adam sertçe yutkundu, çünkü galiba Reha'nın gözlerinde görmüştü dediğini yapacağını. Çoğu zaman ben de görüyordum o ciddi bakışları. Dili sussa da bakışı tasdik ediyordu yapacağını.

"Sence de fazla uzamadı mı bu iş? Hem, yalnış adımı sen benim taşıyıcı arabamı patlatarak yaptın ve sıra bana geldi. " dedi Reha'nın karşısındaki adam. Elini cebinden çıkardığı ve elinde bir flash bellek tutuyordu.

"Bak elimde ne var. Bunu sana hediye olarak getirdim. " dedi yüzündeki büyük sırıtış ile.

Reha yanındaki adamlardan birine bir bakış attı ve adam anında hareket ederek araçlardan birine doğru yürüdü.

Bir kaç dakika sonra elinde küçük bir laptopla geldi. Reha'nın karşısındaki adam elindeki flash belleği adama doğru fırlattı. Havada tutarak eline aldı ve laptopu açarak belleği taktı.

Bir kaç işlem de yaptıktan sonra ekrana görüntüler geldi. Reha dikkatle görüntüleri izledi. Ben ise buradan ne olduğunu göremeyecek kadar uzaktım. Ama fazla merak etmedim. Çünkü mafyaların işinin çoğunluğu insan öldürmek, silah ve kaçakçılık olduğuna göre, bu adamların da işi böyle şeylerdi tahminimce.

Camı kapattıktan sonra arkaya yaslanarak sessizliğin tadını çıkarmak için gözlerimi kapattım. Reha denen mafya bozuntusunun işleri ya da düşmanları ile uğraşamayacak ve düşünemeyecek kadar meşguldüm kendi hayatımda. Şimdi ise sadece Reha'nın beni kendi elleriyle bırakması için düşünecektim sadece. Sonra ise eski yaşantıma geri dönecektim.

Kaya amca ve eşine alışmış olsam da onların iyiliği için uzak dursam iyi olacaktı. Hem ben hep yalnız olarak yaşayacağıma kısmen emin olsam da, Reha'nın beni bulup da kendi ile birlikte götürdüğünde daha da emin oldum.

Bazı insanlar vardır, Allah onları yalnız yaşamaları için yaratmıştır. Galiba ben de onlardan biriydim.

Ben bu düşüncelere dalarken kapının açılma sesini işittim ama rüyaya dalmak üzere olduğum için kıpırdamadım. Rehanın "Sür!" diye emir veren sesini duysam da hareket etmedim. Az sonra hareket eden araba ile problemin hall olduğunu anladım ve yola devam ediyorduk. Yorgundum ve araba da rahat olunca uyku hâliyle bastırıyordu.

Az sonra üzerimde örtü gibi bir şey hissetmem ile irkilerek gözlerimi açtım ve Reha'nın üzerime eğilerek kendi ceketini örttüğünü gördüm. Anında kapıya bir az yaklaşarak üzerimdeki ceketi tutarak yana attım.

"Neden benden rahatsız oluyorsun? " dedi Reha derin bir nefes alarak kendi yerine oturdu.

" Sadece senden değil, her kesden rahatsız oluyorum. Hiç bir insanın bulunmadığı bir yer olsa memnuniyyetle hiç düşünmeden orada yalnız yaşamayı kabul ederim." dedim duygusuz ve düz bir ses tonu ile. Anlaması lazımdı. Bu adamın benim gibi biri ile hiç bir şey yapamayacağını anlaması lazımdı.

Ailemden başlayarak kimse beni sevmemişken, kimseden bir beklentim olmadan büyümüşken, kimseye asla güvenmeyeceğimi ve hiç bir zaman normal bir insan gibi davranmayacağımı bilmesi gerek.

"İnsanları sevmiyorum. Hiç bir şekilde temasda asla olmam. Hiç bir şey kabul etmem kimseden. Sizinle gelmiş olmam sizi kabul edeceğim anlama gelmez. Geliyorsam da benden her zaman uzak durmanızı sağlayacağım için gelmişimdir. O yüzden benden uzak durmanızı sizin için tavsiye ediyorum. Aksi halde uslu durmaktan vazgeçerim ve inanın ki beni o halde hiç bir zaman görmek istemezsiniz. O yüzden mesafenize dikkat edin. Bunu sadece üzerimi örtmek istemeniz için söylemiyorum, gittiğimiz yerde de her zaman uzak durmanız için söylüyorum. Umarım anlamışdınızdır. " dediim buz gibi bir sesle ve gözlerine bu sefer dediklerimde ne kadar kararlı olduğumu görmesi için derin bakışlarla baktım.

Anlamalı ve benden uzak durmalı. Beni öptüğü gün hâlâ gözlerimin önünde iken, bu adamın bana karşı her hangi bir hareketine daha maruz kalmak istemiyorum.

Baktı, o da tıpkı benim gibi gözlerime baktı ve anladı. Benim öyle kolay biri olmadığımı ve hayata tamamen farklı baktığımı anladı. İlk defa o zaman hissettim ki, Reha gerçekten beni anladı. Başını aşağı yukarı hareket ettirerek olumlu anlamda salladı. Ardından " Peki. " dedi sadece ve önüne döndü. Ben de önüme döndüm ve az önceki gibi çantama sarılarak gözlerimi kapattım.

Nereye gittiğimizi ve ne yapacağımızı bilmiyordum. Yanımda oturan bu aptal adamın da düşüncelerini bilmiyorum. Yorgun olduğum için uyumak şu an ihtiyacım olan tek şeydi. O yüzden fazla uzun sürmedi uykuya dalmam. Karanlığa gömülürken hayal ile gerçeklik arasındaki dünyada hayal meyal bir ses duymuştum.

" Sen nasıl istersen nayino. Ama bir gün bu fikrinin değiştireceğim. Buna Reha yemini ediyorum."

İnsanlar sadece benden uzak durmalı. Kimseden bir beklentim yokken, kimse de benden bir şey beklemesin.

Ben kendi kendime yaşamak isterken sürekli başımı belaya sokmam da artık taketmişti. Sakin ve sıradan bir hayat istiyordum sadece. Ama bir gün hedefime ulaşacağıma eminim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 03, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

İkilem; Mafya mı? Polis mi?Where stories live. Discover now